Zayıf Talep, Yüksek Maliyetler | Avusturya Şirketleri Baskı Altında

Ekonomik durgunluk Avusturya şirketlerini giderek daha sert vuruyor. 2024 yılında 6587 şirket iflasıyla rekor bir seviyeye ulaşıldı – 2025’te bu rakamın tekrar aşılması bekleniyor. Etkilenenler arasında bu yıl da inşaat geliştiricisi Süba, gayrimenkul şirketi 6B47 ve iç giyim üreticisi Palmers gibi önemli firmalar bulunuyor. Benzer bir eğilim tüm Avrupa’da görülüyor ancak Avusturya özellikle kırılgan durumda.

EY-Parthenon’un son analizine göre sadece iflaslar değil, iflas aşamasından önceki yeniden yapılandırmalar da güçlü bir artış gösteriyor. Aralarında Avusturya’nın da bulunduğu 30’dan fazla ülkeden yaklaşık 200 “workout banker” ile yapılan ankette, 2025’in ilk yarısında katılımcıların yaklaşık yüzde 52’si yeniden yapılandırma vakalarının arttığını bildirdi. Yılın ikinci yarısı için Avrupa genelinde yüzde 59, Avusturya’da ise yüzde 80 oranında artış beklentisi var.

Yük oluşturan faktörler
“Yüksek faizler, enerji fiyatları, düşük talep ve jeopolitik belirsizlikler şirketleri ciddi şekilde zorluyor” diyor EY-Parthenon’dan Ben Trask. Analize göre Avusturya, ekonomik baskıları pek çok ülkeden daha erken ve daha güçlü hissediyor. Özellikle inşaat ve gayrimenkul sektöründe artan maliyetler, proje gecikmeleri ve yükselen faizler tehlikeli bir birleşim oluşturuyor.

Doğu Avrupa ülkelerinde geçmişte yaşanan krizler nedeniyle daha sıkı kurallar getirilmiş ve şirketler kredi kullanımında daha temkinli hale gelmişken, Avusturya’daki birçok şirket hızlı faiz artışlarına hazırlıksız yakalandı. Karmaşık finansman yapıları ve yüksek borçlanma modeli, faiz yükselince hareket alanını daralttı.

Doğu Avrupa daha fazla yeniden yapılandırıyor – Kuzey daha stabil
Doğu Avrupa’da yeniden yapılandırmaların daha da artması beklenirken, İskandinav ülkeleri görece istikrarlı durumda. Avusturya ise Avrupa ortalamasında yer alsa da Almanya ve Orta Avrupa ile olan ekonomik bağı nedeniyle sanayi başta olmak üzere yapısal sorunlara daha açık.

Jeopolitik belirsizlik tüm Avrupa’da olduğu gibi Avusturya’da da öne çıkan bir risk alanı. İşçilik maliyetleri ve kalifiye eleman eksikliği gibi yapısal sorunlar ise talep düşüşü kadar belirleyici olmaktan çıkıyor.

Bankalar mahkeme yerine uzlaşma yolunu tercih ediyor
Avusturya’da şirket krizlerinin yüzde 80’i mahkeme sürecine gidilmeden, yani uzlaşma yoluyla çözüme kavuşuyor. Avrupa ortalaması ise yüzde 70 civarında. Bu çözüm çoğu zaman kredilerin uzatılması veya yeniden yapılandırılması şeklinde oluyor.

Bankaların erken aşamada müdahale etmesi zor, çünkü kritik bilgiler öncelikle şirketlerde bulunuyor.

Trask şöyle diyor:
“Yeniden yapılandırma veya iflastan kaçınmak isteyenlerin zor kararları zamanında vermesi gerekir. Süre uzatmak genelde işe yaramaz. Erken hareket eden, seçenek yaratır.” | ©DerVirgül