Avusturya üniversitelerde taciz ve ayrımcılıkla mücadelede sınıfta kaldı
Avusturya Kadın ve Bilim Bakanlığı tarafından yaptırılan yeni bir çalışma, üniversitelerde toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede ciddi boşluklar olduğunu ortaya koydu. Bakan Eva-Maria Holzleitner, Ulusal Eylem Planı [NAP] kapsamındaki önlemleri uygulamaya başlayacaklarını açıkladı.
Kadın ve Bilim Bakanlığı’nın görevlendirdiği araştırma, üniversitelerde ve araştırma kurumlarında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili uygulamalarda önemli eksikler bulunduğunu gösterdi. Araştırmanın yazarı Johanna Blimlinger, Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında, “Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ne olduğuna dair ortak bir anlayış dahi eksik” dedi. Sorumlu Bakan Holzleitner [SPÖ] ise çalışmadan çıkan tavsiyelerin hayata geçirileceğini belirtti.
Farklı kurallar ve belirsiz sorumluluklar
Blimlinger, üniversite ve araştırma kurumlarında ilerlenebilecek bazı program ve yapıların zaten mevcut olduğunu söyledi. Ancak “Sadece politika metinlerinin ve çeşitli tekliflerin bulunması yeterli değil” diye ekledi. Birçok kurumda ortak standartların olmadığı, sorumlulukların belirsiz kaldığı ve kaynakların yetersiz olduğu vurgulandı. Ayrıca yasal düzenlemelerin kurumdan kuruma büyük farklılık gösterdiği, öğrencilerin korunma seviyesinin hangi yükseköğretim alanında okuduklarına göre değiştiği ifade edildi. Araştırmanın diğer yazarı Katrin Wladasch, yönetim kademelerinin konuya yeterince sahip çıkmadığını belirtti.
Yapısal eşitsizlik ve dijital ortamda şiddet
Wladasch, üniversitelerde toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin taciz ve yapısal ayrımcılık şeklinde ortaya çıktığını söyledi. “Klasik, başarılı – erkek – bilim insanı” kalıbına uymayan herkesin üniversitelerde daha zor konumda olduğunu belirtti. Birçok üniversitenin hâlâ ataerkil yapılardan etkilendiğini söyleyen Wladasch, bir kültür değişiminin şart olduğunu kaydetti. Özellikle öğrenciler arasında dijital platformlarda ciddi şiddet ve taciz sorunları yaşandığı, buna karşı kurumların elinde yeterli müdahale imkânı bulunmadığı ifade edildi.
Her on kadın öğrenciden biri etkileniyor – ancak çok az vaka bildiriliyor
Araştırma, tek tek olayların sayısını değil mevcut önlemleri ve destek mekanizmalarını inceledi. Ancak Avusturya Öğrenci Birliği [ÖH]’nin 2022 anketine göre, kadın öğrencilerin onda birinden fazlası üniversitelerde cinsel tacize uğradığını belirtti, diye hatırlattı Holzleitner. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin hem öğrenciler hem de üniversite çalışanları için “bilim dünyasında günlük ve gerçek bir risk” olduğunu söyleyen bakan, vakaların yalnızca çok küçük bir kısmının bildirildiğini ifade etti.
Ulusal Eylem Planı’ndaki öneriler
Holzleitner, “Artık uygulamaya geçiyoruz” dedi. Yakın zamanda yayımlanan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ulusal Eylem Planı’nda [NAP], çalışmadan elde edilen bazı öneriler şimdiden yer alıyor. Buna göre 2026’dan itibaren asgari standartların uygulanması öngörülüyor. Blimlinger, bazı üniversite ve araştırma kurumlarında yönergelerin iyi oluşturulduğunu, bazılarında ise neredeyse hiç bulunmadığını belirterek bu standartların zorunlu olduğunu vurguladı. NAP’ta ayrıca tüm öğrenciler için ortak bir yasal koruma düzeyi oluşturulması, öğrenciler arasındaki failler için yaptırımların netleştirilmesi ve şiddet ile ayrımcılık durumlarında başvurulacak birimlerin açıkça gösterildiği bir rehber hazırlanması da yer alıyor.| ©DerVirgül
