Avusturya’da Başörtüsü Tartışması | Uzmanlardan Çelişkili Görüşler
“Hükümet, 14 yaş altı kız öğrencilerin okulda başörtüsü takmasını yasaklayarak “özgür iradeyi koruma” hedefini öne sürüyor. Ancak insanların eşit hak ve fırsatlarını savunan sivil toplum kuruluşları, yasağın yol açacağı olası zararları vurgulayarak daha insiyatifçi, destekleyici ve kapsayıcı çözümler talep ediyor.”
Avusturya’da kız çocuklarına yönelik planlanan Kopftuchverbot [başörtüsü yasağı] tartışmaları büyüyor. Hükümet, yasakla birlikte genç kızların “özgür iradelerinin güçlendirilmesini” hedeflediğini açıklarken, özellikle SOS Mitmensch tarafından görüşlerine başvurulan uzmanlar düzenlemeye karşı çıkıyor. Ancak uzmanların sunduğu gerekçelerin bir kısmı tartışma yaratırken, bazı ifadeler çelişkili bulunuyor.
Hükümetin hazırladığı düzenlemeye göre 14 yaşın altındaki öğrencilerin okullarda başörtüsü takması 2025 Şubat’ındaki yaz döneminden itibaren yasaklanacak. 2026/27 öğretim yılından itibaren ise yasağa aykırı davranılması durumunda 800 Euro’ya kadar para cezası uygulanabilecek.
Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm [ÖVP], yasağın “baskının sembolüne karşı atılmış bir adım” olduğunu ve yaklaşık 12.000 kız öğrencinin bu düzenlemeden etkilenebileceğini belirtiyor.
Uzmanlardan Yasağa Karşı Çıkış
SOS Mitmensch’in görüştüğü uzmanlar arasında Viyana’daki üç zorunlu eğitim okulu direktörü ile dört sosyal çalışma projelerinin kadın yöneticisi bulunuyor. Bu uzmanlar, başörtüsü yasağının kızlara yardımcı olmak yerine onları daha fazla zorlayabileceğini savunuyor. Yasa yerine daha fazla sosyal proje, psikososyal destek ve güçlendirme programları öneriliyor.
Bununla birlikte, uzmanların tümü aynı görüşte değil. Özellikle küçük yaşlardaki başörtüsü kullanımının gerçek bir sorun olup olmadığı konusunda bir fikir birliği bulunmuyor.
Eleştirilen Açıklamalar: “Moda” ve “Anneye Güven Kazandırma”
Tartışma yaratan ifadelerden biri, Peregrina Migrantinnen-Bildungsverein’den Katharina Echsel’e ait. Echsel, genç kızların başörtüsü takmasının nedenleri arasında “anneyi memnun etme” ve “moda eğilimlerini takip etme” gibi detayları da sıraladı. Eleştirmenlere göre, bir yandan “stigmatisasyon” uyarısı yaparken diğer yandan başörtüsünü bir moda unsuru olarak tanımlamak çelişkili bir yaklaşım oluşturuyor.
“Ters Tepki” Uyarıları ve Belirsiz Çözümler
Bregenzer Verein Amazone’den Angelika Atzinger, yasağın “zaten baskı altında olan kızları daha da izole edebileceğini” savunuyor. Atzinger ayrıca bu tür bir yasağın, genç kızlara “bedenleri ve görünümleri üzerinde başkalarının söz sahibi olduğu” mesajını verdiğini belirtiyor. Ancak uzman, aile baskısının gerçekten var olduğu durumlarda nasıl bir koruma sağlanacağı konusunda net bir çözüm sunmuyor.
Benzer şekilde, okul müdürü Doris Pfingstner de başörtüsü yasağının “güvensizlik ve geri çekilme davranışları” yaratabileceğini ifade ediyor. Pfingstner, bunun yerine “çağdaş, batı-liberal bir İslam” anlayışının din öğretmenlerinin eğitimine yansıtılması gerektiğini savunuyor. Bu talep ise uzmanlara göre kolay uygulanabilir değil; zira Avusturya’daki İslami kurumların büyük kısmı hâlâ siyasi etkiler altında faaliyet gösteriyor.
NGO’lardan Çok Öneri, Az Netlik
SOS Mitmensch ve görüşüne başvurulan diğer kurumlar, devleti daha fazla sosyal proje, “role model” programı, çatışma çözümü çalışmaları ve tam gün eğitim modellerine yönelmeye çağırıyor. Ancak eleştirmenlere göre tüm bu öneriler, temel tartışma sorusuna bir yanıt sunmuyor:
Devlet, küçük yaştaki kızların baskı sonucu takmış olabileceği bir dini kıyafeti yasaklama hakkına sahip olmalı mı?
NGO’lar [Nichtregierungsorganisation / Hükümet Dışı Örgüt] bu soruya net biçimde Hayır diyor. Ancak sunulan çözüm önerilerinin çoğu, başörtüsü konusunun merkezinde yer alan “özgür irade” tartışmasını gölgede bırakmakla eleştiriliyor.
NGO ve SOS Mitmensch Nedir?
NGO [Nichtregierungsorganisation / Hükümet Dışı Örgüt]: Devlet kurumlarına bağlı olmayan, genellikle kar amacı gütmeyen, toplumsal sorunlarla ilgilenen sivil kuruluş. Kadına/çocuğa haklar, insan hakları, çevre, azınlık hakları, sosyal adalet gibi konularda çalışır. NGOfar, devlet politikalarına alternatif, toplumsal denetim ve savunuculuk işlevi görür.
- SOS Mitmensch: Avusturya’da 10 Aralık 1992’de kurulan, hükümetle bağlantısı olmayan ve tamamen özel bağışlarla finanse edilen bir insan hakları örgütü. Amaçları arasında eşitlik, fırsat eşitliği, ayrımcılığa karşı mücadele, demokrasi, azınlık hakları ve sosyal adalet yer alıyor.
- SOS Mitmensch, 1993’te düzenlenen ve yüzbinlerce kişinin katıldığı Lichtermeer protestosunun organize edilmesinde kilit rol oynamış; böylece Avusturya’da sivil toplumun önemli bir sesi haline gelmiş.
- Günümüzde de ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, kadın-erkek eşitliği, göçmen hakları, sosyal dışlanma gibi konularda kampanyalar yürütüyor; azınlıkları, mültecileri ve dezavantajlı grupları savunuyor.
- Bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olduğundan, hükûmetten ya da AB’den doğrudan fon almıyor — bu da ona daha özgür bir bağımsızlık ve eleştirel duruş sağlıyor. | ©DerVirgül
