Medya yabancı şüphelileri daha çok öne çıkarıyor

Sivil toplum kuruluşu Mediendienst Integration’ın yeni raporuna göre, Alman ana akım medyası yabancıların işlediği şiddet suçlarını, polis istatistiklerindeki oranlarından çok daha sık haber yapıyor.

Medyada göç ve suç konularına ilişkin verileri analiz eden rapor, gazetecilik profesörü Thomas Hestermann’ın 2007 yılından bu yana sürdürdüğü uzun dönem araştırmalarına dayanıyor. 2025 yılına ait güncel veriler, Alman ana akım medyasında yabancı şüphelilerin her zamankinden daha güçlü bir şekilde aşırı temsil edildiğini ortaya koyuyor.

Şüpheli yabancıysa, kökenine mutlaka değiniliyor
Raporda, “Almanya’daki televizyon haberlerinde şiddet olaylarına dair yapılan haberlerde neredeyse yalnızca yabancı şüphelilerden bahsediliyor” deniliyor. Veriler, şüphelinin göçmen kökenli olduğu durumlarda haber yapma eğiliminin belirgin şekilde arttığını, ancak şüphelinin Alman olduğu ortaya çıktığında bu ilginin hızla azaldığını gösteriyor.

Televizyon haberlerinde şiddet olaylarının yaklaşık %25’inde şüphelinin kökenine değiniliyor. Bu haberlerin %94,6’sında şüpheliler yabancı. Bu oran, 2007 yılından bu yana kaydedilen en yüksek değer.

Yazılı basında ise şiddet haberlerinin üçte birinde şüphelinin kökeni belirtiliyor. Bu haberlerde yabancı kökenli şüphelilerin oranı %90,8.

Bu oranlar, polis istatistikleriyle karşılaştırıldığında büyük bir dengesizlik ortaya çıkıyor. Federal polisin kriminal verilerine göre, şiddet suçlarında yabancı şüphelilerin oranı yalnızca %34,3. Bu da medyada yabancı şüphelilerin yaklaşık üç kat fazla temsil edildiği anlamına geliyor.

Müslüman kökenli göçmenler daha fazla ayrımcılığa uğruyor
Haberlerde adı geçen yabancı şüphelilerin neredeyse üçte biri, çoğunluğu Müslüman olan ülkelerden geliyor. Bu oran televizyonda %70,3, yazılı basında ise %70,1.

Oysa polisin yayımladığı suç istatistiklerinde bu grubun oranı yalnızca %15,8. Böylece Müslüman kökenli şüpheliler, Alman ana akım medyasında dört kattan fazla temsil edilmiş oluyor.

Yabancı şüphelilerin kökenlerine haberlerinde en sık yer veren gazeteler arasında Welt ve taz öne çıkıyor. Welt muhafazakâr çizgisiyle, taz ise göçmen dostu ve sol görüşlü yayın anlayışıyla tanınıyor.

Ana akım medya mercek altında
Mediendienst Integration, söz konusu verilerin “tekil bir olaya değil, Almanya’nın medya gerçekliğine” işaret ettiğini vurguluyor.

Hestermann’ın analizi, Almanya’nın önde gelen TV kanalları ARD, ZDF, RTL, Sat.1, ProSieben, Kabel Eins, Vox ve RTL Zwei’nın yanı sıra Bild, Süddeutsche Zeitung, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Welt ve taz gazetelerinin yayınlarını kapsıyor.

Araştırmada, 2025 yılında dört farklı dönemde yapılan haberler incelendi: 13-19 Ocak, 3-9 Şubat, 6-12 Mart ve 7-13 Nisan. Haberlerde şüphelinin kökenine değinilip değinilmediği belirlenirken, “Türk”, “güney kökenli”, “Arap ebeveyne sahip”, “sığınmacı” ve “mülteci” gibi ifadeler dikkate alındı.

Şiddet ve suç haberlerinde şüphelinin veya failin kökenine yer verilip verilmemesi gerektiği sorusu, son yıllarda Alman toplumunda sık sık tartışılan bir konu haline geldi. Tartışmanın bir tarafı, kökene yer verilmesinin kamunun doğru bilgilendirilmesi açısından gerekli olduğunu savunurken, diğer taraf bunun ırkçılığı körükleyebileceği endişesini taşıyor ve suçlunun kökeninin tarafsız habercilikte yeri olmadığını düşünüyor.

Yayınlama: 18.10.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.