Avusturya’da güvensizlik arttı | Göçmenler günah keçisi mi yapılıyor?

Avusturya’da güvensizlik arttı | Göçmenler günah keçisi mi yapılıyor?

Entegrasyon Barometresi 2025, Avusturya’da göçmenlerle birlikte yaşama dair kaygıların arttığını ortaya koydu. Halkın neredeyse yarısı, bir önceki yıla kıyasla kendini daha güvensiz hissediyor. Ancak güvenlik algısındaki bu düşüş, entegrasyon politikalarının yetersizliğinden mi kaynaklanıyor, yoksa göçmenler sistematik biçimde günah keçisi mi ilan ediliyor?

Yapılan ankette katılımcıların %82’si yetersiz Almanca bilgisi, %79’u kadına yönelik olumsuz tutumlar, %77’si ise politik İslam ve radikalleşmeyi başlıca sorunlar arasında gösteriyor. Listeye sosyal yardımların suistimali, şiddet ve okul entegrasyonu gibi başlıklar da ekleniyor. Bu sonuçlar, entegrasyonun bireysel değil yapısal bir sorun olduğunu unutan bir toplumun eğilimlerini yansıtıyor olabilir mi?

Algı ile gerçeklik arasında bir çatlak

Entegrasyonun “çok kötü” işlediğini düşünenlerin oranı %24, “kötü” diyenler %46. Buna rağmen, halkın %70’i göçmen ve mültecilere yeterli entegrasyon olanaklarının sunulduğu görüşünde. Bu çelişki, entegrasyonun yalnızca göçmenin çabasına indirgenip, ev sahibi toplumun rolünün görmezden gelindiğine işaret ediyor.

Siyasi analist Peter Hajek de bu duruma dikkat çekiyor: “Toplumun büyük kısmı entegrasyonu göçmenlerin sorumluluğu gibi görüyor. Ancak entegrasyon karşılıklı bir süreçtir – hem gelenin hem ev sahibinin dahil olduğu.”

Hükümetten katı önlemler: Yyum değil, disiplin programı mı?

Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm [ÖVP] liderliğinde hazırlanan yeni entegrasyon programı, göçmenleri daha sıkı kurallara tabi tutmayı hedefliyor. Program, aile birleşimini sınırlamayı, Almanca öğrenmeyenlere yaptırımlar uygulanmasını ve sosyal yardımlarda kısıtlamalara gidilmesini öngörüyor. Toplumun geniş kesimi bu adımları destekliyor; %88, temel Almanca bilgisi şartının yaptırımla desteklenmesini olumlu buluyor.

Ancak bu adımların entegrasyonu kolaylaştırmak yerine göçmenleri hizaya getirme çabası olduğu yönünde eleştiriler de var. Sosyal bilimciler, entegrasyon politikalarının göçmeni “tehlikeli öteki” olarak kodlayan bir dile yaslanmasının toplumsal ayrışmayı derinleştirdiğini vurguluyor.

Güvensizlik duygusu neden artıyor?

Ankete göre halkın sadece %1’i kendini geçen yıla göre daha güvende hissediyor. %49’u ise güvenlik hissinin azaldığını belirtiyor. Bu veriler, yalnızca göçle değil, daha geniş bir sosyal krizle de ilgili olabilir. Ancak siyasi ve toplumsal refleksler, bu güvensizliğin ilk hedefi olarak göçmeni göstermekte ısrar ediyor.

Der Virgül Yorumu: Sorunu tanımlamak mı, suçlu aramak mı?

Avusturya’nın entegrasyon karnesi elbette ki mükemmel değil. Ancak bir toplumu “dil bilmeyenler”, “kadınlara karşı geleneksel değerleri olanlar” ya da “dindar Müslümanlar” üzerinden tarif etmek hem analiz derinliğinden yoksun hem de tehlikeli bir eğilim. Entegrasyonun çok aktörlü, çok katmanlı bir süreç olduğu unutuldukça, göçmen kolay bir hedef haline geliyor. Ve bu, gerçek sorunları perdeleyen bir politik kolaycılıktır. | ©DerVirgül

Yayınlama: 20.06.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.