Cumhuriyet Halk Partisi’nde [CHP] “mutlak butlan” tartışması | Mutlak butlan nedir?
![Cumhuriyet Halk Partisi’nde [CHP] “mutlak butlan” tartışması | Mutlak butlan nedir?](https://www.dervirgul.com/wp-content/uploads/2025/06/Ekran-Resmi-2025-06-27-15.25.26.png)
Mutlak butlan, hukuki bir işlemin baştan itibaren kesin olarak geçersiz olduğunu ifade eden bir hukuk terimidir. Türk hukukunda özellikle borçlar ve medeni hukukta sıkça kullanılır.
Mutlak butlan, kamu düzenine, ahlaka, emredici hukuk kurallarına aykırı olan ve bu nedenle baştan itibaren yok hükmünde sayılan işlemler için kullanılır. Bu işlemler hiçbir zaman geçerli hale gelemez.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde [CHP], 30 Haziran’da görülecek olan 38. Olağan Kurultay davası öncesi “mutlak butlan” tartışması büyüyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski lider Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, olası bir karar sonrası izlenecek politika konusunda birbirlerinin tam tersi açıklamalar geldi.
19 Mart’ta gözaltına alınan ve 23 Mart’ta yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın son açıklamaları da CHP’de olası krizin boyutunu gözler önüne serdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 5 Kasım 2023’te 38. Olağan Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek göreve seçilmişti.
Kurultaya “şaibe karıştığı” iddiasıyla dava açıldı.
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın 30 Haziran’da görülecek duruşmasından “mutlak butlan” kararı çıkabilir.
Mutlak butlan, hukuki işlemin, temelinde bulunan eksiklik veya bozukluk nedeniyle geçersiz kılınması anlamına geliyor.
Bu durumda 38. Olağan Kurultay geçersiz sayılacak, CHP’nin genel başkanı yeniden Kemal Kılıçdaroğlu olacak, parti tüm kurullarıyla o kurultay öncesine dönecek.
Kılıçdaroğlu CHP heyetine ne dedi?
23 Haziran’da ABB Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Başkanı Vahap Seçer ve CHP Parti Meclisi Üyesi Engin Özkoç, Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara’daki ofisinde bir araya geldi.
Birgün gazetesinden Timur Soykan’ın haberine göre, Kılıçdaroğlu, kendisini ziyaret eden CHP heyetine mutlak butlan kararını kabul edeceğini söyledi ve Özel ile görüşmesi teklifini reddetti.
Habere göre, heyetin görüşme notlarını ilettiği Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu için, “Beni burada betona gömmek istiyor” dedi.

| CHP Genel Başkanı Özgür Özel
Halk TV’den gazeteci İsmail Saymaz da 24 Haziran’daki yazısında, Kılıçdaroğlu’nun CHP heyetiyle görüşmesinde partiye yeniden genel başkan olarak dönüşü konusunda yeşil ışık yaktığını söyledi.
Saymaz’ın kulis haberine göre Kılıçdaroğlu, “Mutlak butlan kararı çıkarsa partimi kayyuma terk edemem. Ben kabul etmesem kayyum gelecek. Kayyuma mı bırakayım? Karardan sonra Özel ile oturur, konuşuruz” dedi.
Özel’in Kılıçdaroğlu’na tepkisi ne oldu?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, Cumhuriyet gazetesine verdiği ve 26 Haziran’da yayımlanan röportajda, Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri soruldu.
Özel’in Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili yorumu “Tarihi bir hata olur” oldu:
“Butlan kararı çıkacak olursa takınılacak hatalı bir tutum tarihsel olarak vebal doğurur. Butlandan sonra görev kabul etmek tarihsel bir hata olur.
“Bana emanet edilen İBB’yi de İBB Başkanlığı’nı da bırakmadım. CHP’de de emaneti yere bırakmam.”
Özgür Özel, mahkemenin mutlak butlan kararı vermesi durumunda “kayyum” değil “çağrı heyeti” atanacağını, 40 gün içinde yeni bir seçim yapma zorunluluğu olduğunu söyledi.
Özel, “Kayyum dediğiniz yapı partiyi yönetmiyor zaten, seçimleri yapıyor. Biz kayyuma da partiyi bırakmayız, butlana da bırakmayız” dedi ve Kılıçdaroğlu’na şu sözlerle tepki gösterdi:
“Sayın genel başkan kayyum meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez.”
İmamoğlu neden Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi?
96 gündür Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, avukatları aracılığıyla Halk TV’den gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun, tutuklanmasından sonra CHP tarafından başlatılan miting ve eylemler için “Doğru bulmuyorum” değerlendirmesi için “Çok iç acıtan bir cevap” ifadelerini kullandı.
Partisinin büyük bir operasyon altında olduğunu söyleyen İmamoğlu, “İstanbul’un belediye başkanı, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı hapiste; belediye başkanlarımız, namuslu, ahlaklı bürokratlar ve yol arkadaşlarımız, PM üyemiz, eski milletvekilimiz hapisteyken edilen söz insanı derinden yakar” dedi ve ekledi:
“Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken ve yargılama değil, direkt cezalandırma oluyorken, aileler işkence altındayken, bu söze tahammül etmem mümkün değildir.”
Saymaz’ın köşe yazısında aktardıklarına göre İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kendisi ve kurultaya ilişkin sözlerine tepki de gösterdi.
“Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken ve yargılama değil, direkt cezalandırma oluyorken, aileler işkence altındayken, bu söze tahammül etmem mümkün değildir.”
Saymaz’ın haberine göre İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları için “Bu sözleri kabul etmem, asla etmeyeceğim. Çok içimi yaktı, tarifsiz şekilde kötü hissediyorum” dedi.
Yavaş açıklamasında hangi mesajları verdi?
Medyada yer alan bazı kulis haberlerinde, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın 23 Haziran’da kendisinin de içinde olduğu CHP heyetinin görüştüğü Kılıçdaroğlu’na, mutlak butlan kararı sonrası partinin başına geçme ihtimaline atıfla, “Bu yaptığınız CHP’yi böler. Bunu yaparsanız siyasetten çekilirim” dediği iddia edilmişti.
Mansur Yavaş da 27 Haziran’da yazılı bir açıklama yaparak iddialara açıklık getirdi.
CHP’deki tartışmalara değinen Yavaş, “Bu tartışmaların, parti kültürümüzle bağdaşmayan bir üslupla ve önceki Genel Başkanımıza yönelik hakarete varan ifadelerle yürütülmesi, asla kabul edilemez” dedi.
Yavaş açıklamasında Özel ve Kılıçdaroğlu’na, birlikte hareket etmeleri gerektiği mesajı verdi:
“Önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur. Aksi halde ben dahil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz.”
Yavaş ayrıca Ekrem İmamoğlu dahil 11 belediye başkanının cezaevinde olduğunu ve haklarında hazırlanmış bir iddianame dahi olmadığını hatırlattı ve CHP’de birlik çağrısı yaptı:
“Çünkü eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Hatta torunlarımız dahi bizi affetmez.”
Mansur Yavaş CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik açılan davanın, parti içinde türbülans ve tartışma yaratmasından üzüntü duyduğunu da söyledi.
Yavaş iktidarın uzun süredir, CHP’ye ve partinin yönettiği belediyelere yönelik itibarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü belirtti.
Yavaş iktidarı, “hem tarafsız olması gereken yargıyı, hem tarafsız kalması gereken bürokrasiyi kullanarak CHP’yi cendereye almaya çalışmakla” suçladı.
Hukuki süreç nasıl başladı?
10 Şubat’ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı hakkında “para karşılığı oy kullanıldığı” iddiaları üzerine soruşturma başlattı.
Başsavcılık, Kemal Kılıçdaroğlu ve eski CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’yi tanık sıfatıyla ifadeye çağırdı.
Kılıçdaroğlu ifade vermeye gitmedi.
Bunun üzerine CHP’den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş kurultayın iptali için dava açtı.
Daha sonra bu kez Özgür Özel’in yeniden CHP Genel BaşkanI seçildiği 6 Nisan’daki partinin 21. Olağanüstü Kurultayı dava konusu oldu.
25 Nisan’da CHP’li iki delege bu kez 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptali talebiyle dava açtı.
İki dava birleştirildi ve 26 Mayıs’taki duruşmada erteleme kararı sonrası bir sonraki duruşmanın 30 Haziran’da görüleceği açıklandı.| BBC