Röportaj | Kemeraltı esnafı gurbetçileri tanımlıyor: “Eli açık ama dikkatli”

| Adem Hüyük
İzmir’in tarihi çarşısı yaz sezonunda hem alışveriş hem hasret yeri oluyor
İzmir’in kalbi sayılan Kemeraltı Çarşısı, yaz aylarında yalnızca alışveriş için değil, memleket hasretini gidermek isteyen gurbetçiler için de bir uğrak noktası haline geliyor. Özellikle Avrupa’dan gelen gurbetçi müşteriler, çarşı esnafı için hem ekonomik hem de duygusal bir canlılık anlamına geliyor.
Ancak esnafa göre, yıllar içinde değişen döviz kurları, küresel ekonomik koşullar ve dijital alışveriş kültürü, gurbetçilerin alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi.
| Röportaj
“Çocukluğum Kemeraltı’nda geçti”
“O zamanlar restoran işletirdik, sonra ayakkabıcılığa geçtik. Körfezin dalgalarının belediye binasına vurduğu, denizin Saat Kulesi’ne bu kadar uzak olmadığı yıllardı. Konak Meydanı’ndaki dairesel üst geçit hâlâ yerindeydi.”
Bugün aynı mağazada ikinci kuşak iş başında. Ama değişmeyen şey, yazın gelen gurbetçilerin varlığı.
“Eskiden gelişiyle tezgâh boşalırdı, şimdi hesap kitap yapıyorlar”
35 yıldır Kemeraltı’nda ayakkabı satan Abdullah Hüyük, gurbetçi sezonunun çarşıya hareket getirdiğini ama alışveriş tarzının değiştiğini anlatıyor:
“Gurbetçi gelince çarşı bir başka oluyor. Ama artık onlar da dikkatli. Fiyat soruyor, pazarlık ediyor, internetten karşılaştırıyor. Öyle eskisi gibi patır patır alışveriş yapan pek kalmadı.”
Bijuteri dükkânı işleten Gülşen Hanım da benzer bir gözlemde bulunuyor:
“Euro cebinde olan bile üç kere düşünüyor. Ama yine de onlar gelince satış artar.”
“Pazarlığı unutmazlar, ama sohbetle yaparlar”
Esnafın ortak kanaatine göre gurbetçilerin değişmeyen bir alışkanlığı var: pazarlık.
“Euro veriyor ama 5 lira için bir saatte pazarlık eder,” diyor bir esnaf gülerek.
“Ama bunu severek yapar. Pazarlık ederken çay içer, Almanya’dan bahseder, çocuklarını anlatır. Sohbet olur, alışveriş de olur.”
“Her şeyi Avrupa’daki gibi bekliyorlar”
Bazı esnaflar ise gurbetçilerin hizmet beklentilerinin zaman zaman yüksek olduğunu belirtiyor. Özellikle hijyen, düzen ve müşteri hizmeti konularında eleştiri aldıklarını aktarıyorlar:
“Bir çorap alır, sonra 15 dakika kalite anlatır,” diyor bir giyim esnafı.
“Ama çoğu zaman bu eleştiriler yapıcı oluyor. Kendimizi geliştirmemize neden oluyor.”
“Memleket havası almaya geliyorlar, biz de özlem satıyoruz”
Hediyelik eşya satan Selami Usta ise gurbetçilerin yalnızca müşteri değil, duygularla gelen insanlar olduğunu vurguluyor:
“Her gelen bir hikâye anlatıyor. ‘Anama götüreceğim’, ‘Kardeşime söz verdim’ diyor. Biz hem mal satıyoruz hem de duyguyu. Özleyen geliyor buraya.”
“Her gurbetçi aynı değil”
Esnaf, kimi zaman önyargılara maruz kaldıklarını da ifade ediyor. Her gurbetçinin aynı olmadığını vurguluyorlar:
“Kendini beğenmiş davranan da var, çok mütevazı olan da. Herkes farklı. Ama genelde saygılı, temiz insanlar. Özellikle yaşça büyük olanlar eski İzmir’i arıyor.”
“Yalnızca para değil, bağ da bırakıyorlar”
Kemeraltı esnafı için gurbetçiler sadece dövizle alışveriş yapan değil; anı, bağ ve duygu bırakan müşteriler. Yaz sonunda ülkelerine dönerken yalnızca aldıkları ürünleri değil, esnafa ve şehre bıraktıkları sıcak izlenimleri de geride bırakıyorlar.
“Gurbetçinin özlemi bize kazanç, bizim samimiyetimiz onlara memleket olur,” diyor çarşının eski esnaflarından biri.|© DerVirgül