Viyana’dan Üçüncü Nesil Türkiye Kökenli Ailelere Uyarı

Viyana-Favoriten’de bir ilkokulda görev yapan dil destek öğretmeninin bir gazeteye verdiği röportaj, Türkiye kökenli üçüncü nesil çocukların eğitim sürecinde karşı karşıya kaldığı yapısal sorunları yeniden gündeme taşıdı. Öğretmen, dört sınıfı birden desteklediğini, buna rağmen yalnızca bir öğrencinin anadilinin Almanca olduğunu belirtiyor.

Avusturya Entegrasyon Fonu [ÖIF] verileri de tabloyu doğruluyor: Viyana’da her iki öğrenciden fazlası [yüzde 51,6 – 2022/23 dönemi] günlük yaşamında Almanca konuşmuyor. Eğitimden sorumlu Şehir Meclis Üyesi Bettina Emmerling [Neos] tarafından paylaşılan rakamlara göre “außerordentliche Schüler” sayısı da hâlâ yüksek. [Yetersiz Almanca bilgisi nedeniyle derse gerektiği gibi katılamayan öğrenciler]. Toplam sayı geçen yıla göre yüzde 3,3 düşse de, ilkokullarda rakam neredeyse sabit kaldı: 15.650 öğrenci.

Sınıflarda Arapça ve Türkçe Hâkim

Favoriten’deki ilkokulda dört sınıfın dil desteğinden sorumlu olan öğretmen, öğrencilerin dil durumunu şöyle özetliyor:

“Yaklaşık 100 öğrenciden yalnızca birinin anadili Almanca. Arapça ve Türkçe başta olmak üzere Sırpça ve Boşnakça da sınıflarda sıkça duyuluyor. Az da olsa Almanca konuşabilen öğrencileri bazen çevirmen olarak yanımda oturtuyorum.”

Uzun yıllardır görev yapan öğretmen, okuma yazma öğretiminin bile güçleştiğini söylüyor:

“Çocuklar okumayı öğreniyor ama okuduğunu anlamada çok büyük eksiklik var. Bir metni okuduklarında, neleri anlamadıklarını o zaman görüyorsunuz. Evlerinde tek bir Almanca kelime dahi konuşulmuyor. Dördüncü sınıfta biraz düzeliyor ama yine de eksiklikler büyük.”

“Dil Desteği 3 Yaşında Başlamalı”

Öğretmene göre sorunların temelinde, dil desteğinin çok geç başlaması var:

“Almanca desteği anaokulunda, 3 yaşından itibaren zorunlu olmalı. Ne kadar erken başlanırsa, çocuklar o kadar kolay uyum sağlıyor.”

Almancası iyi olan kimi Türkiye kökenli velilerin bile evde çocuklarla yalnızca Türkçe konuştuğunu söyleyen öğretmen, bunun ciddi bir engel oluşturduğunu vurguluyor:

“Hep söylüyorum: Lütfen evde her şey Almanca olsun — ama değişen bir şey olmuyor. Üçüncü nesildir burada yaşayan aileler bile çocukla yalnızca Türkçe konuşuyor. Evde Arapça ya da Türkçe televizyon açık. Bu bana göre bir tür reddetme.”

Yüzde 80 Ortaokula Gidiyor

Dil desteği eksikliği, çocukların eğitim yolculuğunu da doğrudan etkiliyor:

“Yaklaşık yüzde 80’i ilkokuldan sonra Mittelschule’ye gidiyor. Eskiden oran yarı yarıyaydı. Aile desteği olan çocuklar Gymnasium’a devam edebiliyor — ama bu giderek azalıyor.”

Tüm zorluklara rağmen mesleğini severek yaptığını söyleyen öğretmen, geleceğe dair kaygılarını şu sözlerle dile getiriyor:

“Eğitimin bu kadar geriye gitmesi ve bu çocukların gelecekteki fırsatlarının daralması hem üzüyor hem hayal kırıklığına uğratıyor.

Sonunda bu çocukların önünde ne kalıyor?

Erkekler için ya asgari geçim yardımı ya da suç.

Kızlar içinse çok erken yaşta anne olmak.”| ©DerVirgül

Yayınlama: 23.11.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.