Avusturya’daki Başörtüsü Yasağı The New York Times’a Konu Oldu
Avusturya’da 14 yaş altı kız çocukları için okullarda başörtüsünü yasaklayan yeni düzenleme, ABD’nin önde gelen gazetelerinden The New York Times’ta geniş yer buldu. Gazete, yasanın merkez partilerden oluşan hükümet tarafından kabul edilmesine rağmen, yıllardır aşırı sağın baskısıyla gündemde tutulduğuna dikkat çekti.
The New York Times’ın haberine göre Avusturya Parlamentosu, bu hafta kabul ettiği yasayla, gelecek eğitim yılının Eylül ayından itibaren 14 yaş altındaki kız öğrencilerin derslerde ve teneffüslerde başörtüsü takmasını yasakladı. Okul binası dışındaki geziler yasak kapsamına girmiyor. Kurallara uymayan aileleri ise 150 ile 800 Euro arasında para cezaları bekliyor.
Gazete, Avusturya’da göç ve İslam’ın kamusal alandaki yeri üzerine süren tartışmaların, bu düzenlemenin arka planını oluşturduğunu yazdı. On yıllar süren göçün, ülke kimliği konusunda sert bir toplumsal gerilim yarattığı ve bu durumun Avrupa’nın diğer ülkelerinde yaşanan benzer tartışmalarla örtüştüğü vurgulandı.
Haberde, yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilme ihtimalinin hâlâ bulunduğuna da işaret edildi. Zira 2019’da anaokulları ve ilkokulları kapsayan benzer bir başörtüsü yasağı, Müslüman öğrencileri hedef aldığı gerekçesiyle iptal edilmişti. Yeni düzenlemenin mimarları ise bu kez metnin dinî bir yasağa değil, „reşit olmayanların korunmasına” odaklandığını savunuyor.
Avusturya hükümeti, yasayı çocuk haklarını koruma adımı olarak sunuyor. The New York Times, yaklaşık 12 bin kız çocuğunun düzenlemeden etkileneceğinin öngörüldüğünü aktardı. Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm’un, „11 yaşındaki bir kız çocuğunun başörtüsü takması bir baskı sembolüdür” sözlerine de haberde yer verildi.
Öte yandan Avusturya’daki Müslümanları temsil eden İslami İnanç Topluluğu [IGGÖ], yasaya karşı hukuki mücadele başlatacağını duyurdu. Topluluğun Başkanı Ümit Vural, gazeteye yansıyan açıklamasında, hiçbir çocuğun başörtüsü takmaya zorlanmaması gerektiğini vurgularken, devlet yasaklarıyla çocukların dini kimliklerini gönüllü olarak yaşamalarının engellenmesine de karşı olduklarını ifade etti.
Aşırı sağcı muhalefet partisi FPÖ ise düzenlemenin yetersiz olduğunu savunuyor. Parti yetkilileri, başörtüsünü „siyasi İslam’ın ve kadınlara yönelik baskının sembolü” olarak nitelendirirken, yasağın daha da genişletilmesini talep ediyor.
Haberde görüşlerine yer verilen Viyana Ekonomi ve İşletme Üniversitesi’nden göç ve entegrasyon uzmanı Judith Kohlenberger ise yasanın ters etki yaratabileceği uyarısında bulundu. Kohlenberger’e göre bazı aileler çocuklarını evde eğitime yönlendirebilir ya da okuldan uzak tutabilir; bu da entegrasyon yerine daha fazla ayrışmaya yol açabilir.
The New York Times, Avusturya’daki Müslüman nüfusun oranının 1990’lardan bu yana Balkanlar, daha sonra ise Suriye ve Afganistan’dan gelen mültecilerle arttığını hatırlattı. Müslümanlar bugün ülke nüfusunun yüzde 8’inden fazlasını oluşturuyor ve Roma Katoliklerinden sonra ikinci büyük dini grup konumunda bulunuyor.
Gazete ayrıca, Avrupa genelinde başörtüsü ve dini sembollerle ilgili uygulamaların farklılık gösterdiğini; Fransa’nın başörtüsünü yasaklayan tek ülke olduğunu, Danimarka ve Belçika gibi ülkelerde ise yüzü tamamen örten giysilere yönelik yasaklar bulunduğunu hatırlattı. Almanya’da ise öğretmenlerin başörtüsü takmasına ilişkin kuralların eyaletlere göre değiştiği belirtildi.| ©DerVirgül
