Türkiye’den Gelenlerin Sivil Toplum Serüveni [Dosya 3]

Türkiye’den Gelenlerin Sivil Toplum Serüveni [Dosya 3]

Derleyen: Adem Hüyük

Daha önce yayınladığımız ‘’Türkiye’den Gelenlerin Sivil Toplum Serüveni’’ yazı dizimizin ilk iki bölümünde, sivil toplumun doğuşu ve bilincinin oluşumunu ele almıştık. Ayrıca, Avusturya’da yaşayan Türkiye toplumunun 1964’ten günümüze oluşturdukları sivil toplum kuruluşlarını inceledik; Türkiye toplumunun dernekleşmeyi nasıl anladığını ve uyguladığını tartıştık.

Türkiye göçmenlerinin Avusturya’da kurduğu derneklerin neredeyse tamamının Türkiye ile ideolojik, kültürel, psikolojik, siyasal, sosyal ve dini bağlarla şekillendiği görülmektedir. Bazı çevreler bu durumu içine dönük paralel yaşam olarak eleştirirken, bazıları diaspora perspektifiyle olağan karşılamaktadır. Ancak hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Avusturya gerçekliğinde Türkiye göçmenlerinin bu durumu değiştirmekten uzak olduğu görülmektedir.


→ Türkiye’den Gelenlerin Sivil Toplum Serüveni [Dosya 1]

→ Türkiye’den Gelenlerin Sivil Toplum Serüveni [Dosya 2]


Sağ/Sol, Sosyalist, Milliyetçi/Muhafazakâr ve Kürt siyasi yapılanmalar,- dini cemaatler, Alevi dernekleri, sosyal medya grupları, yardım, kadın, spor, gençlik ve yerel dernekler gibi tüm bu kuruluşlar, Türkiye ile olan sübjektif bağlar üzerinden faaliyet göstermektedir.

Avusturya sivil toplum örgütleri sayısında Avrupa’da üst sıralarda yer almakta, 2022 verilerine göre sadece sanayi burjuvazisinin kurduğu vakıfların bütçesi 75 milyar Euro’yu bulmaktadır. Yerli halk tarafından kurulan dernekler geniş alanlarda aktifken, Türkiye göçmenlerinin kurduğu derneklerin ayrıştırıcı ve toplumu içinde yaşadıkları ülkeye yabancılaştırıcı etkisi dikkat çekmektedir.

Yabancıların Yabancılaştırılması: Mahalli Dernekler

Yerel dernekler, üyelerinin köy veya kasabalarına olan özlemini bir araya getirse de bu yapıların feodal sosyal ilişkilerle şekillenmesi, dış dünyadaki kapitalist sistemle uyumsuzluk yaratmaktadır. Yerel dernekler, üyelerine sadece bir birleşme noktası sunmakla kalmayıp, aynı zamanda hem kendi toplumları içinde hem de yerli halkla ayrışmalara yol açmakta, gettolaşmayı derinleştirmektedir.

Yardım Dernekleri: Yardım mı, Reklam mı?

Yardım dernekleri tarih boyunca dini ve etnik kimlik vurgusuyla kesimleri bir araya getirmiştir. Avusturya’daki Türkiye göçmenlerinin oluşturduğu yardım dernekleri ise çoğunlukla spontan gelişmiş ve bu kimlik ekseninde şekillenmiştir. Sosyal medyada kurulan birçok grup, paralel yaşamın savunucusu haline gelmiş ve yerli halkla göçmenleri daha da ayrıştırmıştır.

Yardım derneklerinin önemli bir kısmı, destek aldıkları esnafların reklamını yapma amacıyla faaliyet göstermekte, yardımlaşma karşılıklı bir reklamlaşmaya dönüşmektedir. Bu durum, yardımın amacını gölgelemiş, ticari çıkarlar ile karışmasına neden olmuştur. Ancak yardım eden, ismi duyulmasın isteyen hayırseverlerin de varlığı bilinmelidir.

Danışma Dernekleri ve Büroları

Almanca bilmeyen göçmenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için açılan danışma büroları, dernek adı altında faaliyet gösterse de kimi ticari kimi gönüllü temelli iki farklı model görülmektedir. Danışanların sorunlarına etkin çözümler üretemeyen bu yapıların etkinliği sınırlı kalmıştır.

Ne İçin Kurulduğu Belirsiz Dernekler

Avusturya’da birçok dernek, kuruluş amaçları belirsiz ve faaliyetleri izlenemez durumdadır. Bu tür yapılar, toplumun güvenini sarsmakta ve sivil toplumun gelişimine zarar vermektedir.

Sonuç

Avusturya’daki Türkiye göçmenlerinin dernekleşme pratiği, sivil toplum bilincinin zayıf olduğunu göstermektedir. Derneklerin çoğu, toplumsal gelişmelere duyarsız kalmakta, toplumdaki sivil toplum iradesini ve güveni zayıflatmaktadır.

Sivil toplum kuruluşlarının yerli kurumlarla daha derin ilişkiler kurması, Avusturya dernekleşme geleneği ile bilgi alışverişi yapması önemlidir. Bu sayede hem toplumsal entegrasyon güçlenir hem de derneklerin toplum yararına işlevi artar.| ©DerVirgül

Yayınlama: 09.08.2025
Düzenleme: 09.08.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.