Göç, Avusturyalıların En Önemli Üçüncü Gündem Maddesi
Avusturyalıları en çok hangi konular endişelendiriyor? “Heute” gazetesi için kamuoyu araştırmacısı Peter Hajek’in yaptığı ankete göre, halkın öncelikleri açık: sağlık sistemi, hayat pahalılığı ve göç. Yani Avusturyalılar siyasetten en çok bu üç alanda çözüm bekliyor. “Unique Research” tarafından yapılan ankete 16 yaş üstü 836 kişi katıldı [telefon ve çevrim içi görüşmelerle, hata payı ±3,4 yüzde puan, 20–23 Ekim tarihleri arasında].
Sağlık sistemi birinci sırada,
Hajek, sağlık sistemindeki sorunların pandemiden çok önce başladığını söylüyor: “Pandemi sadece var olan sorunları görünür hale getirdi.” Bugün birçok hasta kamu doktorundan randevu bulamadığı için özel doktora gitmek zorunda kalıyor. Katılımcıların yüzde 28’i sağlık sistemini ülkenin en acil sorunu olarak görüyor. Kırsal bölgelerde bu oran yüzde 33, kentlerde ise yüzde 22.
Sağlık sisteminde pek çok kurum ve yetkili iç içe geçmiş durumda. Hastanelerden eyaletler, muayenehanelerden federal hükümet sorumlu. Ayrıca ÖGK ve Doktorlar Birliği de sistemin bir parçası. Hajek’e göre bu karmaşa nedeniyle “yapısal bir düzenleme” gerekiyor.
Hükümet ise doktor randevularındaki uzun bekleme sürelerini azaltmayı hedefliyor. Bunun için aile sağlığı merkezlerinin sayısının artırılması ve tele-tıbbın güçlendirilmesi planlanıyor.
Hayat pahalılığı ikinci sırada,
Eylül ayında enflasyon yüzde 4’e ulaştı. Son dönemde fiyat artışlarını en çok gıda ve alkolsüz içecekler tetikliyor. Hükümet, “shrinkflation” [aynı fiyata daha az ürün] uygulamalarına karşı önlemler içeren bir paket hazırladı. Ayrıca ürün fiyatlarının daha şeffaf gösterilmesi ve “Avusturya farkı”nın azaltılması planlanıyor.
Hajek, halkın tepkisini şöyle açıklıyor: “Bu konu insanları doğrudan etkiliyor. Katılımcıların yüzde 28’i hayat pahalılığını en önemli sorun olarak görüyor. Maaşlar son yıllarda fiyat artışına yetişmiş olsa da algı çok farklı. Avusturyalılar zor zamanlarda harcamayı kısmayı tercih ediyor, bu da tüketimi azaltıyor.” Kırsalda bu oran yüzde 26, şehirlerde yüzde 30.
Göç üçüncü sıraya geriledi,
Hajek’e göre sağlık ve hayat pahalılığı “her gün hissedilen” konular olduğu için göç artık üçüncü sıraya gerilemiş durumda.
2015’teki büyük mülteci krizinden bu yana Avusturya, göçmenler için cazip bir ülke oldu. Ancak hükümet –özellikle İçişleri Bakanı Gerhard Karner [ÖVP]– son dönemde bu konuda daha sert adımlar atıyor. Uzun bir aradan sonra ilk kez Suriye’ye, ayrıca Avrupa’da ilk olarak Afganistan’a da sınır dışı işlemleri yapıldı. Hükümet bu uygulamaları sürdürmek istiyor. Karner ayrıca AB düzeyinde dış sınırların daha iyi korunması ve üçüncü ülkelerde “geri gönderme merkezleri” kurulması için çaba gösteriyor.
FPÖ seçmenleri için hâlâ birinci sorun,
Genel olarak katılımcıların yüzde 17’si göçü ülkenin en önemli sorunu olarak görüyor. FPÖ seçmenlerinde bu oran yüzde 35’e çıkıyor. Kentlerde yüzde 20, kırsalda ise yüzde 14.
Hükümetin elindeki imkânlar sınırlı,
Hajek’e göre hükümetin enflasyonla mücadelede hareket alanı kısıtlı. “Yapabileceği şey, fiyat artışlarının etkisini azaltacak koşullar oluşturmak.” Enerji fiyatları konusunda ise federal hükümet, eyaletlerin enerji şirketlerine bağlı.
Sağlık sisteminde trajik örnekler,
Son dönemde yaşanan trajik olaylar sağlık sistemindeki krizi gözler önüne serdi. Örneğin, hastaneden randevu alamadığı için 9.500 Euro ödeyip özelde ameliyat olmak zorunda kalan 61 yaşındaki adam ya da yoğun bakım yatağı bulunamadığı için ölen 54 yaşındaki kadın… Bu vakalar, doğrudan eyaletlerin sorumluluğunda olan hastanelerde yaşandı.
Yapısal reform çağrısı,
Hajek’e göre sağlık alanındaki yetki karmaşası giderilmeli. Salzburg Eyalet Başkanı Karoline Edtstadler, hastanelerin sorumluluğunun federal hükümete devredilmesini önerdi, ancak diğer eyaletler hemen karşı çıktı.
2026’ya kadar zaman var,
Hajek, reform için fırsat penceresinin 2026’ya kadar açık olduğunu söylüyor: “O yıl Yukarı Avusturya’da seçimler başlayacak, takvim sıkışık.” Yine de umutlu: “Sağlık reformu uzun vadede maliyetleri düşürür, herkesin yararına olur.”
Ayrıca eyaletler için de bir avantaj var: “Hastaneler federal hükümetin yetkisine geçerse, seçim dönemlerinde hastane kapanışları üzerine tartışmalar yaşanmaz.” |© DerVirgül
