Avusturya İstihbarat Dairesi’nde Skandal | Memur, Müslüman Kardeşler için casusluk yaptı

Avusturya Devlet Güvenlik ve İstihbarat Dairesi’nde [DSN] görev yapan bir polis memuru, izinsiz veri sorgulamaları yaptığı ve bazı soruşturmalarla ilgili bilgileri dışarı sızdırmış olabileceği gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı. Viyana Savcılığı, memur hakkında görevi kötüye kullanma şüphesiyle soruşturma başlattı.

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, geçici olarak DSN’ye atanan memurun, “gözlem altındaki bir grupla” bağlantılı olabileceğine dair şüpheler değerlendiriliyor.

Sorgulamalar Müslüman Kardeşler örgütüyle bağlantılı çıktı

Viyana Savcılığı Sözcüsü Judith Ziska, APA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şüpheli, son birkaç ay içinde resmi bir gerekçe olmaksızın ve görevi gereği olmadan, Müslüman Kardeşler’le bağlantılı çok sayıda veri sorgulaması yaptı.”

Ziska ayrıca, bu bilgilerin dışarıya sızdırılıp sızdırılmadığının henüz netleşmediğini, ancak bu konunun şu anda incelendiğini belirtti.

İçişleri Bakanlığı, memurun görev süresi boyunca istihbarat niteliğindeki gizli bilgilere hiçbir zaman erişimi olmadığını vurguladı. Bakanlık açıklamasına göre, iç kontrol sistemleri sayesinde bu usulsüzlük fark edilerek memurun geçici olarak görevden alınması kararı verildi.

Evinde arama yapıldı, sorguya alındı

Savcılığa göre, şüpheli polis gözaltına alınmadı, ancak hemen sorguya alınması talimatı verildi ve sorgulama gerçekleştirildi. Ayrıca evinde arama yapıldığı ve elde edilen dijital materyalin hızlı bir şekilde inceleneceği bildirildi.

DSN’nin iç kontrol mekanizmalarının, memurun davranışlarındaki “olağandışı hareketleri” fark etmesiyle süreç başlatıldığı belirtildi. Kurumun açıklamasında, “derhal savcılığa bilgi verildiği ve gerekli yasal adımların atıldığı” vurgulandı.

Memurun DSN’ye sınırlı süreli görevlendirme ile geldiği, doğrudan istihbarat faaliyeti yürütmediği ve partner servislerin verilerine erişiminin bulunmadığı da ifade edildi.

Müslüman Kardeşler: Geniş ağlı İslamcı yapılanma

Müslüman Kardeşler, 1928’de Mısır’da kurulan ve bugün birçok ülkede etkin olan İslamcı bir hareket olarak tanımlanıyor. Yapılanma resmi bir hiyerarşiden ziyade gevşek bağlantılı ağ yapısına sahip. Hedefi, toplumun İslamileştirilmesi olarak görülüyor. Hareketin içinde ılımlı gruplar bulunsa da, Filistinli Hamas örgütü de Müslüman Kardeşler’den doğmuştur.

Siyasi tepkiler

FPÖ güvenlik sözcüsü Gernot Darmann, yaşanan olayı “felaketler zincirinin son halkası” olarak nitelendirdi ve İçişleri Bakanı Gerhard Karner’i (ÖVP) sert biçimde eleştirdi:

“Bu, tekil bir olay değildir. Eğer bir radikal uzun süre fark edilmeden gizli verilere erişebiliyorsa, kontrol mekanizmalarının işlediğinden söz edilemez.”

Buna karşılık Yeşiller güvenlik sözcüsü Agnes-Sirkka Prammer, şüphelinin hızla tespit edilip görevden alınmasını “açık bir soruşturma başarısı” olarak değerlendirdi:

“Bu olay, DSN’nin iç denetim sistemlerinin işlediğini gösteriyor. Ancak aynı zamanda, İslamcı terör tehdidinin ne kadar ciddi olduğunu da hatırlatıyor.”

Prammer, DSN’nin daha fazla kaynak ve personel desteğine ihtiyaç duyduğunu da vurguladı. | ©Der Virgül