Die Presse | “Erdoğan Artık Hiçbir Sınır Tanımıyor”

Die Presse Duygu Özkan | Çeviri: Der Virgül,

Türkiye’de iktidara yakın yargı, Kemalist muhalefet partisi CHP’ye ve eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na karşı tüm kozlarını oynuyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yolla da muhalefeti susturmayı başaramayacak gibi görünüyor.

Savcılığın hazırladığı dosyada, İmamoğlu’nun başında olduğu iddia edilen bir “suç ağı” şeması yer alıyor. Onun fotoğrafı en üstte, altında altı kişinin daha fotoğrafı, çizgilerle birbirine bağlanmış durumda. Savcılığa göre bu yapı, “ahtapot kolları gibi yayılan son derece tehlikeli bir örgüt”.

Mart ayından bu yana tutuklu bulunan İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame sekiz ay sonra tamamlandı — ve, en hafif tabirle, “iddia”dan çok bir politik senaryo niteliğinde.

2.352 Yıl Hapis Talebi

İktidara yakın savcılık, İmamoğlu için tam 2.352 yıl hapis cezası istiyor. 400’den fazla kişi şüpheli olarak kayıtlara geçti, bunların 105’i şu anda cezaevinde.

Bağımsız gazeteci Ruşen Çakır, geçtiğimiz günlerde programında, sorguya alındıktan hemen sonra adının iddianamede geçtiğini açıkladı. Savcılık, Çakır ve bazı gazetecileri “İmamoğlu’nun imajını parlatmak için para almakla” suçluyor. Delil olarak da, Çakır’ın CHP’nin tutuklamadan sonra yükselişe geçtiğine dair analizleri gösteriliyor.

“İmamoğlu’na Yöneltilmeyen Suç Kalmadı”

İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar arasında yolsuzluk, kara para aklama, suç örgütü kurma, vergi kaçakçılığı, casusluk ve hatta orman kanununu ihlal gibi birbirinden farklı başlıklar yer alıyor. Bu yoğun suçlama listesi, aslında tek bir amacı ortaya koyuyor: Erdoğan’ın en güçlü siyasi rakibini tamamen saf dışı bırakmak.

Ancak Erdoğan’ın planı tutmadı. İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra, CHP beklenenin aksine dağılmadı. Parti Genel Başkanı Özgür Özel, protesto yürüyüşleriyle sokakları doldurdu ve hâlâ sivil toplumun desteğini arkasında tutuyor. Özel, çarşamba akşamı İstanbul Sultanbeyli’de yeni bir miting düzenleyeceğini duyurdu.

Erdoğan’ın Sabırsızlığı

Bu gösteriler ve medyada yankılanan haberler, Erdoğan’ı fazlasıyla rahatsız ediyor. Çünkü hem İmamoğlu dosyasını gündemde tutuyor hem de onu unutulmaya terk etmesini engelliyor.

Yaklaşık 4.000 sayfalık iddianame, tam da bu nedenle “her CHP başarısıyla birlikte kalınlaşan bir dosya” olarak görülüyor. Erdoğan’ın bu riskli hamlesi, artık seçimleri kazanmakta zorlanacağının da itirafı niteliğinde.

Cumhurbaşkanı, şimdi CHP’ye karşı açık bir siyasi savaş başlatmış durumda. Parti içinde daha fazla ismin yargı süreciyle karşılaşması bekleniyor. Erdoğan’ın çevresinden gelen mesajlara göre, CHP’yi kapatma olasılığı bile masada. İstanbul’daki CHP teşkilatı hâlihazırda kayyım idaresine devredilmiş durumda.

Artık hiçbir sınır, hiçbir fren mekanizması kalmamış görünüyor. Bundan sonrası, CHP’nin ne kadar direnebileceğine ve Türkiye’nin Avrupa’daki demokratik ortaklarından ne kadar destek bulabileceğine bağlı. | ©DerVirgül