Avusturya ordusunun, daha Osmanlı askerleri savaş alanına gelmeden kaybettiği savaş…
| Derleyen Adem Hüyük
1788 yılında Osmanlı-Avusturya savaşları sırasında Romanya’nın Karansebeş’te yaşanan olay, askerî tarihin en ilginç ama aynı zamanda en trajik vakalarından biri olarak bilinir. Tarih kitaplarında kısaca geçilse de olayın ayrıntıları ve sonuçları bugün dahi üzerinde düşünülmeye değer.
Tarihsel Arka Plan
- yüzyılın sonunda Osmanlı ile Habsburg İmparatorluğu arasında süregelen savaşların bir cephesi de Banat bölgesiydi. Avusturya, ordusunu Karansebeş yakınlarına konuşlandırmıştı. Çok uluslu bir yapıya sahip bu ordu, Alman, Macar, Hırvat, Sırp ve Rumen askerlerden oluşuyordu. Komutalar farklı dillerde veriliyor, birlikler arasında güven eksikliği hissediliyordu.
Olayın Gelişimi
Gece yarısı başlayan keşif hareketi, bir yanlış anlaşılma sonucunda büyük bir paniğe dönüştü. Rivayetlere göre, Avusturya öncü birlikleriyle ordunun geri kalanı arasında çıkan anlaşmazlık kısa sürede “düşman saldırısı” sanıldı. Farklı dillerde bağrışmalar, karanlıkta ateşlenen silahlar ve hızla yayılan korku, ordunun kendi içinde çatışmasına yol açtı. On binlerce asker, kendi yoldaşlarını düşman sanarak birbirine ateş açtı.
Österreichisches Staatsarchiv belgeleri, bu olayın Avusturya ordusunun disiplin eksikliğini ve çok uluslu yapının kırılganlığını gözler önüne serdiğini aktarıyor. Osmanlı ordusu ertesi gün bölgeye geldiğinde, karşısında dağılmış ve yorgun bir Avusturya ordusu buldu.
Tarihsel Sonuçlar
Karansebeş faciası, Avusturya tarafında uzun süre resmî tarihten uzak tutuldu. Osmanlı kroniklerinde ise “düşmanın kendi kendini yok etmesi” şeklinde anlatılarak moral üstünlük vesilesi yapıldı. Ancak olayın asıl önemi, büyük imparatorluk ordularının iletişim, güven ve komuta zincirindeki kırılganlığı göstermesindeydi.
Bugüne Dair Yansımalar
Karansebeş sadece 18. yüzyılın askeri tarihiyle sınırlı bir olay değildir. Bugüne bakıldığında, çok uluslu yapıların, ortak dil ve güven mekanizmaları olmadan nasıl kaosa sürüklenebileceğini gösteren bir ders niteliği taşır.
Modern dünyada da devletler, kurumlar ve toplumlar arasında iletişimsizlik, güvensizlik ve yanlış anlamalar benzer sonuçlar doğurabiliyor. Karansebeş, “bir ordunun kendi kendine yenilmesi” metaforu üzerinden bugün siyasete, topluma ve hatta bireysel ilişkilere dair uyarıcı bir örnek sunuyor.
1788 Karansebeş faciası, tarihte bir dipnot gibi görünse de aslında imparatorlukların kaderini etkileyen ve günümüze ders bırakan bir olaydır. Tarihsel bir felaketin ardında, insana dair değişmeyen zayıflıklar vardır: korku, güvensizlik ve iletişimsizlik. | ©DerVirgül
Avusturya Tarafından Alıntılar / Kaynak Anlatımları
- Oskar Criste, Kriege unter Kaiser Josef II. / Nach den Feldakten und anderen authentischen Quellen
- Criste’ın bu eserinde, “Feldakten” yani saha evraklarından, kıtalı raporlardan alıntılar yapıldığı vurgulanıyor. Vojenský historický ústav+2catalog.hathitrust.org+2
- Bu eserde 1788 kampanyalarının huzursuzlukları, Avusturya ordusunun çok uluslu yapısı nedeniyle iletişim sorunları, birliklerin hareketleri ve komutaların aktarımındaki zorluklar gibi konular işleniyor. Vojenský historický ústav+1
- “Schlacht von Karánsebes” Başlıklı Alman kaynakları / Wikipedia ve diğer kaynaklar
- Bazı ansiklopedik/güncel tarihi derlemelerde olayın tarihi gerçekliği “belirsiz” olarak geçiyor; örneğin Avusturya tarihçileri arasında olayın bazı unsurlarının efsaneleştiği görüşü var. de.wikipedia.org+1
- Kaynaklarda çok farklı rakamlar veriliyor: düşük tahminler (örneğin toplam kayıplar birkaç yüz-bin arasında) ile yüksek efsanevi rakamlar (binlerce ölü) arasında büyük farklar söz konusu. german.wikibrief.org+2en.hisour.com+2
- Çağdaş Gazete Bildirimleri
- “Real Zeitung” gibi dönemin gazeteleri olaydan kısa süre sonra haberdar olan eserlerde anılıyor. Bu gazete bildirimleri, olayın genel olarak “ordu içinde karışıklık yaşandığı, birlikler arasında ateş açıldığı” yönünde raporlar içeriyor. en.hisour.com
- Fakat bu gazetelerde ayrıntılar (kim, ne zaman, kaç asker vs.) hedeflenen detayda değil; daha çok duyumlar ve ikinci el anlatılar (haber alma-zaman gecikmeleri, söylenceler) şeklinde. en.hisour.com+1
Osmanlı Tarafı: Eksiklikler ve Nedenler
- Osmanlıca kroniklerde “Karınsebeş” ya da “Şebeş Muharebesi” adıyla geçen net bir kaynak bulunmuyor gibi görünüyor; en azından ülkemizde yayımlanmış Osmanlı arşiv eserlerinde (örneğin salnameler, sefaretname, vak’anüvis kayıtlarında) yaygın şekilde referans verilen bir belgeye rastlanmamış durumda.
- Osmanlı belgelerinde, savaşın cephe hattı raporları, vezir ve paşaların yazışmaları daha çok stratejik ve lojistik detaylara odaklanıyor; iç panik, iç karışıklık gibi birlik içi disiplin bozukluklarını anlatan şahsi rapor ve detaylı betimlemeler daha nadir oluyor.
- Ayrıca Osmanlı arşivleri bazı eksik koruma, usûlsel yayın sorunları ve dil-zorlukları nedeniyle (eski Osmanlı Türkçesi, kronik dili vs.) modern tarihçilere ulaşması zor kaynaklara sahip olabiliyor.