Avusturya’da Her Beş Çocuktan Biri Yabancı Uyruklu

Avusturya’da yabancı uyruklu çocuk ve gençlerin sayısı arttı. Avusturya’daki 18 yaş altı çocuk ve gençler arasında yabancı uyrukluların oranı yükseldi. Avusturya Aile Araştırmaları Enstitüsü’nün [ÖIF] bir raporuna göre, 2023 yılında 18 yaş altı gençlerin yüzde 21,5’i Avusturya vatandaşlığına sahip değildi. Enstitü Başkanı Wolfgang Mazal’ın, ilgili bakan Claudia Plakolm [ÖVP] ile birlikte açıkladığı verilere göre, geçen yıl “şimdiye kadarki en düşük doğum sayısı” da kaydedildi.
Yabancı Uyruklu Çocuk Sayısında Artış
Sadece çocuk sayısı değil, çocuk sahibi olma arzusu da azaldı, dedi Mazal salı günü yapılan basın toplantısında. 2023 yılında Avusturya’da yaklaşık 1,6 milyon çocuk ve genç yaşıyordu. 2015 ile 2023 yılları arasında altı ve on dört yaş altı çocuk sayısında “hafif bir artış” gözlemlendi ancak 2024’te bu durumun yatay bir seyir izlediği belirtildi.
Öte yandan, Avusturya vatandaşlığına sahip çocuk ve gençlerin sayısı nispeten geriledi. 2023 yılında 1,6 milyon çocuğun yaklaşık 339.000’i, 1985 yılında ise 1,8 milyon çocuğun 81.000’i Avusturya vatandaşlığına sahip değildi. Mazal’a göre, bu artış özellikle okullarda belirginleşti. Aile birleşiminin sınırlandırılmasıyla hükümetin bu alanda bir adım attığını belirten Bakan Plakolm, “Avusturya, çocuklara ve ailelere sosyal güvenlik ve gelecek için bir perspektif sunan bir ülke” dedi. Hükümetin çocuklu aileleri maddi olarak desteklemeye devam ettiğini vurguladı.
Aile Yardımlarında Büyük Artış
Mazal’a göre, aile yardımları için yapılan harcamalar son yıllarda önemli ölçüde arttı: 1985 yılında yaklaşık 3 milyar Euro olan miktar, 2023’te 12,4 milyar Euro’ya yükseldi. 2023 yılında yaklaşık 56.700 15 yaş altı çocuk asgari geçim yardımı aldı; bunların 40.400 kadarı Viyana’da yaşıyordu.
Aile Yardımlarının Artış Katsayısı Askıya Alındı
Son dönemde hükümet, bütçe konsolidasyonu kapsamında aile yardımlarının değer artış katsayısını [valorisierung] iki yıllığına askıya aldı. Mazal, bu durumun sadece geçici olmasını umduğunu, yardımın tamamen kaldırılmaması gerektiğini belirtti. Aile yardımı artmazken bakım paralarının artmaya devam ettiğini ve bu konuda daha tutarlı bir yaklaşım beklediğini söyledi. Plakolm ise bütçe tedbirlerine rağmen hiçbir aile yardımının kesilmediğini savundu.
Çocuk Hakları Sözleşmesinin Uygulanması
Hazırlanan rapor, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasını da mercek altına alıyor. Bilgi edinme hakkına ilişkin olarak Mazal, çocukların interneti “muhteşem” bir şekilde kullandıklarını belirtti. 2023 yılında 16–19 yaş grubundaki gençlerin yüzde 100’ü son üç ayda internet kullandığını bildirdi.
2023 yılında 3 yaş altındaki çocukların yüzde 32,8’i kurumsal çocuk bakım merkezlerinde, yüzde 2,2’si ise gündüz bakıcılarında [Tageseltern] bakıldı. 3 ila 6 yaş arası çocukların yüzde 94,0’ı kurumsal bakımdan yararlanırken, yüzde 0,6’sı gündüz bakıcısına bırakıldı.
Okul Türü ve Vatandaşlık
Okul tercihi vatandaşlığa göre büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Avusturya vatandaşlığına sahip çocukların yüzde 4,6’sı, yabancı uyrukluların ise yüzde 18,0’i Yeni Ortaokul’a [NMS] gidiyor. Mazal, bu durumu endişe verici bulduğunu belirterek eğitim başarısı ve eğitime yönelik tutumda daha fazla gelişmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Genel eğitim veren lise [AHS] tercihi ise iki grup arasında oldukça benzer: Avusturya vatandaşlarına sahip gençlerin yüzde 26,6’sı, yabancı uyrukluların ise yüzde 24,5’i bu okullara gidiyor.
Vatandaşlıktan bağımsız olarak, lise bitirme sınavına [matura] hazırlık yapan okullardan ayrılan öğrenci oranı da oldukça yüksek. 2018/19 öğretim yılında 9. sınıfta olan öğrencilerin yüzde 28,6’sı okulu erken terk etti. Mazal, “Bu durum hepimizi ciddi şekilde endişelendirmeli” diyerek bu konuda da acil çözüm gerektiğini vurguladı. Okulu bırakanların sayısında son yıllarda önemli bir değişiklik yaşanmadı.
Çocuklara Yönelik Görsel Cinsel İstismar Suçları Arttı
Çocuklara yönelik görsel cinsel istismar materyallerine ilişkin suç sayısı da ciddi oranda arttı: 2015 yılında 465 olan vaka sayısı, 2023 yılında 2.245’e yükseldi. Bu vakaların yüzde 91,4’ü aydınlatılsa da, yüksek bir karanlık rakamın [bildirilmeyen vakalar] varlığı varsayılıyor. Plakolm, bu alanda daha kararlı adımlar atılması gerektiğini ifade etti.| ©DerVirgül