Sorularda Barzani’nin Cizre’ye ziyaret krizi
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani’nin Şırnak’ın Cizre ilçesinde düzenlenen bir sempozyuma uzun namlulu silahlı korumalar eşliğinde gelmesinin Türkiye’de yol açtığı tepkiler sürüyor.
Türkiye siyaset sahnesinde hararetli tartışmalara, Ankara-Erbil hattında da gerilime yol açan gelişmeleri 5 soruda derledik:
Mesud Barzani kimdir? Neden Şırnak’a geldi?
1946 doğumlu Mesud Barzani, 1979’den beri KDP’nin lideri, 2005-2017 yılları arasında da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkanıydı.
AKP hükümeti ile yakın ilişkileri bulunan Barzani, 29 Kasım’da 4. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu’na katılmak üzere Türkiye’ye geldi. Barzani, Habur Sınır Kapısı’nda Şırnak valisi ve belediye başkanının yanı sıra AKP ve DEM milletvekilleri tarafından karşılandı.
Şırnak Valiliği, Şırnak Üniversitesi ve Cizre Kaymakamlığı tarafından ortaklaşa düzenlenen sempozyuma İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ve AKP ile DEM milletvekilleri katıldı.
Sempozyumda konuşan Barzani, AKP hükümetinin “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı çözüm sürecine destek açıkladı.
“Bu sefer sorunsuz bir şekilde başlayan yeni barış sürecinden çok memnunuz” diyen ve ortaya koydukları çaba nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a teşekkür eden Barzani, Burada barış sürecini tüm gücümüzle desteklediğimizi ve elimizden gelen her şeyi yapacağımızı vurguluyoruz. İnşallah olumlu sonuçlar alınacaktır” diye konuştu.
Barzani’nin ziyareti neden tartışmalara yol açtı?
Tartışmaları, Barzani’ye eşlik eden koruma ekibinin görüntülerinin kamuoyuna yansıması tetikledi.
Üzerinde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) bayraklarının yer aldığı askeri üniformalar giymiş korumaların uzun namlulu silahlarıyla çekilmiş görüntüleri sosyal medyada geniş yankı buldu.
Kamuoyunda artan tepkilerle birlikte siyaset sahnesinden de eleştiriler yükseldi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya paylaşımında Barzani’nin korumalarının Cizre’deki görüntülerini “tam bir skandal” olarak nitelendirdi, “Yabancı bir ülkenin koruma görevlisi ancak diplomatik yollardan önceden cins, çap ve sayı bilgileriyle deklare edilmesi kaydı ile tabancasını götürebilir. Fakat makinalı tabanca veya uzun namlulu silah getiremezler” sözlerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baş danışmanları da Şırnak valililiğinin bu görüntülerin ortaya çıkmasına izin vermesine tepki gösterdi.
Mustafa Akış, sosyal medya paylaşımında Türkiye’nin konuk ettiği devlet başkanlarının korumalarının bile askeri üniforma ve uzun namlulu silahlarla görevlerini ifa edemeyeceğine dikkat çekerek, “görüntüler uygun düşmemiştir” eleştirisini yaptı.
Oktay Saral da “Biz hoş geldin demeyi biliriz; ama devletimizin çizgisini, protokolünü ve vakarını kimseye çiğnetmeyiz” açıklamasını yaptı.
“Bu tablo yalnızca teamüllere değil, devletimizin köklü itibarına da gölge düşürür” diyen Saral, “Biz kendi vatanımızda güvenliği başka ellere bırakacak bir devlet değiliz!” sözlerini kaydetti.
Gerilim Bahçeli-Barzani krizine nasıl evrildi?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Türkgün gazetesine yaptığı açıklamalar ve Mesud Barzani cephesinden bu açıklamalara verilen yanıt, tartışmaların Ankara-Erbil hattında tansiyonun yükselmesine yol açtı.
Verdiği röportajda “vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla ortalıkta dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir” sözlerini kaydeden Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukukunun çiğnendiğini” savundu.
Bahçeli ayrıca “Adına ister protokol kuralları deyin, ister teamül deyin, ne var ne yok ihlal edilmiştir” diyerek yaşananları “Türkiye Cumhuriyeti’nin vakarına, saygınlığına, tarihi itibarına ve egemen vasfına taammüden saldırı” olarak nitelendirdi.
“Barzani Karargahı Sözcülüğü” olarak nitelendirilen Barzani’nin ofisinden bu açıklamaya verilen yanıtla gerilim daha da tırmandı. Açıklamada MHP liderinin ifadeleri “şovenist zihniyetin ürünü” olarak nitelendirildi.
Barzani’nin ziyareti için alınan tüm güvenlik tedbirlerinin, IKBY ile Türkiye’nin ilgili kurumları arasındaki protokol mutabakatına göre uygulandığına dikkat çekilen açıklamada Irak Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret eden üst düzey Türk yetkililere de Türkiye’nin özel kuvvetlerinin eşlik ettiğine işaret edildi.
Barzani’nin ziyaretinin, “Bahçeli’nin de desteklediğini iddia ettiği barış sürecine katkı sunma amacı taşıdığı” belirtilen açıklamada, “Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hala eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş” ifadelerine yer verildi.
AKP artan tepkilere, tırmanan gerilime nasıl yanıt verdi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup Toplantısı’nda Barzani adına yapılan açıklamayı “kabul edilemez” bulduğunu söyledi.
Erdoğan “MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.
Bu konuda KDP liderliğinden izahat yapılmasının talep edildiğini söyleyen Erdoğan, “Bu vahim hatadan biran önce dönülmeli ve düzeltilmelidir” diye konuştu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik de dün katıldığı Habertürk yayınında Barzani’nin ziyareti sırasındaki görüntüleri “nahoş” olarak tanımlamış, Bahçeli’nin röportajına ilişkin olarak Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamayı da “kabul edilemez” olarak nitelendirmişti.
Bahçeli’nin Barzani’nin şahsına değil, korumaları nedeniyle ortaya çıkan görüntülere ilişkin eleştirilerini paylaştığına dikkat çeken Çelik, Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamaya işaret ederek “Orada asıl açıklamayı yapan kişi kimse onun kullandığı dil ırkçı ve şovenist” dedi.
Ömer Çelik ayrıca açıklamada kullanılan üslubu eleştirdi, “Bu dil terörsüz bölge sürecine zarar verecek bir dil olmuş” diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada kamuoyuna yansıyan “koruma görüntüleri” hakkında inceleme başlatıldığını, konuyla ilgili olarak iki müfettişin görevlendirildiğini duyurmuştu.
Bir açıklama da Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi. Bakanlık, KDP liderliğinden Bahçeli’yi hedef alan açıklama hakkında izahat istendiğini duyurdu.
“MHP lideri Bahçeli’yi hedef alan açıklama, içerik ve üslup bakımından kabul edilemez niteliktedir” denilen bakanlık açıklamasında, “KDP liderliğinden, mesnetsiz iddialar barındıran bu saygısız ve provokatif açıklama konusunda izahat istenmiş ve sorumluları hakkında gerekli işlemlerin derhal yapılması talep edilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Türkiye’de muhalefet yaşananlar konusunda ne diyor?
CHP ve İyi Parti’den, Barzani’nin Şırnak’a uzun namlulu silahlı korumalarıyla gelmesine tepkiler sürüyor.
Ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanıtlaması istemiyle üç ayrı soru önergesi verdi.
CHP’li Murat Bakan, Barzani’nin silahlı ve üniformalı bir birlik eşliğinde Türkiye’ye gelmesine izin verilmesini “devlet ciddiyetini, Türkiye’nin egemenlik haklarını ve ulusal güvenlik protokollerini ihlal eden çok ciddi bir durum” olarak nitelendirirken, buna neden izin verildiğine açıklık getirilmesini talep etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise partisinin grup toplantısında, Barzani’ye korumalarıyla gelmesine izin verilmesine “Şırnak ilinin Cizre ilçesi, Kuzey Irak’a bağlandı da bizim mi haberimiz yok?” sözleriyle tepki gösterdi.
“Dünyanın hiçbir bağımsız ve müstakil devletinin, kendi toprağında, hiçbir yabancı güce, askeri kamuflaj ve uzun namlulu silahlarla cirit attırmadığını” söyleyen Dervişoğlu, “Şırnak’ta Cizre’de bu ahlaksızlığa imza atanlara, izin verenlere hadleri bildirilmeli, Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuru, bir daha unutmamalarını sağlayacak şekilde hatırlatılmalıdır” dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da TBMM’de Yeni Yol Grup Toplantısı’nda son yaşananlar hakkında konuştu.
“Sayın Bahçeli’nin de Sayın Barzani’nin de art niyetli oldukları düşüncesinde değilim” diyen Davutoğlu, Cizre’deki sempozyumda Mesud Barzani’nin korumalarının verdiği görüntüye ilişkin de “Bunu baştan planlasanıza, güvenlik birimleriyle ciddi bir koordinasyon yapsanıza. Bu görüntüler ortaya çıkmazsa olmaz mı? Burada yaşananların, devletin genel zaafından bağımsız olmadığı kanaatindeyim” sözlerini kaydetti.| DW
