“Benim Hiç Ailem Olmadı”

| Okuyucu Mektubu

Benim adım, zamanın diyalektiğinde kimi zaman önem kazanmış, kimi zaman önemsiz bir sıfata dönüşmüştür.

Adım, bir direnişi, bir mücadelenin izini taşıyor olabilirdi. Oğluma verdiğim Deniz isminin kendi içerisinde fokurdayan asiliğin temsilcisi olur gibi.

Benim hiç ailem olmadı. Babam zaten yoktu. Yedi yaşımda dizlerimin arasından kayıp gitmişti hayatını 43 yaşında…

Hayat babam için, benim için, hep eksik başlamıştı aslında.

Artık ben de bir babaydım. Dört oğlum var…

Beni savunan dört mavzer gibi.

“Dedem, babamın kucağında öldüğünde babam sadece yedi yaşındaydı. O acı, sessiz bir miras gibi babama geçti” diyordu bir oğlum Almanca…

,- ve şimdi ben, babamın acısını, yalnızlığını ve mücadelelerini kendi hayatımda taşıyorum.” Diye devam etti…

Ben hep imrendim ailelere. İnternetten, dizilerden, başkalarının sahip olduğu sıcaklığı izledim.

Ama artık biliyorum: Benim dört oğlumla sessiz, görünmeyen bir bağımız var; acılarımızda, geçmişimizde ve paylaştığımız yalnızlıkta.

Ben her etkileşimden anlam çıkararak makale yazarım yıllarca. Bu makale bir telefon görüşmesi esnasında, karşı tarafın evindeki çok sayıda çocuk olmasının, bende yarattığı eksiklikten doğmuştur…| DerVirgül

Yayınlama: 13.09.2025
Düzenleme: 13.09.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.