Avusturya Ekonomisi Yüksek Yatırımlara Rağmen Harekete Geçemiyor
Üretkenlik Konseyi, sanayisizleşme tehlikesine karşı uyarıda bulunuyor. Ülkenin karşı karşıya olduğu dört temel sorun ve çözüm önerileri şöyle:
“Rekabetçilik ve istihdam için yapısal dönüşüm bir fırsattır” başlığı, Avusturya Üretkenlik Konseyi’nin Çarşamba günü sunduğu 197 sayfalık raporun kapağında yer alıyor.
Ülkenin ekonomik durumu uzun süredir bilinen bir tablo çiziyor: yüksek maliyetler, düşen rekabet gücü, giderek büyüyen bütçe açığı ve enerji fiyatları ile küresel korumacılıktan olumsuz etkilenen bir sanayi.
Konsey Başkanı Christoph Badelt, “Değer yaratımı ve istihdam konusunda endişelenmek için haklı nedenler var. Sanayisizleşme belirtileri gözlemliyoruz” diyor. Ancak doğru bir konumlanma politikasıyla bu olumsuz gidişat tersine çevrilebilir. Özellikle şu alanlarda siyaset hızlı biçimde harekete geçerse büyük bir dönüşüm sağlanabilir:
1) Araştırma çıktısı artırılmalı, Yapay Zekâ kilit rol oynayacak
Avusturya, araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) yatırımlarının GSYH’ye oranı %3,3 ile AB’nin en üst sıralarında yer alıyor. Ancak “yenilik çıktısı” söz konusu olduğunda yalnızca orta seviyede bulunuyor. 2017’den bu yana devletin Ar-Ge destekleri %55 artsa da yıllık üretkenlik artışı yalnızca %0,7’de kaldı.
Konsey bu nedenle bir paradigma değişimi talep ediyor: “Genel destek değil, hedefe yönelik destek.”
Ar-Ge fonlarının gelecekte yapay zekâ, enerji verimliliği, robotik, biyoekonomi gibi “kilit teknoloji kümeleri”ne odaklanması öneriliyor. Ayrıca farklı kurumlar arasındaki uyumsuz yapılar giderilmeli, projeler Avrupa girişimleriyle daha fazla uyumlu hâle getirilmeli.
Ekonomistler, Avusturya’nın yazılım, marka, patent gibi maddi olmayan varlıklara yeterince yatırım yapmadığını ve bu nedenle yüksek Ar-Ge harcamalarının büyümeye dönüşmediğini belirtiyor.
Gelecekte üretkenlik artışı, şirketlerin süreçlerine Yapay Zekâ’yı ne ölçüde entegre ettiğine bağlı olacak. Raporda, dijital ana teknolojilere yatırım yapan işletmelere vergi teşvikleri ve KOBİ’lerde “üretken yapay zekâ uygulamaları”nın desteklenmesi öneriliyor.
2) Eğitim olmadan rekabet şansı yok: Eğitim politikası aynı zamanda konum politikasıdır
Sanayisizleşme eğilimi, artan işsizlik rakamlarına da yansıyor. Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’ne göre sanayi sektöründe istihdam 2024’ten beri azalırken, bilgi yoğun hizmetler büyüyor. Fabrika kapanışlarından etkilenenlerin neredeyse yarısının düşük eğitim düzeyine sahip olduğu belirtiliyor.
En kırılgan gruplar ise genç çalışanlar, düşük vasıflılar ve kadınlar. İşsiz kalan birçok kişi ya AMS’ye gidiyor ya da daha düşük ücretli işlere yönelmek zorunda kalıyor. Gençlerin ise işgücü piyasasına girmesi giderek zorlaşıyor.
Üretkenlik Konseyi, kapsamlı bir nitelikli işgücü stratejisi talep ediyor. Avusturya, AB içinde temel becerileri yetersiz olan kişilerin en yüksek oranına sahip ülkelerden biri.
Konsey şu önerileri sunuyor:
- Okullarda ve AMS kurslarında erken dönemde yetkinlik geliştirme,
- Mesleki eğitim ile yüksek nitelikler arasında daha güçlü bir köprü,
- Çıraklık pozisyonlarını artırmak için işletmelere teşvikler.
Amaç hem yükselme imkânı yaratmak hem de gelir artışını desteklemek.
3) Rekabet gücüne dönüş: Enerji fiyatlarının düşmesi ve bağımlılıkların azaltılması
Yakın tarihli bir araştırmaya göre, Avusturya’daki şirketlerin %30’u önümüzdeki beş yıl içinde üretimin bir bölümünü yurtdışına taşımayı planlıyor. En büyük yük ise hâlâ yüksek enerji fiyatları.
Ekonomist Andreas Reinstaller, “Enerji fiyatlarının uzun vadeli seyri endişe verici” diyor. Fiyatlar hâlâ 2022 öncesi uzun dönem ortalamasının yaklaşık %75 üzerinde. Özellikle enerji yoğun sanayiler için bu ciddi bir rekabet dezavantajı.
Avusturya’nın elektrik fiyatları, ülkenin pahalı enerji bölgelerinin ortasında bulunması nedeniyle yapısal olarak yüksek. 2025’in ilk yarısında Almanya ile fiyat farkı ortalama 7,8 Euro/MWh oldu.
Konsey bu nedenle bir sistem değişimi istiyor:
- kısa vadeli sübvansiyonlar yerine entegre bir enerji dönüşümü planı,
- federal hükümet, eyaletler ve belediyelerin 2040 sonrası için ortak bir yol haritası,
- yenilenebilir enerji, enerji depolama ve hidrojen için net bir genişleme planı,
- şebeke kapasitesi ve depolama yatırımlarının hızlandırılması,
- altyapının finansmanı için Green Bonds kullanımı.
Ayrıca Avusturya’nın AB düzeyinde daha tutarlı bir iklim ve sanayi politikasına katkı sunması gerektiği belirtiliyor.
Uluslararası ticaret akımlarındaki değişimler de Avusturya’yı zorluyor. Özellikle ABD’ye yapılan ihracat—Avusturya’nın ikinci büyük ticaret ortağı—Donald Trump’ın bahar dönemindeki gümrük açıklamalarından sonra keskin şekilde düştü.
Badelt’e göre bu nedenle aktif bir Avrupa ticaret politikası şart:
“Mercosur anlaşmasını artık ertelememeliyiz” diyerek Avusturya’nın imza vermesi gerektiğini savunuyor.
4) Daha sade bir kamu yönetimi ve daha iyi bir Avrupa koordinasyonu
Maliyet hesaplarında görünmese de milyarlarca Euro bağlayan bir diğer sorun ise kamu yönetimi. Diğer sektörlerde binlerce kişi işini kaybederken, kamu kurumları istihdamı artırmaya devam ediyor.
Avusturya’nın bürokrasisi, AB içinde yavaş ve parçalı yapısıyla biliniyor. Dijitalleşmeden beklenen tasarrufların çoğu ise kâğıt üzerinde kalmış durumda.
Konsey bir kez daha şu talepleri dile getiriyor:
- ulusal izin ve ruhsat süreçlerinin standardizasyonu,
- AB iç pazar stratejisinin kararlı biçimde uygulanması,
- bürokrasiyi azaltacak kapsamlı bir reform programı.
NEOS’lu Devlet Sekreteri Josef Schellhorn’un Çarşamba günü sunduğu 113 maddelik deregülasyon paketi, doğru yönde atılmış küçük bir adım olarak değerlendiriliyor.| ©DerVirgül
