2025’te Avusturya | Siyasetten Topluma Öne Çıkan Olaylar
| Adem Hüyük
Sevgili okurlar,
Bir yılın daha sonuna geldik… Resmi olarak 2026 için geri sayım başlarken geride bıraktığımız 2025, Avusturya’nın tarihine ekonomik anlamda silinmeyecek izler bırakmıştır.
2025 yılı Avusturya için ekonomiyi toparlamaya yönelik reformların öne çıktığı bir yıl oldu. Ancak Der Virgül için bu yıl, reformlardan çok ayakta kalma mücadelesinin yılı olarak hafızalara kazındı.
2025’e sayılı günler kala yayın yönetmenimizin geçirdiği beyin kanaması, bizim için bu yılı baştan sona değiştirdi. Sağlık sorunları ile haber üretimi iç içe geçti. Kimi zaman bir haftayı bulan sessizlikler yaşadık; haber yayımlayamadığımız dönemler oldu. Bunun farkındayız ve bunun sorumluluğunu da taşıyoruz.
Ancak şunu açık yüreklilikle söylemek isteriz: Der Virgül hiçbir zaman hastalığa teslim olmadı. Beyin kanaması gibi son derece ciddi bir sağlık sorununun bilinciyle, ama ona boyun eğmeden; kimi zaman ironiyle, kimi zaman inatla yolumuza devam etmeye çalıştık. Eski yayın tempomuza ve reflekslerimize dönmek için hâlâ mücadele ediyoruz.
Bu süreç bize bir kez daha şunu hatırlattı: Der Virgül sadece bir haber sitesi değil, aynı zamanda direnen bir yayıncılık hikayesidir. Siz okurlarımızın desteği, sabrı ve varlığı olmasaydı bu mücadeleyi sürdürmemiz mümkün olmazdı.
2025, bizim için zor bir yıldı. Ama aynı zamanda neden bu işi yaptığımızı yeniden hatırladığımız bir yıl oldu. 2026’ya, daha güçlü, daha kararlı ve daha dikkatli adımlarla girmeyi hedefliyoruz.
Bizimle kaldığınız için teşekkür ederiz. | Der Virgül Yayın Yönetimi
2025’te Avusturya’da Yaşanan En Önemli Olaylar Nelerdi?
2025 yılı Avusturya siyaseti için hareketli bir yıl oldu. Ocak ayında Eylül 2024 seçimlerinin ardından uzun süren koalisyon müzakereleri başladı. Özgürlük Partisi [FPÖ] lideri Herbert Kickl’in hükümet kurma görevi alması, ülkede büyük tartışmalara yol açtı. Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in onayı ile FPÖ ile koalisyon müzakereleri başlatıldı, ancak özellikle kritik bakanlıkların paylaşımı konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşandı.
Daha sonrasında ÖVP’ye hükümet kurması yetkisi verildi. Ancak NEOS partisinin görüşmelerden çekilmesiyle üç partili koalisyon planları sekteye uğradı ve müzakereler kısa süreli başarısızlıkla sonuçlandı. Bu gelişmeler sonrası ÖVP, SPÖ ve NEOS arasında FPÖ’süz bir koalisyon anlaşması sağlandı ve Christian Stocker başbakanlığında yeni hükümet kuruldu.
Ocak ve Şubat aylarında göç ve aile birleşimi politikaları gündemin önemli konularından biri oldu. Yeni hükümet, göçmenlerin Avusturya’da bulunan ailelerini ülkeye getirmesine yönelik aile birleşimi prosedürünü geçici olarak durdurdu. Bu karar hem destek hem eleştiri aldı; özellikle aile bağlarının zayıflatılmasının entegrasyonu zorlaştıracağı eleştirileri öne çıktı. Avusturya İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 28,7’si göçmen kökenliydi ve göçmen politikaları siyasi tartışmaların merkezinde yer aldı.
Mart ayında Viyana Belediye Meclisi’nde Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin bir önerge tartışıldı. Önerge İmamoğlu’nun serbest bırakılması ve hukukun üstünlüğüne saygı çağrısı içeriyordu.
Önerge SPÖ ve NEOS partilerinin oylarıyla meclisten geçti. Aynı dönemde Viyana’da CHP Viyana Birliği ve destekçileri İmamoğlu’nun serbest bırakılması talebiyle yürüyüşler düzenledi ve konu kamuoyunda geniş yankı buldu.
27 Nisan 2025’te Viyana eyalet ve belediye seçimleri yapıldı. Seçime katılım yaklaşık yüzde 62,7 olarak gerçekleşti. Sosyal Demokrat Parti (SPÖ), Belediye Başkanı Michael Ludwig liderliğinde yaklaşık yüzde 39,4 oyla en yüksek oyu aldı ve 43 sandalye kazandı. FPÖ oylarını yaklaşık üçe katlayarak yüzde 20,4’e yükseldi ve sandalye sayısını 22’ye çıkardı. Yeşiller oy oranını koruyarak 15 sandalye elde etti, NEOS oylarını artırarak 10 sandalye kazandı ve ÖVP ise oy kaybı yaşayarak 10 sandalye ile sınırlı kaldı. Sonuçlar, SPÖ’nün hâkimiyetini sürdürdüğünü ancak tek başına çoğunluğu sağlayamadığını gösterdi. Seçim sonrası SPÖ ve NEOS’un yeniden koalisyon kurma eğilimi öne çıktı ve Haziran 2025’te Michael Ludwig yeniden Belediye Başkanı olarak seçildi.
2024 ve 2025 Seçimlerinin ardından Viyana ve ülke genelinde aşırı sağa karşı protestolar devam etti. FPÖ’nün yükselişi, merkez sol ve sol partiler tarafından dikkatle izlenirken, seçmen davranışları göç, güvenlik ve ekonomik konuların etkisiyle şekillendi.
Aynı yıl, Graz’da yaşanan okul saldırısı sonrası silah yasalarında sıkılaştırma taahhütleri ve ulusal yas ilanları gündeme geldi. Ayrıca sınır güvenliği ve Macaristan ile Slovenya sınırlarında kontrollerin uzatılması gibi tedbirler alındı.
2025 yılı, Avusturya ve özellikle Viyana siyaseti açısından hem iç politikada hem de uluslararası bağlamda hareketli bir yıl olarak kayda geçti. Viyana eyaletinde SPÖ hâkimiyetini sürdürürken, FPÖ’nün yükselişi ve yerel düzeydeki güç dengeleri, önümüzdeki yılların siyasi tartışmalarının temelini oluşturacak gibi. Göç, eğitim, sosyal politikalar ve uluslararası dayanışma konuları, Viyana’daki yerel politikaların şekillenmesinde belirleyici oldu.
Başörtüsü yasağı
İlkbahar ve yaz boyunca başörtüsü yasağı tartışmaları da giderek yoğunlaştı. Avusturya koalisyon hükümeti, eğitim ortamında eşitlik ve çocuk hakları savunusuyla okullarda 14 yaş altındaki kız öğrencilerin başörtüsü takmasının yasaklanması konusunda uzlaşma sağladı ve bu yönde tasarı hazırlanmaya başlandı. Bu tartışmaların temelinde, hükümete göre başörtüsünün “toplumsal ve ailevi baskı” ile ilişkilendirilmesi ve çocukların özgür gelişiminin korunması gibi gerekçeler vardı; buna karşılık insan hakları örgütleri ve Müslüman temsilciler söz konusu yasağın ayrımcılığı derinleştirebileceğini belirterek eleştirdi.
Ekim ve Kasım aylarında hazırlanan tasarı parlamentoya sunuldu ve Aralık ayında Avusturya Parlamentosu tarafından geniş çoğunlukla kabul edildi. Yeni düzenlemeye göre 14 yaş altındaki kız öğrencilerin okulda başörtüsü takması yasaklandı; düzenleme devlet okulları ve özel okulları kapsayacak ve 2026/27 eğitim yılından itibaren yürürlüğe girecek. Yasanın uygulanmasıyla ilgili olarak okullarda bilgilendirme sürecinin 2026 başında başlaması planlanıyor. İhlallerde önce okul yönetimi ve aile ile görüşme yapılacak, sürerse idari para cezası uygulanacak; en ciddi durumlarda cezanın 800 Euro’ya kadar çıkabileceği belirtiliyor.
2025–2026 Viyana Belediyesi bütçe açığı
Belediyenin 2026 yılı bütçe taslağına göre toplam gelirler yaklaşık 19,51 milyar Euro, toplam giderler ise 22,14 milyar Euro olarak öngörülüyor; bu da yaklaşık 2,63 milyar Euro’luk bir bütçe açığı anlamına geliyor. Bu açık Viyana’nın genel mali tablosunu zorluyor ve belediyenin borç yükü de artmaya devam ediyor.
Belediye maliyesi raporlarında, 2026 açığının yaklaşık 2,65 milyar Euro civarında olması beklendiği de belirtiliyor. Bu büyüklük, gelir ve gider arasındaki farktan kaynaklanıyor ve yüksek bütçe harcamalarıyla birlikte yönetimin tasarruf paketleri hazırlamasına yol açıyor.
Pilnacek Dosyası & Yargı Tartışmaları
Christian Pilnacek’in ölümü, 2025’te de ülke gündeminden düşmedi.
Peter Pilz’in kitabı nedeniyle açılan davalar,
ifade özgürlüğü, yargı–polis ilişkileri, medya hukuku tartışmalarını alevlendirdi.
Kitabın toplatılmasına karar verilmesi büyük yankı uyandırdı.
Toplum & Sosyal Gerginlikler
Hayat pahalılığı nedeniyle orta ve dar gelirli kesimlerde memnuniyetsizlik arttı.
Göç ve entegrasyon konuları, toplumda kutuplaşmayı derinleştirdi.
Eğitim, konut ve sağlık alanlarında eşitsizlik tartışmaları sürdü.
Sonuç olarak
2025 yılı, Avusturya ve özellikle Viyana siyaseti açısından yoğun ve belirleyici bir yıl oldu. SPÖ hâkimiyetini sürdürse de FPÖ’nün yükselişi, yerel seçimlerde ve meclis dengelerinde önemli bir değişim yarattı. Göç, aile birleşimi ve entegrasyon politikaları hem toplumsal hem de siyasi tartışmaların merkezinde yer aldı. Viyana Belediye Meclisi’nde Ekrem İmamoğlu önergesi, uluslararası hukukun ve demokrasiye saygının yerel siyasetle nasıl kesiştiğini göstermiş olsa da aynı günlerde Türkiye’den Ak Partili üç büyükşehir belediye başkanının Viyana Belediyesinin daveti üzerine Avusturya’ya gelmemeleri ve SPÖ’nün seçim malzemesi olmaları, çok düşündürücü…
Eğitim ve toplumsal uyum konularında alınan önlemler, özellikle 14 yaş altındaki kız öğrenciler için başörtüsü yasağı, kamuoyunda geniş tartışmalar yarattı ve Avusturya’nın dinsel özgürlük ve eşitlik tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Mali açıdan Viyana Belediyesi’nin 2026 bütçe taslağında öngörülen 2,63–2,65 milyar Euro’luk açık, şehir yönetimi için önemli bir baskı unsuru oldu. Açığın azaltılması için tasarruf tedbirleri ve gelir artırıcı önlemler planlanıyor; bu durum, şehir sakinlerinin vergiler ve kamu hizmetleri üzerinde dolaylı etkiler yaşayabileceğini gösteriyor.
Genel olarak 2025, Avusturya ve Viyana’da siyasi istikrar arayışları, toplumsal düzenlemeler, mali denge ve uluslararası gündemlerin iç politikaya yansıması ile hatırlanacak bir yıl oldu. Bu gelişmeler, önümüzdeki yıllarda hem yerel hem de ulusal siyasetin yönünü belirleyecek temel unsurlar arasında yer alıyor.|© DerVirgül
