Avusturya İslam Cemaati ile Diyanet arasında yapılan “iş birliği” tepkilere neden oldu

Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, geçtiğimiz hafta sonu Viyana’yı ziyaret etti. Ziyaret sırasında, Avusturya İslam Cemaati [IGGÖ] Başkanı Ümit Vural ile bir araya gelerek bir iş birliği protokolü imzaladı.
Protokolün; eğitim, kültür ve bilim alanlarında iş birliğini, aşırılıkçılığa ve İslam karşıtı ırkçılığa karşı ortak duruşu ve dini kurumlar arasında bilgi paylaşımını hedeflediği bildirildi.
Bir hafta sonra gelen siyasi tepkiler
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Viyana ziyareti Avusturya medyasında yer almasıyla birlikte, siyasi tepkiler gelmeye başladı.
Avusturya Uyum Bakanı Claudia Plakolm [ÖVP] yaptığı açıklamayla, Diyanet ile IGGÖ anlaşmasını sert bir şekilde eleştirdi.
Plakolm, Diyanet Başkanı Erbaş’ı “antisemitizm, kadın düşmanlığı ve İslam egemenliği” savunucusu olarak nitelendirdi ve bu tür değerleri Avusturya’ya taşıyan kişilerin ülkede hoş karşılanmadığını belirtti.
Entegrasyon Bakanı, IGGÖ’ye bu konuda açık ve net mesajlar verildiğini, göçmenlerden Almanca öğrenmeleri, çalışmaları ve Avusturya yasaları ile değerlerine göre yaşamaları gerektiğini söyledi. Ali Erbaş’ı ise neredeyse persona non grata [istenmeyen kişi] ilan etti ve “Bu tür değerleri savunan ve Avusturya’ya taşımak isteyen kişiler burada hoş karşılanmaz” ifadesini kullandı.
Plakolm ayrıca, Türkiye’nin, Avusturya’da yaşayan vatandaşlarını entegrasyona ve bu yeni vatanda aktif olmaya teşvik etmesi gerektiğini belirtti.
Aşağı Avusturya Eyaleti [NÖ] FPÖ lideri Udo Landbauer ise, Erbaş’a vize verilmemesi gerektiğini savundu ve IGGÖ’nün bu iş birliğiyle “paralel bir toplum” oluşturduğunu iddia etti.
Udo Landbauer, IGGÖ Başkanı Ümit Vural’ı, din özgürlüğü kisvesi altında paralel bir toplumun büyümesine katkı sağlamakla suçladı. FPÖ, IGGÖ’nün aldığı tüm kamu desteklerinin gözden geçirilmesini ve yurt dışından dini etki girişimlerinin yasaklanmasını talep etti.
IGGÖ’nün Açıklaması
IGGÖ, yapılan iş birliğinin tamamen kurumsal düzeyde olduğunu ve eğitimsel çerçevede ele alındığını vurguladı.
Kurum, tüm iş birliklerinde insan onuru, dini hoşgörü ve sosyal sorumluluk ilkelerinin öncelikli değerler olduğunu belirtti.
Ayrıca, “Ortaklarımız bağımsız kurumlardır ve kendi beyanlarından sorumludur” ifadeleriyle, her kurumun kendi söz ve eylemleriyle değerlendirildiğine dikkat çekti.
Bu gelişmeler, Avusturya’da İslam’ın temsil edilme biçimi ve yurt dışı dini etkiler üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.| ©DerVirgül