1 Mayıs’ta SPÖ’den gövde gösterisi

1 Mayıs’ta SPÖ’den gövde gösterisi

1 Mayıs sabahı Rathausplatz yine binlerce insanla doldu. Ancak bu yılki İşçi Bayramı, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda SPÖ’nün siyasi bir gövde gösterisine dönüştü.

SPÖ [Sosyal Demokrat Parti] hem federal hükümette yer almanın hem de Viyana seçimlerini kayıpsız atlatmanın rahatlığıyla alandaydı.



Fakat bu güç gösterisinin arkasında, büyük bir bütçe açığına ve toplumsal desteği kaybetme riskine dair ciddi sorular bulunuyor.

3 Milyar Euro’luk Açık, En Büyük Soru

Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig, belediyenin 3 milyar Euro’luk bütçe açığını devraldıklarını belirterek sorumluluğu üzerinden attı. Ancak, konuşmasında sosyal demokrasinin tarih boyunca krizleri aşma kapasitesine sahip olduğunu vurguladı:

“Tarih boyunca olduğu gibi Sosyal Demokrasi zorlu durumların üstesinden gelmeye her zaman hazırdır.”

Başbakan Yardımcısı Andreas Babler de benzer bir çizgide konuştu: “Sosyal Demokrasi her zaman insanların yaşamlarını iyileştirmekle ilgilidir.” Babler, adil bir bütçe iyileştirmesi sürecine girileceğini söyledi.

Alanda sadece SPÖ vardı

Alanda ağırlıklı olarak SPÖ’nün ilçe teşkilatları, İşçi Odaları Birliği [AK] ve Sendikalar Birliği [ÖGB] temsilcileri yer aldı.

Ancak bu yılki yürüyüşe birçok sivil toplum örgütü ve bağımsız sendika katılmadı.

CHP Viyana Birliği, Alevi dernekleri ve bazı yerel kuruluşlar, Belediye Başkanı Ludwig’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına sessiz kalmasını protesto ederek gösterilere katılmadı. Katılan tek sivil örgüt ise Muhabbet Derneği oldu.

Geçtiğimiz yıllarda yürüyüşe katılan Filistin yanlısı gruplar, İranlı sivil oluşumlar ve diğer Orta Doğu kökenli kuruluşların da bu yılki etkinlikte yer almadığı gözlendi.

Mesajlar: Barış, konut ve silahsızlanma

Ludwig’in konuşmasında üç başlık öne çıktı: barış, konut ve silahsızlanma. Viyana’nın “barış şehri” kimliği vurgulanırken, Ludwig “FPÖ ile müzakere yok” diyerek aşırı sağa karşı net bir duruş sergiledi.

Gençlere öncelik tanınacağı belirtilen konut politikaları, genç seçmene hitap etme çabası olarak değerlendiriliyor. Sağlık sistemine yapılması planlanan 3,3 milyar Euro’luk yatırım ise, sosyal hizmetlerde taviz verilmeyeceği mesajını taşıyor.

Ancak tüm bu vaatlerin uygulanabilirliği, henüz netleşmemiş bütçe planlarına bağlı.

Ludwig’in federal hükümetten talep ettiği “şehir genelinde silah yasağı” çağrısı ise sadece güvenlik önlemi değil; toplumsal huzuru ve birlikte yaşama kültürünü koruma iddiasının bir parçası olarak öne çıktı.

Gelecek belirsiz

Başbakan Yardımcısı Babler’in “Her zaman insanların hayatını iyileştirmekle ilgileniyoruz” sözü, SPÖ’nün klasik refah devleti söylemini sürdürme çabasını yansıtıyor. Ancak meydandaki coşkuya rağmen halkı bekleyen ekonomik ve toplumsal zorluklar bu iyimserliğin sürdürülebilirliğini belirsiz kılıyor.

1 Mayıs 2025, SPÖ’nün geçmiş başarılarını selamladığı, ancak belirsizliklerle dolu bir geleceğe hazırlandığını ilan ettiği bir gün olarak kayıtlara geçti.

“Bizimle birlikte yeni bir zaman başlıyor” diyen Ludwig’in sözleri umut verse de bu “yeni zaman”ın ne kadar adil, eşitlikçi ve barışçıl olacağı; yalnızca zamanla değil, atılacak somut adımlarla netleşecek. | ©DerVirgül



 

Yayınlama: 01.05.2025
Düzenleme: 01.05.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.