El yapımı çantalar, mülteci kadınlara yeni bir yaşam yolu sunuyor

Viyana’nın Neubau semtindeki küçük bir atölyede, el yapımı çantalar sadece modaya katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda mülteci geçmişine sahip kadınlar için yeni bir başlangıcın da kapısını aralıyor. “Bags with Legs” adlı sosyal girişim, göçmen kadınlara istihdam ve mesleki eğitim imkânı sunarak onların kendi ayakları üzerinde durmalarını hedefliyor.

Die Presse’den Marlene Aigner tarafından kaleme alınan makaleye göre, Markanın kurucusu Annamaria Tolvaly, göç geçmişi olan kadınlara sadece iş değil, aynı zamanda bir perspektif sunduklarını vurguluyor. Tolvaly, 2010 yılında Avusturya’ya gelen Macaristan kökenli bir Rumen olarak kendi göç deneyiminden yola çıkarak bu girişimi hayata geçirdi. Yedi dil bilmesine ve medya deneyimine rağmen iş bulamadığını belirten Tolvaly, yaşadığı dışlanmışlık hissinin bu projeye yönelmesinde etkili olduğunu söylüyor.

2017’de kurulan marka, başlangıçta Tolvaly’nin evindeki oturma odasında doğdu. Bugün ise Hermanngasse 19 numarada faaliyet gösteren atölyede, mülteci kadınlar çanta üretiminin her aşamasında yer alıyor. Atölyede çalışan Afganistanlı Fatima, bu kadınlardan biri. Haftada 20 saat çalışan ve öğleden sonraları Almanca kursuna giden Fatima, işini “favori işi” olarak tanımlıyor. Tolvaly, Fatima’nın kısa süre önce sığınma başvurusunun kabul edilmesinde bu istikrarlı işin de etkili olduğunu belirtiyor.

Kadınlar, atölyeye başlamadan önce üç aylık bir eğitim sürecinden geçiyor. Bu süreçte kalıp hazırlamadan müşteri ilişkilerine, yaratıcı düşünceden bağımsız karar vermeye kadar birçok beceri kazandırılıyor. Tolvaly, “Amaç sadece meslek öğretmek değil; kendi ayakları üzerinde durmayı mümkün kılmak” diyor.

Atölyede bugüne kadar 15 kadın eğitim aldı. Çalışmalarını sürdürülebilir kılmak adına kullanılan tüm malzemeler Avrupa menşeli; deri ise moda endüstrisinin ‘dead stock’ olarak adlandırdığı fazla üretim stoklarından temin ediliyor. Tolvaly, “Sürdürülebilirlik benim için bir trend değil, çocukluğumdan beri hayatımın bir parçası” diye ekliyor.

Kadınların bir kısmı daha sonra kendi yollarına devam ediyor. Tolvaly, bu ayrılıkların zorlayıcı olsa da esas amaca ulaşıldığını gösterdiğini söylüyor: “Bir kadın daha kendi ayakları üzerinde durarak bu kapıdan ayrıldığında, ne yaptığımızın anlamı ortaya çıkıyor.”| ©DerVirgül