Kıyıya vuran cesetlerle ilgili neler biliniyor?

Antalya ve Muğla’da sahillerde dokuz ceset bulundu. Bu kişilerden sadece birinin kimliği tespit edilebildi. Antalya’da kaybolan üniversite öğrencisi Merve Şevval Elmas’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Sekiz kişinin kimlikleri ise halen bilinmiyor.

Kıyıya vuran cesetlerle ilgili neler biliniyor?

BBC | Türkiye’de yetkililer, cesetlerin 11 Aralık 2023’te Lübnan’dan Kıbrıs’a doğru yola çıkan ve ardından batan bir göçmen teknesine ait olabileceğini söylüyor.

18 yaşındaki Merve Şevval Elmas ise eğitim gördüğü Antalya’daki öğrenci yurdundan 4 Ocak’ta çıkmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştı.

BBC Türkçe’ye konuşan adli tıp uzmanı Prof. Dr. Nadir Arıcan, denizden çıkan cesetlerle ilgili araştırma yapmanın zor olabileceğini vurguluyor.

“Denizden çıkarılan cesetlerde işimiz gerçekten zor” diyen Arıcan, bunun nedenini uzun süre suda kalmış cesetlerin birtakım bozulmalar ve değişiklikler yaşaması ihtimaline bağlıyor:

“Bunun ötesinde uzuv eksikliğinden bahsediyoruz. Açık denizde de kıyıda da olabilir bu, deniz araçlarına bağlı olarak birtakım travmatik değişiklikler yaşanabilir ya da denizde uzun süre kalmaya bağlı olarak canlılara bağlı değişimler olabilir.”

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Bölümü’nden Arıcan’a göre bulunan cesetlerdeki değişimlerin neden kaynaklandığı otopsi bulgularıyla ortaya çıkarılabilir.

Arıcan, bütün zorluklarına rağmen şüpheli vakalarla ilgili ailelerden DNA örnekleri toplandığında eşleştirme yapılmasında bir sıkıntı olmayacağını söylüyor.

Bulunan kimi cesetlerin bedensel bütünlüğünün kaybolmuş olması, bu olaylarla ilgili çok sayıda spekülasyon yapılmasına yol açtı.

Arıcan, “Yeterli veri olmadan böyle seri cinayet falan demek çok uygun değil” diyor ve ekliyor:

“Teknelerin batması yüzünden göçmenlerin kıyıya vurmasıyla yaşanan olaylara daha çok benzediğini düşünüyorum açıkçası.”

Lübnan’daki ailelerle DNA örnekleri için irtibata geçildi
Lübnan’da bulunan insan hakları örgütü Sedir Yasal Çalışmalar Merkezi (Cedar Centre for Legal Studies) 11 Aralık’ta Kıbrıs’a doğru yola çıkan teknenin akıbetiyle ilgili bir aydan fazladır araştırma yapan kurumlardan.

Farklı mecralarda teknenin batmasıyla kaybolan yaklaşık 85 göçmenin Kıbrıs adasındaki birtakım mülteci kamplarında olduğu ya da Güney Kıbrıs’ta yer alan ve İngilizlerin yönetimindeki bir askeri üste tutulduklarına dair haberler vardı.

Kurumun kurucusu ve başkanı olan Saadettin Şatila, bu haberlerin hiçbirini teyit edemediklerini aktardı.

Şatila, Türk yetkililerle, sürecin nasıl ilerlemesi gerektiğine dair görüştüklerini ve yakınları kayıp olan ailelerden de DNA testi vermeleri için irtibata geçtiklerini söyledi.

BBC Arapça servisinin Beyrut ofisinden Joy Slim ise teknenin Lübnan’dan yola çıkması dolayısıyla Lübnan’ın sorumluluğunda olmasına rağmen henüz konuyla ilgili resmi bir açıklamanın yapılmadığını aktardı.

Slim, normalde Lübnan’dan yola çıkan göçmen teknelerinin batması takdirinde Lübnanlı yetkililerin arama ve kurtarma çalışmalarını yürüttüğünü aktarıyor.

Ancak Slim’e göre bu tekneyle ilgili en büyük soru işareti teknenin tamamen ortadan kaybolmuş olması.

Lübnan’dan Kıbrıs’a geçişler arttı
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı (İGAM) Metin Çorabatır, Akdeniz’den Türkiye kıyılarına cesetlerin vurmasına dair daha önce bir vaka hatırlamadığını aktarıyor.

Çorabatır’a göre bunun nedeni son yıllarda Türkiye’den yola çıkan ve açıldıktan sonra batan tekne ve boğulan kişi vakasının yaşanmaması.

Çorabatır, Afrika’dan Akdeniz’e yönelik rotalarda ciddi önlemlerin alındığını, ancak Lübnan’dan Kıbrıs’a yeni bir rota açıldıysa burada kontrolün az olabileceğine dikkati çekiyor:

“Afrika topraklarından Orta Akdeniz ve Batı Akdeniz rotasında çok ciddi önlemler alınıyor, Frontex orada, Avrupa ülkelerinin donanmaları hemen hemen sadece bu işle uğraşıyor. Dolayısıyla buradaki kontrol daha fazla.

“Lübnan’dan Kıbrıs’a bir rota açıldıysa bu kadar güçlü bir deniz denetimi ve kontrolü, önleme faaliyeti yok. Dolayısıyla bunun için belki de ilk defa duyuyoruz kıyıya vurmaları.”

Çorabatır’ın bu tespitini Lübnan’dan Saadettin Şatila da doğrulayarak son dönemde Suriye’den Lübnan’a Lübnan’dan da Kıbrıs’a geçişlerin arttığını söylüyor.

Ekim 2023’de Kıbrıslı yetkililer, Gazze Savaşı’ndan ötürü Lübnan’ın denetimleri hafiftletmiş olabileceğini, o yüzden çok sayıda göçmenin kıyılarına gelmeye başladığını aktarmıştı.

Aralık ayında ise rekor sayıda göçmenin adaya geldiği vurgulanarak AB’den yardım talep edilmişti.

Kıbrıslı yetkililer, bu hafta altı gündür denizde olan bir tekneden 60 göçmeni kurtardı.

Kurtarılan beş çocuktan biri, hastanede tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti.

Akdeniz ve Ege kıyılarında yaşanan son büyük facia geçen yıl Yunanistan açıklarında yaklaşık 700 kişiyi taşıyan teknenin batmasıyla gerçekleşmişti.

14 Haziran’da batan tekneden yaklaşık 100 kişi kurtarılabilmiş, yüzlerce kişi ise kaybolmuştu.

Çorabatır’a göre bu faciaların önüne geçmenin tek yolu, uluslararası işbirliğinin sağlanması ve göç mevzusuna insan haklarını temel alan bir yaklaşımın benimsenmesi.

Son 1,5 ayda neler yaşandı?
11 Aralık 2023

Lübnan ile Suriye arasındaki sahil bölgesinde yaklaşık 85 kişiyi taşıyan tekne Kıbrıs’a hareket ettikten sonra tekneyle bağlantı kesildi. Teknede bulunan 50 kişinin kadın ve çocuk olduğu tahmin ediliyor.

4 Ocak 2024

Üniversite öğrencisi 18 yaşındaki Merve Şevval Elmas kayboldu.

İstanbul’da yaşayan Osman Elmas, Akdeniz Üniversitesi Gastronomi Bölümü birinci sınıf öğrencisi kızı Merve Şevval Elmas’a 4 Ocak’tan beri ulaşamayınca kayıp başvurusunda bulundu.

Antalya’ya gelen Osman Elmas, Asayiş Şube Müdürlüğü’ne kızının bulunması için ifade verip İstanbul’a döndü.

Antalya İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Merve Şevval Elmas’ın bulunması için çalışma başlattı.

Akdeniz Üniversitesi içerisinde yer alan KYK yurdunda kalan Elmas’ın izin alıp halk otobüsüne bindiği, Barınaklar Bulvarı’nda inip Düden Şelalesi’nin deniz ile buluştuğu noktaya tek başına geldiği belirlendi.

Elmas’ı aramak için Sahil Güvenlik ekipleri denizde çalışma başlattı.

6 Ocak

Muğla’da bulunan Kurtoğlu Burnu’nun 13 mil güneyinde üç göçmen kayboldu.

17 Ocak

Antalya’nın Manavgat ilçesinin Çenger Mahallesi’ndeki sahilde vücut bütünlüğü bozulmuş bir çocuk ceseti bulundu.

18 Ocak

Antalya’nın Alanya ilçesinin Konaklı Mahallesi sahilinde yine vücut bütünlüğü bozulmuş çocuk cesedi bulundu.

20 Ocak

Manavgat’ın Çenger ve Denizkent mahallelerinde cinsiyeti belirlenemeyen iki ceset, Serik ilçesinin Kadriye Mahallesi’nde genç bir kadına ait olduğu tespit edilen bir ceset kıyıya vurdu.

Manavgat’ın Çenger Mahallesi’ndeki sahilde yürüyenler öğle saatlerinde cansız bir beden görüp jandarmaya haber verdi.

Üzerinde kimlik bulunmayan ve kimliği belirlenemeyen cansız beden, incelemenin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

Çenger Mahallesi’ne yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Denizkent Mahallesi sahilinde de öğle sıralarında ceset bulunduğu ihbarı yapıldı.

Olay yerinde inceleme yapan ekipler, yine kimliği belirlenemeyen ve üzerinden kimlik çıkmayan cesedi, Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürdü.

Serik’in Kadriye Mahallesi’nde bulunan kadın cesedinin, Antalya’da kaybolan Merve Şevval Elmas’a ait olma ihtimali üzerine İstanbul’da yaşayan ailesi DNA örneği alınması için Antalya’ya geldi.

21 Ocak

Antalya’nın Aksu ilçesinde lüks bir otelin sahilinde bir erkek cesedi bulundu. Böylece Antalya sahillerinde son beş günde bulunan ceset sayısı altıya yükseldi.

Aksu Kemerağzı Mahallesi’ndeki 5 yıldızlı otelin çalışanları tarafından saat 10:30 sıralarında sahilde bir ceset görüldü.

Yapılan incelemenin ardından bir erkeğe ait olan ceset Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

22 Ocak

Antalya Kadriye Mahallesi’nde otel çalışanlarının sahilde ceset olduğu ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Yapılan incelemede sahilde 500 metre aralıkla cinsiyetleri ve kimlikleri belirsiz, iskelet haline gelmiş iki ceset bulundu.

Cesetler, otopsi ve kimlik tespiti için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Aynı zamanda Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde de karadan ulaşımın olmadığı sahilde bir kadın cesedi bulundu.

Kara yoluyla ulaşımın olmadığı Gökyar Burnu mevkiinde sahilde ceset görüldüğü ihbarı üzerine bölgeye sahil güvenlik ve jandarma ekipleri geldi.

Bu cesedin 6 Ocak’ta Muğla’da bulunan Kurtoğlu Burnu’nun 13 mil güneyinde kaybolan üç göçmenden birine ait olabileceği açıklandı.

23 Ocak

Merve Şevval Elmas’ın cesedi teşhis edildi.| BBC

Yayınlama: 26.01.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.