Memleket Tatili | Hediyesiz Olmaz

Memleket Tatili | Hediyesiz Olmaz

Röportaj: Naz Küçüktekin / Falter Dergisi

Yaz aylarında, göçmen kökenli birçok kişi ikinci vatanlarını ziyaret ediyor. Falter dergisi için Naz Küçüktekin’in yaptığı röportajda, beş kişi valizlerini açarak yanlarında götürdükleri hediyeleri ve bunların arkasındaki nedenleri paylaştı.

Avusturya’dan Türkiye’ye Siyah Çay ve Nescafé

Eser Akbaba [46], Türkiye’deki akrabalarına Avusturya’dan siyah çay ve Nescafé götürüyor. Hem Ege’de Balıkesir’de hem de Doğu Anadolu’da Tunceli’de yaşayan ailesine, Sri Lanka’da üretilmiş ve Avusturya süpermarketlerinden aldığı Seylan siyah çayını tercih ediyor.

“Çünkü kalitesi çok daha iyi,” diyor Akbaba.

Geleneği anne babasından devralan Akbaba, “Bunlar kendini kanıtlamış şeyler, bekleniyorlar,” sözleriyle hediyelerin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Diğer klasik hediyeler arasında Milka çikolata ve Nescafé bulunuyor. Türkiye’de artık mevcut olsalar da Akbaba’ya göre “Eli boş gitmek olmaz.”

Valizler Pizza Fırınına Kadar Dolu

Peri Eraslan [27], ailesinin büyük kısmının Türkiye’nin güneydoğusundaki Halfeti’de yaşadığını söylüyor. 1990’larda Avusturya’ya göç eden Kürt kökenli bir ailenin kızı olan Eraslan, her yaz ailesini ziyaret ediyor.

Valizinde mutlaka:

  • Nescafé ve çay
  • Nutella ve Raffaello
  • Sebze çorbası bulyonu
  • Kamill marka el kremi

Bazen kuzeni için Raffaello, Türkiye’de pahalı olan ayakkabılar veya elektrikli pizza fırını bile götürüyor.

“Orada çoğu cihaz gazla çalışıyor ama elektrik daha ucuz,” diyor Eraslan.

Nesilden Nesile Süren Bir Gelenek

Hediye götürme alışkanlığını anne babasından öğrenen Eraslan, bunu artık kendi başına sürdürüyor:

“Bir bakıma yetişkin olmanın ve sorumluluk almanın göstergesi.”

Bir zamanlar ekonomik zorunluluktan doğan bu alışkanlık, ikinci nesilde bağlılık ve olgunluk göstergesine dönüşüyor.

Yaşayan Ulusötesi Bağlılık

Sosyolojide bu tür rutinler “yaşayan ulusötesi bağlılık” olarak tanımlanıyor. Hediyeler, ailenin sınırların ötesinde birbirine bağlı olduğunu ve birbirini düşündüğünü gösteriyor.

Akbaba için aile sadece anne, baba ve kardeşlerden ibaret değil; amca, hala, kuzenler ve komşular da bu halka içinde yer alıyor. Kimseyi unutmamak için şimdiden listeler hazırlıyor.

Hediyesiz Gitmek Olmaz

Akbaba ve Eraslan’ın hikâyeleri, göçmenlerin yaz tatillerinde aileleriyle kurduğu özel bağın, küçük hediyelerle somutlaşan bir geleneğe dönüştüğünü gösteriyor.

“Eli boş gitmek olmaz,” diyor Akbaba.| Çeviri DerVirgül

Röportajın Almanca tamamını okumak için buraya tıklayınız!

Yayınlama: 14.08.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.