Suriyeli tartışması, Türk göçmenlere bir uyarı niteliğinde

Süddeutsche Zeitung’un Federal İçişleri Bakanlığı verilerine dayandırdığı habere göre, Ağustos 2025 itibarıyla 951 bin Suriyeli Almanya’da yaşıyor. Bunlardan yaklaşık 920’si geçici oturma izni statüsüne sahip değil ve yasal olarak ülkeyi terk etmek zorunda.

Ancak uzmanlara göre bu kadar büyük bir topluluğun “topluca sınır dışı edilmesi” ne pratik ne de ekonomik olarak mümkün. Çünkü yaklaşık 300 bin Suriyeli halihazırda tam zamanlı işte çalışıyor, 350 bin kişi ise sosyal yardımlarla geçiniyor. Özellikle çalışan Suriyelilerin önemli bir kısmı ulaşım, sağlık, zanaat ve lojistik gibi Almanya ekonomisi için kritik sektörlerde yer alıyor.

Mesaj: Entegre Olan Kalır

Federal İçişleri Bakanı Dorbrindt’e göre, Almanca öğrenen, çalışan ve kendi geçimini sağlayan Suriyeliler sınır dışı edilmeyecek. Ancak “devlet yardımlarına bağımlı” olanlar, özellikle suç oranlarıyla gündeme gelen küçük bir grup, hedefte.

Almanya’daki 7 binden fazla Suriyeli doktor, bugün ülkenin taşra hastanelerinde sağlık sisteminin yükünü taşıyor. Alman Ekonomi Enstitüsü [IW] ise birçok Suriyelinin ısıtma ve iklimlendirme gibi “nitelikli işgücü açığı olan alanlarda” çalıştığını vurguluyor.

Türk Toplumuna Sessiz Bir Hatırlatma

Bu tablo, Avrupa’daki Türk göçmenler için de bir mesaj içeriyor. Ekonomiye katkı sağlayan, dil bilen ve sisteme entegre olan göçmenler toplumda kalıcı olurken, yardım sistemine bağımlı yaşayanlar her tartışmada yeniden hedef haline geliyor.

“İşe yarayan kalır” anlayışı, artık açıkça dile getirilmese de Avrupa’nın göç politikasının fiilî gerçeği haline geldi.| ©DerVirgül