Avusturya’nın İsrail ile çatışan vicdanı ve tabuları yıkan gazeteci | Armin Wolf

Avusturya’nın İsrail ile çatışan vicdanı ve tabuları yıkan gazeteci | Armin Wolf

| Adem Hüyük 

Avusturya İsrail Musevi Cemaat Başkanı [IKG] Oskar Deutsch, devlet televizyonu ORF’nin “ZiB 2” programında Gazze’de yaşanan açlık krizine ilişkin uluslararası açıklamalardaki rakamlara şüpheyle yaklaştığını söyledi. Deutsch, Hamas liderinin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Élysée Sarayı’nda şampanya içmesini örnek göstererek, “Hamas, halkın beslenmesini istemiyor” ifadelerini kullandı.

Program sunucusu Armin Wolf, son günlerde Avusturya’nın Tirol eyaletinde bir kamp alanı ile Viyana’daki bir pizzacıda yaşanan antisemitik olayları gündeme getirerek, antisemitizmdeki artışı nasıl yorumladığını sordu. Deutsch, antisemitik yalanların Orta Çağ’dan beri var olduğunu, günümüzde ise pandemi ve enflasyon gibi krizlerin antisemitizmi körüklediğini belirtti. “Kriz zamanlarında suçlu aranır ve suçlu her zaman Yahudi olur” dedi.


Editörün notu:

Armin Wolf: Wolf, uzun yıllardır ORF ekranlarında, Avusturya kamuoyunun güvenle takip ettiği bir isim. Özellikle zor ve tartışmalı konularda sorduğu net, çarpıcı sorularla dikkat çekiyor. İnsani krizler, siyasi çelişkiler ve toplumsal kutuplaşmalar karşısında tarafsız ama kararlı duruşuyla öne çıkıyor. Örneğin Korona salgını sırasında dönemin Başbakanı Sebastian Kurz’un, virüsün yaz aylarında göçmenler tarafından ülkeye taşındığını iddia etmesi üzerine ORF canlı yayınında sert bir şekilde sorguladı. Wolf, “Sayın Kurz, önceden göçmenleri suçladınız; şimdi ise tatilcileri hedef gösteriyorsunuz. Bu tutarsızlık kamuoyunu yanıltıyor” sözleriyle siyasi açıklamalardaki çelişkileri ortaya koydu. Bu çıkış, sadece Kurz’un değil, tüm siyasi söylemlerde doğruluk ve hesap verebilirlik ihtiyacını hatırlattı. Wolf’un bu kararlı tavrı, gazetecilikte doğruluk, tarafsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerinin savunulması açısından büyük önem taşıyor. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için yetkililerin açıklamalarının titizlikle sorgulanması gerektiğini vurguluyor ve medyanın kamu adına hesap sorma görevini en iyi şekilde yerine getiriyor.

| Armin Wolf


Salzburg Festivali açılışında yaşanan protesto üzerine, İsrail’in savaş politikasına yapılan eleştirilerin neden antisemitik sayıldığı sorusuna Deutsch, eleştirinin meşru olduğunu ancak “şeytanlaştırma, meşruiyetten mahrum bırakma ve çifte standart” olmadıkça sorun olmadığını vurguladı. Ayrıca, İsrailli halkın da hükümeti sık sık protesto ettiğini hatırlattı.

Wolf’un, IKG’nın İsrail hükümetini eleştirmediği ancak İsrail’e yönelik eleştirileri sıkça kınadığı sorusuna Deutsch, “Bunun doğru olduğuna inanıyoruz” yanıtını verdi. Ona göre, İsrail hükümetinin görevi halkının güvenliğini sağlamaktır.

Wolf, dünyada İsrail’e baskı uygulanırken Hamas’a neden baskı yapılmadığını sordu. Deutsch, bunun nasıl yapılacağını bilmediğini ancak sürekli olarak Hamas’ın savaşı bitirebileceğini, teslim olup rehineleri serbest bırakması gerektiğini vurgulamak gerektiğini söyledi.

İsrail hükümetini aşırı sağcı olarak görüp görmediği sorusuna Deutsch, Netanyahu kabinesini aşırı sağcı olarak değerlendirmediğini; bazı üyelerinin aşırı sağcı kategorisine girebileceğini ancak hükümetin genel yapısının böyle olmadığını savundu. Wolf, Maliye Bakanı’nın “homofobik faşist” olarak tanımlanması ve “Filistin halkı yoktur” açıklamasını hatırlattı, Deutsch ise bunun hükümet görüşü olmadığını belirtti.

Avusturya ve Almanya hükümetlerinin İsrail’i destekleyip ardından eleştiriye başladığını anımsatan Wolf, DER STANDARD gazetesi yazarı Paul Lendvai’nin Gazze savaşını “anlamsız ve korkunç” olarak tanımlamasını aktardı. Deutsch, buna katılmadığını söyledi.

Wolf, Gazze’de 60 binden fazla ölüm, yüz binlerce aç ve iki milyondan fazla yerinden edilmiş insanın İsrail’in güvenliğiyle bağlantısını sordu. Deutsch, rakamlara şüpheyle yaklaştığını, “Bilmiyoruz” dedi. Wolf, uluslararası yardım örgütlerinin bu açlık raporlarında hemfikir olduğunu belirtince, Deutsch inanmadığını söyledi.

Deutsch, Kızılhaç’ın hâlen rehinelerin yanına gitmediğini, BM’nin ise “on yıllardır sadece İsrail’i kınadığını” ifade ederek, bu kuruluşları etkili görmediğini kaydetti.

İsrail’in son haftalarda Gazze’ye gıda ve ilaç ulaştırmak için çaba sarf ettiğini, ancak bunların halka ulaşmamasının sebebinin Hamas olduğunu savunan Deutsch, “Hamas halkın beslenmesini istemiyor” dedi. Wolf, İsrail’in yardım malzemelerini uzun süre engellediğini, Amerikan kuruluşunun işi yönetmede zorlandığını hatırlattı.

Yiyecek dağıtımında yüzlerce kişinin vurulduğu bilgisini paylaşan Wolf’a, Deutsch bunların Hamas tarafından yapıldığını söyledi. Wolf nereden bildiğini sorunca, Deutsch “İsraillilerin vurduğunu nereden biliyorsunuz?” diye karşılık verdi.

Fransa ve İngiltere’yi, Filistin devletini tanımayı düşünmeleri nedeniyle eleştiren Deutsch, bunun İsrail’in savaş politikasını değiştirmeyeceğini savundu. Wolf, Hamas liderinin Fransa Cumhurbaşkanı ile Élysée Sarayı’nda şampanya içmesini “polemik” olarak nitelendirdi.

Avusturya hükümetinin koalisyon anlaşmasında hedef olarak belirlediği iki devletli çözümün, 7 Ekim sonrası “zor hatta imkânsız” hale geldiğini belirten Deutsch, Gazze’de ve Filistinliler arasında bu konuda bir partner görmediğini söyledi.

Sobotka’dan İsrail açıklaması: “Kızılhaç’ın durumu ve rolü tahammül edilemez”

Eski Nationalrat [Avusturya Parlamentosu] Başkanı Wolfgang Sobotka, IKG Başkanı Oskar Deutsch’ün ORF “ZiB 2” programındaki röportajında zor durumda bırakıldığını düşünüyor. Sobotka, Birleşmiş Milletler’i [BM] bu durumda “ciddiye almanın mümkün olmadığını” belirtti.

Programda IKG Başkanı Deutsch, sunucu Armin Wolf’un Orta Doğu savaşının Gazze üzerindeki yıkıcı etkilerini aktarmasının ardından, “Bunu bilmiyoruz” ifadesini kullandı. Wolf, “Gazze’de 60.000 kişi hayatını kaybetti, bunların üçte ikisi sivil. Yüz binlerce kişi açlık çekiyor, binaların %90’ı yıkıldı, iki milyon insan yerinden edildi. Bu durum İsrailli vatandaşların varlığını güvence altına alıyor mu?” diye sormuştu.

Parlamento temsilcileri, KURIER gazetesinin bu yönlü sorularına doğrudan cevap vermek yerine, daha önce kamuoyuna yansımış açıklamalara atıfta bulundu.

Sobotka, görevdeyken antisemitizme karşı mücadelesiyle tanınıyor. Röportajda, IKG Başkanı Deutsch’e yönelik samimi bir motivasyon olduğunu ve Filistin Devleti talebinde immanent bir sorun bulunduğunu ifade etti. [Not: “Immanent” [Türkçesi: içkin] kelimesi, bir şeyin doğasında var olan, içinde bulunan, onun dışında düşünülmeyen anlamına gelir. Felsefi, teolojik ve sosyolojik metinlerde sık kullanılır.]

Sonuç olarak, Avusturya’daki bu tartışmalar, gazetecilik etiğinin ve sorumluluğunun ne denli hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. IKG Başkanı Oskar Deutsch’un savunmacı ve kimi gerçekleri görmezden gelen tutumu ile Armin Wolf’un kararlı, sorgulayıcı gazeteciliği arasında keskin bir fark var.

Wolf, sadece olayları aktarmakla kalmıyor, kamuoyunun bilinçlenmesini sağlıyor, sorumluluktan kaçan siyasi söylemleri ifşa ediyor. Bu duruş, demokratik toplumlarda özgür ve cesur medyanın ne kadar değerli olduğunu da ortaya koyuyor.| ©DerVirgül

Yayınlama: 31.07.2025
Düzenleme: 31.07.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.