Avusturya devleti dolandırılıyor | Peki, bu yalnızca bir dolandırıcılık hikâyesi mi?

Der Virgül analizi | Sosyal devlet sisteminin zaaflarından kimler nasıl yararlanıyor?
Avusturya’nın sosyal yardım sisteminde yaşanan suiistimaller, sadece tekil dolandırıcılık hikâyeleri mi, yoksa yapısal bir sorunun göstergesi mi?
Son olarak ortaya çıkan “44 Rumen kadın” vakası bu soruyu bir kez daha gündeme getirdi.
Sahte bir inşaat firması kurularak, 44 kadının Avusturya’da çalışıyor gibi gösterilip, Karenz parası alması sağlandı. Kadınlardan yalnızca biri Avusturya’daydı; diğerleri yurt dışında yaşamakta.
Kadınların hepsi aynı adrese kayıtlı olmalarına rağmen, sistem bu gerçeği görmedi ya da görmek istemedi.
Bu vakanın ötesinde, eğitim karenzi gibi alanlarda da benzer “yaratıcılıkla” kamunun imkanlarının nasıl suiistimal edildiği, sosyal yardımların nasıl bir gelir modeline dönüştüğü ortaya çıkıyor.
Federal Kriminal Dairesi’ne [BKA] bağlı olarak 2018 yılında kurulan Task Force Sozialleistungsbetrug [SOLBE] [Sosyal Yardım Dolandırıcılığı Özel Birimi], benzer şekilde eğitim izni de suiistimal edilen bir başka alan diyor.
SOLBE, internette bazı platformlar üzerinden [‘Bachblüten’, ‘Umarme Bäume’, ‘Singen’] gibi içeriklerle seminer adı altında belgeler 1000 Euro’ya satıldığını, bu belgelerin işsizlik kurumunun [AMS] şartlarını sağladığını belirtti.
“Seminerin kendisi yok. Sadece belgeyi alınıyor ve bununla 12 ay boyunca bir önceki maaşının %60-70 oranında ödeme alıyorlar.”
Ancak burada sadece bireylerin suiistimalinden söz etmek yetersiz olur. Asıl mesele, bu suiistimale göz yuman, kontrol etmeyen, denetimden uzak, dağınık bir sosyal yardım sistemi. Farklı eyaletlerin farklı uygulamaları, işleyen tek bir sistemin olmayışı ve verilerin merkezi olarak birleştirilememesi, bu türü suiistimalleri mümkün kılıyor.
Bu sistemsel zafiyet, sadece ekonomik zarar vermiyor. Aynı zamanda toplumda sosyal yardıma gerçekten ihtiyacı olanlara yönelik önyargıları, şüpheleri ve hatta kışkırtılmış bir nefret dilini besliyor. Yardım alan herkes birer potansiyel dolandırıcı gibi görülmeye başlanıyor.
Bu nedenle, sosyal yardım sistemini sadece teknik düzeyde değil, aynı zamanda etik, sosyal ve politik bir düzlemde yeniden düşünmek gerekiyor. Dolandırıcıyı yakalamak kadar, dolandırıcıyı üretecek yapıyı da ortadan kaldırmak gerekmez mi? |© DerVirgül
Editörün notu:
Karenz Parası, Avusturya’da çalışan ebeveynlere doğum sonrası çocuk bakımı için verilen çocuk bakım izni [Karenz] süresince sağlanan bir tür maddi destektir. Bu para, annenin [ya da babanın] doğum sonrası işe ara verdiği dönemde gelir kaybını telafi etmek amacıyla ödenir.
Kısaca şöyle özetlenebilir:
- Kimlere verilir? Doğum yapan ya da evlat edinen, çalışıyorken çocuk bakım iznine ayrılan ebeveynlere.
- Ne kadar süreyle? Seçilen modele bağlı olarak 12 ile 36 ay arasında değişebilir.
- Tutarı neye göre belirlenir? Gelire bağlı veya sabit ödemeli modelleri vardır. Gelire bağlı modelde önceki maaşın belirli bir yüzdesi, sabit modelde ise devletin belirlediği sabit bir miktar ödenir.
- Amaç nedir? Ailelerin çocuk bakımına zaman ayırabilmesini ekonomik olarak mümkün kılmak.
Görseldeki gibi resmî belgelerde “Kinderbetreuungsgeld” olarak da geçebilir. “Karenz” izni sırasında alınan bu ödeme, bazen haksız yere alındığında sosyal dolandırıcılık konusu olabiliyor.