Viyana’da sandıklar bu kez sosisçilerde kuruluyor | Peki dönerciler ne diyor?

Viyana Belediye Seçimi 2025 öncesinde, seçme hakkı olmayanlara dikkat çekmek amacıyla bu yıl 11’incisi düzenlenecek olan “Pass Egal” [Pasaport Fark Etmez] seçimleri, sıra dışı bir mekânda gerçekleşiyor:
Viyana sosisçileri. SOS Mitmensch [İnsan Hakları İçin Acil Yardım] tarafından yürütülen kampanyaya bu yıl beş farklı würstelstand katılıyor. 21 ve 22 Nisan tarihlerinde bu sosisçiler, sembolik seçim sandıklarına ev sahipliği yapacak. Etkinliğin sloganı: “Çünkü senin oyun önemsiz değil”.
Viyana’da belediye seçimlerinde yaklaşık 610.000 kişi – yani şehirde yaşayan her üç yetişkinden biri – vatandaşlık gerekçesiyle oy kullanamıyor. Kampanya, bu demokratik dışlamaya karşı görünürlük yaratmayı amaçlıyor.
Würstelstand Derneği Başkanı Rene Kachlir ve Başkan Yardımcısı Patrick Tondl, sosisçilerin tarihsel olarak toplumsal tartışmalara açık alanlar olduğunu vurgulayarak bu sembolik seçimlerin tam da bu kültüre uygun olduğunu belirtiyor. Seçim günlerinde oy kabinleri, yaratıcı süslemeler, sıcak sosisler ve soğuk içeceklerin yanı sıra çeşitli yan etkinlikler de katılımcıları bekliyor.
Etkinlik, Jugo Ürdens, Manuel Rubey, Simon Schwarz gibi çok sayıda sanatçı ve kamuoyunun tanıdığı isimlerce de destekleniyor. Seçimlerin sonunda toplanan oylar, sembolik olarak kamuoyuna açıklanacak.
“Neden sadece sosisçiler? Dönercilerde de herkesin bir sesi olmalı”
Kampanyanın sosyal katılım mesajı, sadece geleneksel sosisçilerin değil, Viyana’nın çok kültürlü dokusunun bir parçası olan diğer mekanların da dâhil edilmesi gerektiği tartışmasını beraberinde getirdi.
Bu fikri dile getirenlerden biri de 10. Viyana’da Quellenstraße 74 numaradaki “Damak 2 Go” adlı döner dükkanının işletmecisi Volkan Akın.
Her gün dükkânında yalnızca yemek yenmediğini, aynı zamanda hayatın her alanından konular konuşulduğunu Virgül’e söyleyen Akın:
“Günde yüzlerce kişi buradan geçiyor, çoğu burada yaşıyor ama oy hakkı yok. Madem ‘herkesin sesi duyulsun’ deniyor, neden bu sandıklar dönercilerde de olmasın? Bizim tezgâh da Viyana’nın gerçeği.”
Damak 2 Go gibi yerlerin sadece yemek değil, sosyalleşme ve fikir alışverişi mekânları olduğunu vurgulayan Volkan Akın, inisiyatifin bir sonraki adımda daha da kapsayıcı olması gerektiğini söylüyor:
“Sadece sosisçiler değil, dönerciler, pizzacılar, Asya mutfağı dükkanları… Demokrasi oralara da yayılmalı.”
Organizatörlerin bu çağrıyı dikkate alıp almayacağı henüz bilinmiyor. Ancak kesin olan şu ki, Viyana’da demokrasinin sesi sadece sandıklarda değil, döner tezgâhlarında da duyuluyor.| ©DerVirgül