Bir Gazete Düşünün

Bir gazete düşünün; her tarafından kuşatılmış. Reklam alacağı yerler siyasete bağımlı, fonlara başvursa etiketlenme korkusu, destek arasa manipüle edilme tehlikesi var. Kendi kendine yetmek istese, gönüllülüğün sınırlarıyla boğuşmak zorunda kalıyor. Böyle bir gazete, sadece haber yapmaz. Her yeni içeriğiyle, bir yandan kendi var oluş mücadelesini verir.

O gazete, farkında olduğu sömürgeleştirme çabalarına karşı sadece kalemle değil, duruşla da direnmeye çalışır. Ama sistem öyle işler ki; bir noktadan sonra ne haberin içeriği ne de hakikatin çıplaklığı önemsenir. Kimin finanse ettiği, kimin desteklediği, hangi güç odaklarına yakın durduğu daha çok konuşulur. İşte gazeteciliğin en kırılgan noktası da burasıdır: Hakikat üretirken, onurunu koruyabilecek mi?

Der Virgül Bu Noktada Direndi

Tam da bu noktada, Der Virgül ortaya çıktı. Ne bir sermaye grubunun uzantısıydı ne de bir siyasi partinin yayın organı. Kimseye yaranma derdi olmadan, toplumun her kesimine bakma iddiasıyla yola çıktı. Görülmeyeni görünür kılmak, konuşulamayanı yazıya dökmek, bastırılanı ifade etmek… Bunların hepsi kulağa büyük laflar gibi gelir. Ama Der Virgül için bunlar romantik cümleler değil, günlük haber pratiğinin temel ilkeleriydi.

Ve bu yüzden zorlandı. Çünkü sistem, bu tür bağımsızlık iddialarını hoş görmez. Maddi anlamda boğmaya, yalnızlaştırmaya, itibarsızlaştırmaya çalışır. Der Virgül tüm bu süreçlerden geçti. Her gün biraz daha daralan bir alanın içinde, nefes almakta zorlandı. Ama yazmaktan da vazgeçmedi.

Neden Gönüllü Kalemlerle Yürüdü?

Birçok kişi anlamakta güçlük çekti: “Bu kadar zorlanıyorsunuz, neden hâlâ profesyonel kadrolar kurmuyorsunuz?” diye sordular. Ama kimse şunu sormadı: “Neden bu kadar az destekleniyorsunuz?”

Der Virgül’ün kalemleri gönüllüydü çünkü bağımsızlığın maliyeti yüksek, karşılığı ise düşüktü. Kalem sahipleri sadece yazmakla kalmıyor, yazdıklarının yükünü de taşıyordu. Her yazı, bir riskti. Her haber, potansiyel bir dışlanmayla burun buruna gelmekti. Ama bu kalemler, halkın unutturulmak istenen hafızası için yazdı. Der Virgül, bir meslek değil, bir vicdan alanıydı.

Neden Finansal Destek Arayışında?

Bugün, Der Virgül ayakta ama yorgun. Bunu samimiyetle söylemek gerek. Çünkü gönüllülükle sürdürülen bir yayıncılık modelinin sonsuza kadar devam etmesi beklenemez. Her gönüllünün de bir hayatı, sorumlulukları, geçim derdi var. Bu yüzden artık sürdürülebilirlik düşünülmeli. Ama bu düşünce, bağımsızlıktan ödün vermek anlamına gelmemeli.

Der Virgül, finansal destek arıyor, evet. Ama bu, bir satın alma çağrısı değil; bir dayanışma davetidir. “Bizi satın almayın, sadece yaşatın,” diyor aslında. Bağımsız medyanın tek gerçek finans kaynağı, okurudur.

Der Virgül sadece bir gazete değil, bir direniş biçimidir. Her gün, bir sonraki haberi yayımlayabilmek için değil; doğruyu söylemenin hâlâ mümkün olduğunu gösterebilmek için var olmaya çalışıyor. Bu yüzden, onun varlığı yalnızca gazetecilik açısından değil; toplumsal vicdan açısından da önemlidir. Çünkü bazen bir haber değil, bir duruş yazılır.| ©DerVirgül