Medyanın yeri, erkeğin yanı

Bir kadın bir erkek tarafından tacize uğruyor, fakat bizim gördüğümüz tek şey olayın içindeki erkeklerin kendilerini nasıl savunduğu oluyor.

Medyanın yeri, erkeğin yanı

Hepimiz Arda Turan ve Berkay Şahin arasında verilen “adamlık savaşı” ile ilgili şeyler görüyoruz günlerdir.

Cinsel saldırıya maruz kalan, konunun esas muhatabı olması gereken, adını bile bilmediğimiz, günlerdir “Berkay’ın karısı” olarak lanse edilen kadının nasıl bir süreçten geçtiğine dairse en ufak bir fikrimiz yok.

Arda Turan ve Berkay arasında yaşanan her şeyi dakika dakika bir erkeklik meselesi olarak sunan, tacizi magazin malzemesi haline getiren medya; tacizle, cinsel saldırıyla mücadele yollarına ve uygulanabilecek cezalara dair en ufak bir kelime bile etmiyor. Medyada yer alan haberler ya tacizin nasıl işlendiğinden bahsediyor ya da tacizi meşrulaştırmaya çalışan, tacizciyi aklamaya yönelik şeyler söylüyor.

Biz de bu konuyu Ege Üniversitesinde okuyan kadınlarla konuştuk. Ünlüler dünyasında yaşanan bir tacizin sadece magazinsel bir olay olarak gösterilmesine ve böyle tartışılmasına tepki gösteren üniversiteli kadınlar; tacizi meşrulaştıran, mağduru yok sayan, erkek egemen zihniyeti besleyen medya dilini de eleştiriyor. 

MEDYA KADININ DEĞERİNİ ERKEK ÜZERİNDEN OLUŞTURUYOR

Yaşanılan bu dehşet verici olay ve medyanın tacizi meşrulaştırıcı bir dille olayı aktarması üzerine konuştuğumuz arkadaşlarımız medyanın bu üslubuna aslında şaşırmadıklarını, kadınların her gün tacizle çok fazla karşı karşıya kaldığını ama yaşayanlar “ünlü” olmayınca bu sorunun medyada yer bile almadığını söylüyor. “Arda Turan bir kadını taciz ediyor ve olay sonrasında taciz ettiği kadının başka bir ünlünün eşi olduğu ortaya çıkıyor. Arda Turan bunu biliyordu ya da bilmiyordu. Asıl önemli olan bir kadını taciz etmesiyken medya tarafından da olay bir magazin haberiymiş gibi sunuluyor.” diyen Sosyoloji Bölümü öğrencisi Nazlıcan, “Burada sorgulanması gereken birçok nokta var. Arda Turan olay sonrasında sergilediği davranışın muhatabı olan kadından değil onun kocasından özür diledi. Kadının varlığı tamamen yok sayılıp hayatındaki erkekler üzerinden “var edilmeye” çalışıyor. Taciz edilen kadın bir ünlünün eşi olmasaydı haberin sunuluş şekli acaba nasıl değişecekti? Belki de haberi bile yapılmayacaktı. Medyanın da erkek egemen zihniyeti beslediğinin somut örneğiydi bu olay” diyerek tepkisini belirtiyor.

İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Beyza ise şunları söylüyor: “Kadını bir birey olarak ele almayı geçip kocasına ait bir “mal” gibi lanse ediyorlar. Tabii burada alışılageldiği gibi erkek egemen zihniyeti besleyerek kadının değerini erkek üzerinden oluşturuyorlar.” 

“Bir kadını taciz ettikten sonra kadının evli olduğunu öğrendiğin için gidip kocasından özür dilemek nasıl bir düşünce yapısı anlayamıyorum.

 

Yani o kadın o gece orada yalnız da olabilirdi, bu durumda bahsi geçen şahıs veya bir başkası bu kadını taciz etmeyi kendine hak mı görecekti?” diyen Sosyoloji Bölümü öğrencisi Ecem “Haber günlerce gündemde kaldı ve bunun tek sebebi bu iki șahsın da magazin açısından tanınan isimler olmasıydı.

 

Günümüzde yaşanan onca sözlü veya fiziksel taciz olayının çoğu kendine gündemde küçük bir yer bile edinemezken, hiçbir kadın sesini duyuramazken tanınan isimler olduğundan günlerce bu olayı konuştuk. İşin en kötü taraflarından biri ise medyanın kadına yapılmış tacizi bir kenara koyarak kavgayı “adamlık” mevzusuna getirmesiydi.” diyerek düşüncelerini aktarıyor.

Yayınlama: 30.10.2018
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.