“Şehir Sıcağı Yazın Acımasızdır” | Viyana’da Yoksullar Bu Gerçekle Yaşıyor

“Şehir Sıcağı Yazın Acımasızdır” | Viyana’da Yoksullar Bu Gerçekle Yaşıyor

| Adem Hüyük

“Yazın şehir sıcağı acımasızdır…”
20. yüzyılda Avusturyalı şarkıcı Rainhard Fendrich, bu dizeyle Viyana’nın yazını tarif etmişti. Asfaltın üzerinden yükselen dalga dalga sıcaklık, tramvay raylarının metaline sinmiş güneş ve binaların beton duvarlarında yankılanan sessizlik… Fendrich’in kelimeleri bugün, şehirde düşük gelirli mahallelerde yaşayan binlerce insan için gerçekliğin ta kendisi.

| Rainhard Fendrich – Oben ohne 1982 / Avusturyalı şarkıcı Rainhard Fendrich

O sözlerin üzerinden onlarca yıl geçti ama sıcak, artık sadece “brutal” değil; aynı zamanda “ölçüsüz”, “adaletsiz” ve “öldürücü” hale geldi. Bilim insanları, perşembe günü düzenlenen bir basın toplantısında bu adaletsizliğe dikkat çekti: İklim kriziyle birlikte artan sıcak günler, Viyana’nın yoksul bölgelerini daha da yaşanmaz kılıyor.

Isı Eşitsizliği: Zengin Gölge, Yoksul Beton

Viyana Doğa Kaynakları ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi’nden [BOKU] Patrick Scherhaufer’in sunduğu araştırma, kentin sosyal yapısıyla sıcak haritası arasında doğrudan bağ olduğunu ortaya koydu. Düşük gelirli mahallelerde yaşayanlar, diğer bölgelere kıyasla çok daha az yeşil alana sahip. Ağaçların gölgesi, serinleten çimenler, nefes aldıran parklar… Bu doğa parçaları, yoksulların değil, refah içinde yaşayanların mahallelerinde bulunuyor.

Scherhaufer durumu şöyle özetliyor:

“İşsizler ve düşük gelirli aileler daha sıcak mahallelerde yaşıyor. Bu insanlar hem ekonomik hem de sağlık açısından zaten kırılgan. Üzerine bir de şehir sıcağı eklenince hayatları dayanılmaz hale geliyor.”

Yeşil Alan: Lüks Değil, Sağlık Hakkı

Avusturya Teknoloji Enstitüsü’nden Tanja Tötzer ise daha da çarpıcı konuştu:

“Yeşil alanlar şehirde bir lüks değil; halk sağlığını koruyan temel bir altyapıdır. Doğru planlandığında şehir için doğal bir klima gibi çalışır.”

Ama uzmanlar, bu alanların sadece var olması değil, nasıl ve nerede yapıldığına da dikkat çekiyor. “Adil iklim politikaları” gerekliliği vurgulanıyor. Çünkü şehir sıcaklarının en yoğun yaşandığı bölgelerde yaşayanlar genelde karar süreçlerine dahil edilmiyor. Oysa yeşil alanların kime, nerede ve ne kadar yapılacağına en çok etkilenenlerin de katkı sunması gerekiyor.

Sıcak Geceler, Sessiz Çığlıklar

Viyana’da tropik gecelerin [20°C üzeri] ve 30°C üzerindeki “sıcak günler”in sayısı her geçen yıl artıyor. Bu, özellikle yaşlılar, kronik hastalar ve çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yoksul semtlerde oturanlar, sıcak dalgaları boyunca pencerelerini açmaya bile çekiniyor; çünkü ya gürültü ya da güvenlik sorunları var.

Şehir, bu eşitsizliğin farkında. Ama bilim insanlarına göre sorun farkındalıkla sınırlı kalmamalı. Somut, sistematik ve önceliklendirilmiş adımlar gerekiyor.

Ve o eski şarkı, şimdi bir uyarıya dönüşüyor:
“Yazın şehir sıcağı acımasızdır…”

Ama en çok da unutanlara karşı acımasız. | ©DerVirgül

Yayınlama: 31.07.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.