Die Presse | “PKK Lideri Öcalan neden Erdoğan ile barış yapmak istiyor?”

Avusturya’nın köklü gazetesi Die Presse, PKK lideri Abdullah Öcalan, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” adı açıklamasını sayfasına taşıdı.
Makale orijinalinden kopmadan Türkçeye çevrilmiştir.
PKK Lideri Öcalan neden Erdoğan ile barış yapmak istiyor?
Hapiste bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan, savaşçılarından silahlarını bırakmalarını talep etti. Peki, kırk yıldır süren bu çatışma gerçekten sona erebilir mi?
PKK’yı [Kürdistan İşçi Partisi] kuran Abdullah Öcalan, şimdi ise örgütüne kendini feshetmesini emrediyor. Mahkûm Kürt lideri, perşembe günü İstanbul’da yapılan bir açıklamada, PKK’nın 40 yılı aşkın süredir Türkiye’ye karşı sürdürdüğü, on binlerce insanın hayatını kaybettiği ve milyonlarca kişinin yerinden edildiği savaşı sonlandırmasını talep etti. Uzmanlar Öcalan’ın açıklamasını tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor, ancak uygulama sürecinde birçok soru işareti bulunuyor.
Öcalan’ı İstanbul açıklarındaki İmralı Adası’nda ziyaret eden Kürt siyasetçilerden oluşan bir heyet, önce Kürtçe ardından Türkçe olarak PKK liderinin üç sayfalık açıklamasını okudu. Türk medyası, Öcalan’ın ziyaret sırasında çekilen bir fotoğrafını yayımladı; 75 yaşındaki liderin, beyazlamış bıyıkları dikkat çekiyordu. Onun çağrısı, Diyarbakır ve Van gibi büyük Kürt şehirlerinde dev ekranlardan canlı yayımlandı ve on binlerce kişi tarafından izlendi. Ancak herhangi bir kutlama yapılmadı.
Öcalan açıklamasında, PKK’nın silahlı mücadelesini, Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun yıllar boyunca Kürtlere uyguladığı baskılarla gerekçelendirdi. Ancak artık demokrasi dışında bir alternatifin bulunmadığını vurguladı. “Silahları bırakma çağrısı yapıyorum ve bunun tarihi sorumluluğunu üstleniyorum” dedi. PKK’nın bir parti kongresi düzenleyerek kendini feshetmesi gerektiğini belirtti: “Tüm grupların silah bırakması, PKK’nın kendini feshetmesi gerekiyor.”
Milyonlarca kişinin yerinden edilmesi
Öcalan, 1978’de PKK’yı kurmuş, altı yıl sonra ise Ankara’ya karşı silahlı mücadele başlatmıştı. 1999’da Kenya’da Türk özel harekât güçleri tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirildi ve ölüm cezasına çarptırıldı. Daha sonra cezası müebbet hapse çevrildi.
Kürt savaşı, Güneydoğu Anadolu’yu harap etti ve milyonlarca insanı Avrupa’ya kadar uzanan bir mülteci dalgasıyla göçe zorladı. Almanya ve diğer AB ülkeleri, PKK’yı terör listesine aldı, ancak büyük Kürt nüfusları nedeniyle bu ülkeler, Türkiye ile PKK arasındaki çatışmanın yansımalarını kendi topraklarında da yaşadı.
PKK’nın Suriye’deki kolu YPG, ABD ile birlikte IŞİD’e karşı savaştı. YPG ve müttefik güçler, Kuzey ve Doğu Suriye’de bir özerklik bölgesi kurdu. Ancak Ankara, bu oluşumu tehdit olarak görerek askeri müdahalelerde bulundu ve Suriye topraklarının bir kısmını işgal etti.
Pazarlıklar ve Öcalan’ın geleceği
Türk hükümeti ve milyonlarca Kürt tarafından hâlâ bir lider olarak görülen Öcalan, çatışmayı bitirmek için daha önce birçok kez müzakere süreci başlatmıştı. Ancak bu süreçler başarısızlıkla sonuçlandı; en son 2015 yılında barış görüşmeleri çöktü.
Sonbaharda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ittifak hâlinde olan aşırı milliyetçi Devlet Bahçeli, Öcalan’ın savaşın sona erdirilmesi karşılığında serbest bırakılmasını önermişti. O zamandan beri Kürt siyasetçiler, Öcalan’ı İmralı’da üç kez ziyaret edebildi. Medya raporlarına göre, Öcalan Türk istihbarat servisi MİT ile de müzakereler yürütüyor. Bu görüşmeler sonucunda Öcalan’ın cezasının ev hapsine çevrilebileceği öne sürülüyor.
Ancak Türk devleti, resmî olarak herhangi bir taviz verildiğine dair açıklama yapmadı. Erdoğan’ın partisi AKP, PKK’nın gerçekten kendini feshedip feshetmeyeceğini görmek için bekleyeceklerini duyurdu.
Kuzey Irak dağlarındaki PKK komutanları ise Öcalan’ın çağrısına ilişkin henüz bir yorum yapmadı. Son haftalarda Öcalan’a bağlılıklarını yinelemiş olsalar da tek bir çağrının savaşı bitirmeye yetip yetmeyeceği konusunda şüphelerini dile getirdiler. Öte yandan, Türkiye tarafından terörist olarak aranan üst düzey PKK yöneticilerine üçüncü bir ülkede sürgün teklif edilmesi ihtimali de konuşuluyor.
Suriye’de ise Öcalan’ın açıklaması, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan YPG üzerindeki baskıyı artırıyor. YPG, Esad yönetimi ile bir anlaşma yapmaya zorlanabilir. Şu ana kadar YPG, Suriye hükümetinin taleplerini – özerk bölgenin Suriye devletine bağlanması ve YPG güçlerinin Suriye ordusuna katılması – reddetti.
Erdoğan’ın hesapları
Amerikalı akademisyen Howard Eissenstat, Öcalan’ın PKK’nın feshedilmesi çağrısını tarihi bir olay olarak değerlendiriyor ve bunun dört temel nedeni olduğunu söylüyor:
- Öcalan, Kürt sorununu hayattayken çözmek istiyor.
- PKK, askeri olarak zayıflamış durumda.
- YPG’nin Suriye’deki zor durumu.
- Erdoğan’ın bir dönem daha iktidarda kalma arzusu.
Erdoğan’ın yeni bir seçim ya da anayasa değişikliğine ihtiyacı var ve bunu ancak parlamentoda geniş bir çoğunluk sağlayarak gerçekleştirebilir. Pro-Kürt parti DEM’in desteği bu noktada kritik bir rol oynayabilir.
Ancak, Kürtlerin siyasi taleplerinin büyük ölçüde karşılanmadığını belirten Eissenstat, “Bu çağrı, Kürtler için hem bir umudun hem de çaresizliğin bir yansımasıdır. Türk hükümeti açısından ise esas amaç, Erdoğan’ın iktidarını uzun yıllar boyunca sağlamlaştırmaktır.” diyor.
PKK’nın kısa tarihi
- 1978: Abdullah Öcalan ve arkadaşları Kürdistan İşçi Partisi’ni (PKK) kurdu. PKK, başlangıçta Kürt hakları ve bağımsız bir Marksist Kürt devleti için mücadele etti.
- 1984: PKK, Türkiye’ye karşı silahlı mücadele başlattı. Örgüt, saldırılar düzenlerken, Türkiye de sert bir şekilde karşılık verdi.
- 1999: Öcalan, Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirildi ve idam cezasına çarptırıldı. Daha sonra cezası müebbet hapse çevrildi.
- 2013: PKK ile Türkiye arasında barış süreci başladı.
- 2015: Barış süreci başarısız oldu ve çatışmalar yeniden başladı.
- 2025: Öcalan, silahlı mücadelenin sona ermesi için çağrı yaptı.
| Die Presse / Susanne Güsten / Çeviri | ©Der Virgül
Makalenin orijinalini [Almanca] okumak için buraya tıklayınız!