ATİB’in “Eskort Skandalı” Çelişkisi | “FETÖ’ye Yıkma” Girişimi ATİB’i Kurtarır mı?

| Adem Hüyük
2019 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Avusturya Türk-İslam Birliği [ATİB] bünyesinde çalışma yürütmesi için atanan iki görevlinin, ATİB kaynaklarını kullanarak bir otelde hayat kadınlarıyla bir araya geldikleri iddia edilen “eskort skandalı”, son günlerde Türkiye merkezli bir gazete tarafından gündeme getirilmesiyle birlikte ATİB’i Avusturya’da gündeme taşıdı.
Bunun üzerine, Avusturya Türk-İslam Birliği [ATİB], “eskort” suçlamalarına dair bir basın açıklaması yaptı.
ATİB açıklamasında, “Söz konusu suçlamanın, mevcut yönetim kurulunun göreve başlamasından önceki bir dönemi kapsamaktadır. İlgili kişilerin tamamı ATİB’ten ayrılmışlardır.” ifadesine yer verildi.
ATİB, ilk basın açıklamasında, Virgül’ün 07.09.2020 tarihli haberinde yer alan; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kabul etmediği “eskort” suçlamasını kabul etmiş oldu.
07.09.2020 tarihli habere göre, “Diyanet’in Viyana’da Din Hizmetleri Müşaviri olarak görev yapan bürokratlarından F.M.K. ve Din Hizmetleri Müşaviri olarak görev yaparken daha sonra merkeze çekilen M.Ş. soruşturmalar sonucu ihraç edildiler.”
2020 yılı haberin devamı şöyle:
“Diyanet müfettişlerine ifade veren tanıklardan biri, her iki bürokratı ‘eskort’ iddiasıyla suçlarken Diyanet üst düzey yetkilisi, ‘Her ikisi de Disiplin Kurulu kararıyla ihraç edildi ama eskort iddiası doğru değil. F.M.K., idari yetersizlikten ihraç edildi. Önce ihraç edilen M.Ş. ise hakkındaki iddiaları çürüterek mahkeme kararıyla geri döndü.’”
Virgül’ün haberinden sonra ATİB basın açıklamasını değiştirdi
Avusturya Türk-İslam Birliği [ATİB], Der Virgül’ün 2 Ağustos 2025 tarihinde yayımladığı “ATİB ve Diyanet’in suçlandığı “Eskort Skandalı’nın perde arkası” başlıklı haber sonrası, yayımladığı basın açıklamasını sessizce değiştirdi.
Der Virgül haberinde, ATİB bu basın açıklamasıyla, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kabul etmediği eskort suçlamasını, eski yönetim kurulu döneminde yaşandığını söyleyerek kabul ettiğine dikkat çekti.
Der Virgül’ün haberiyle oluşan kamuoyu etkisi üzerine, yaklaşık bir saat içinde aynı sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yenilendi.
Yeni açıklamada, önceki metnin aksine, daha açık bir dille skandal tümüyle reddedildi.
Eskort skandalı Fethullahçılar üzerine yıkıldı
Sosyal medyada paylaşılan bir ekran görüntüsü, eskort skandalı suçlamasında yeniden kafa karışıklığı yarattı.
Geçtiğimiz günlerde, “ATİB Yönetim Kurulundan Stratejik Ziyaret” başlığıyla bir açıklama yayımlayan ATİB, yönetim kurulunun Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini duyurdu.
Açıklamanın bir bölümünde, “son dönemde yaşanan kritik gelişmeler” vurgusu yapılarak, “eskort” skandalının Ankara’da tartışıldığı mesajı verildi. Ayrıca, ATİB’in yürüttüğü çalışmalardan dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan övgü aldığı belirtildi.
Ankara’ya giden heyetin içinde yer alan ve ATİB yönetim kurulu üyesine ait olduğu ileri sürülen bir ekran görüntüsünde yer alan ifadeler, eskort skandalının ATİB tarafından yeniden kabul edildiğinin bir ispatı niteliğinde.
Sosyal medya gruplarında paylaşılan ekran görüntüsünde şu ifadeler yer alıyor:
“Esselâmu aleykum çok değerli din görevlisi kardeşlerim.
- Çok doğru diyorsunuz. Aynen öyle.
- Ancak: Cami dernek başkanları bu konuda çok daha büyük rol oynuyor.
- Bizim dernek başkanımız bu konuda gerçekten cemaati aydınlattı.
- Bu konuların çok önceki eski konular olduğunu, ‘fedoya’ dayandığını, şimdiki yönetimle alakası olmadığını beraber istişare ederek, dedikodu eden bütün cemaate bir bir izah edildi.
- Allah Celle Celâluhu kim bilinçli yanlış yaptıysa, İslam’a zarar verir, kurumu lekelerse Rabbimiz onu ıslah eylesin. Selam ve dua ile.”
Bu yazışmada eskort skandalından bahsedildiği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla ATİB yönetim kurulu üyesi tarafından yazılanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve ATİB tarafından reddedilen eskort skandalının yaşandığını gözler önüne sermektedir.
• Skandal Fethullahçı Terör Örgütü [FETÖ] üzerine yıkıldığı zaman, ATİB kurumu içinde yaşanmamış mı oluyor?
• Ve yine, bu iki bürokrat FETÖ yapılanması mensubu oldukları biliniyor ise, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından konuya dair yapılan açıklamada neden “idari yetersizlikten ihraç edildi” denildi?
ATİB görevlileri ve cemaati tarafından sosyal medya üzerinden sürekli verilmeye çalışılan bir mesaj var:
“Biz ATİB Merkez’ini göz bebeğimiz olarak görüyoruz ve böylesine kalleş karalama kampanyalarında yıpratılmasını teessüfle karşılıyoruz. Sizlere güveniyoruz ve bu tür spekülasyonlara karşı gereken cevabı vereceğinize kesinlikle inanıyoruz.”
ATİB’in çelişkili ve tutarsız açıklamaları, kuruma gönül vermiş, yıllarca emek harcamış binlerce insanı, gerçeği ortaya çıkarmaya çalışan gazetelere düşman etmektedir. Bu düşmanlık, aslında ahlaksızlığı yapanları değil; skandalı haberleştirenleri hedef almaktadır.
Soru çok basit:
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Avusturya Türk-İslam Birliği [ATİB] bünyesinde görev yapmak için gönderilen iki bürokrat, 2019 yılında ATİB kaynaklarını kullanarak bir otelde eskort [hayat kadını] davet edip en pahalı şampanyalardan içtiler mi?
“Kol kırılır yen içinde kalır” | İçinde kalmasın artık
ATİB’in kendisi skandal konusunda netleşemezken, “kalleş karalama kampanyası” yapıldığı kanaatine varılıyor.
“Kol kırılır yen içinde kalır” veya “baş yarılır fes içinde kalır” atasözlerini kılavuz edinenler, konunun bir an önce, inkâr edilerek kapatılmasını istemektedir.
Halkın parasıyla ahlaksızca davranışlar sergileyenlere verilen sadece ihraç kararı, bir sonraki makam sahibini ahlıksızlık konusunda cesaretlendirmez mi?
Kurumlara zarar gelmesin diye içine dönük sözde hesaplaşmalar, bir sonraki yolsuzluğa zemin hazırlamaktadır. Eskort Skandalı haberlerinden sonra bana gelen resmi/gayri resmi etkileşimlerde hep aynı yanlış yaklaşım sergilendi; “ATİB bizim zarar vermeyelim.”
Verdiğim net ve kararlı yanıtı buradan tekrarlıyorum:
ATİB bizim olduğu için, onu kan emici yarasalardan kurtarmak ve daha sonra kan emici yarasaya dönüşeceklere, yarasaya dönüşmeden önce bir daha düşünün mesajı veriyoruz… | ©DerVirgül