İstanbul’da Yeniden Doğan Hamam | Sanatla Buluşan Tarih
Zeyrek Çinili Hamam, hem mimari miras hem de çağdaş sanat için yeni bir çekim merkezi olma yolunda.
Kaynak: Die Presse — Daniel Kalt’ın “Ein renovierter Hamam in Istanbul, Sehnsuchtsort und Kunstraum” başlıklı makalesinden derlenmiştir.
İstanbul’un en eski mahallelerinden Zeyrek’te yer alan tarihi Çinili Hamam, yıllar süren kapsamlı restorasyonun ardından yalnızca bir Türk hamamı olarak değil, aynı zamanda çağdaş sanat için yeni bir buluşma noktası olarak da yeniden açıldı.
Hamam, 16. yüzyılda inşa edilmiş ve adını duvarlarını süsleyen çinilerden alıyor. Osmanlı döneminde ibadet öncesi arınma, toplumsal buluşma ve mahalle yaşamının önemli bir parçası olan hamam kültürü, günümüzde büyük ölçüde turistik bir deneyime dönüşmüş durumda. Zeyrek Çinili Hamam ise bu geleneğe yeni bir anlam kazandırmayı hedefliyor.
Sanatla iç içe bir yeniden doğuş
Restorasyon projesi, Marmara Group’a ait aile şirketi tarafından başlatıldı. Yenileme sürecini önce anne Bike Gürsel, daha sonra kızı Koza Güreli yürüttü. Sanatla iç içe bir aileden gelen Güreli — babası Contemporary Istanbul sanat fuarının kurucusu — projeye farklı bir yön verdi.
“Ben sanatla büyüdüm,” diyor Güreli. “Bu nedenle hamamı yeniden gündeme taşımak için en doğal yolun sanat olduğunu düşündüm.”
Restorasyon sırasında yapı, arkeolojik bir alan olarak da önem kazandı. Bu nedenle projeye, hamam kültürünün tarihini ve gelişimini anlatan küçük bir müze bölümü de eklendi. Ancak merkezin kalbinde sanat var: Zeyrek Çinili Hamam, yılda iki kez yenilenecek dönemsel çağdaş sanat sergilerine ev sahipliği yapıyor.
Su, arınma ve sanat: Juliette Minchin’in sergisi
İlk büyük sergi 2022’de, “Healing Ruins” [Şifa Veren Harabeler] başlığıyla 22 sanatçının katılımıyla açıldı. Küratör Anlam de Coster, projenin sanat yönünü halen yönetiyor. Güncel sergi ise Fransız sanatçı Juliette Minchin’in “Where the River Burns” [Nehir Yandığında] adlı çalışması.
Minchin’in eserleri su, zaman ve dönüşüm temalarını işliyor. Sanatçı, hidromansi — yani sudaki yansımalarla kehanette bulunma geleneği — kavramından yola çıkıyor. Zeyrek Hamamı’nın altında yer alan sarnıç, onun eserleri için ideal bir mekân olmuş. Burada grafit tozu ve parafinden ürettiği heykellerini sergiliyor.
Minchin ayrıca, İstanbul’un kiliselerinde toplanan 100 kilo mum artığından yaptığı balmumu heykelleriyle kente özgü bir bağ kuruyor: “İnsanlar dilek dilemek, arınmak ya da değişim istemek için mum yakar. Bu, bir hamamdaki arınma ritüeliyle aynı anlamı taşıyor.”
Hamamın dış bölümünde yer alan parafin heykeller, zamanla güneş altında eriyip şekil değiştiriyor — tıpkı kentin kendisi gibi sürekli dönüşüm halinde.
Geçmişle bugünün buluştuğu mekân
Zeyrek Çinili Hamam, bugün hem tarihî bir yapı hem de çağdaş sanat için yaşayan bir alan. Ziyaretçiler, hamamın erkekler bölümündeki dinlenme odasında veya avludaki açık alanda sanat eserleriyle karşılaşıyor. Mekânın taş duvarları, sarnıçları ve ışık oyunları, sergilenen eserlerin bir parçasına dönüşüyor.
Koza Güreli, “Bu hamam sadece geçmişin bir hatırası değil; yaşayan, dönüşen, ilham veren bir mekân” diyor. “İstanbul’un tarihini, sanatla yeniden yazmak istiyoruz.”
İstanbul’un Zeyrek semtindeki Çinili Hamam, artık sadece bir temizlik mekânı değil; suyun, taşın ve sanatın birleştiği bir kültürel deneyim alanı.|© DerVirgül




