Yüksek Kâr Vaadiyle Dolandırıcılık!
Kolay Para Kazanma Hayali, Hayal Kırıklığıyla Sonuçlandı
İnsanlık tarihi boyunca dolandırıcılık, yalan, iftira, zimmete para geçirme gibi olaylarla karşılaşılmıştır. Ancak çoğumuz böyle şeylerin sadece başkalarının başına geleceğine inanırız. “Buna nasıl kanmışlar?”, “Bu kadar kolay dolandırıcılık mı olur?” der geçeriz. Ta ki bir gün bir tanıdığımızın yaşadıklarına kulak verene kadar…
Geçtiğimiz günlerde, arkadaşımın başından geçen bir dolandırıcılık hikâyesini dinlediğimde, gerçekten şaşkınlığa uğradım. Olay, tanınmış bir ulusal gazetenin internet sitesinde karşılaştığı bir reklamla başlamış. Reklamda küçük yatırımlarla borsadan para kazanılabileceği, platformun güvenilir olduğu ve yasal bir zemine dayandığı ifade ediliyormuş. “Zaten küçük bir miktar, kaybedersem ders olur” diyerek ilana tıklamış.
Kısa süre sonra yurt dışı numaralı bir telefondan arandığını, karşısındaki kişinin kendisini “Karun E.” olarak tanıttığını söyledi. Bu kişi, sistemin nasıl çalıştığını detaylı biçimde anlatmış, hiçbir yasa dışı yönünün olmadığını vurgulamış. Ardından, finansal uzman olduğunu iddia eden “Elif Y.” adlı biriyle tanıştırılmış.
Skype üzerinden yapılan görüşmelerde, borsa benzeri bir ticaret platformunda işlemlerin nasıl yapıldığı adım adım gösterilmiş. Ekran paylaşımlarıyla her şey sanki kullanıcının kendi kontrolündeymiş gibi sunulmuş. Saygılı ve ikna edici bir üslupla güven oluşturulmuş. Her gün 5-10 dolar gibi küçük kazançlar gösterilerek umut verilmiş. Hatta bu küçük kazançların bir kısmı geri ödenerek güven daha da pekiştirilmiş.
Ancak bir süre sonra, küçük yatırımlarla büyük gelir elde edilemeyeceği, emtia piyasasına geçilmesi gerektiği söylenmiş. Daha fazla para yatırılırsa daha fazla kazanılacağı düşüncesi bilinçaltına işlenmiş. “Likiditemizi artırıp paramızı geri alacağız” denilerek, bankadaki hesaplardan kredi çektirilip paralar aktarılmış. O an için yorgun ve boş bir ruh halindeymiş…
Ne zaman ki olayın ciddiyeti kavranmış, iş işten geçmiş. Karşı taraf, “Paranı kurtarmak için bir miktar daha yatırman lazım” diyerek zaman kazanmaya çalışmış. Sonra da “Bu benim hatam değil, dövizcinin hatası” deyip tüm sorumluluğu üzerinden atmış. Elif Y.’nin Polonya’da yaşadığını ve tüm bu süreci yönettiğini öğrenmiş. Ancak en sonunda iletişim tamamen kesilmiş.
Arkadaşım yaşadıklarını savcılığa taşımış. Ancak işlemleri kendi isteğiyle yaptığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiş. Ailesiyle ilişkileri bozulmuş, ekonomik olarak büyük bir yükün altında kalmış.
Bu hikâyeyi bana anlatan kişi oldukça bilinçli bir birey. Dolandırıcıların kurbanı olabileceğini düşünmek bile zorken, böyle bir tuzağa nasıl düştüğüne kendisi bile şaşkın. Ancak bana ve belki de siz okuyuculara önemli bir ders verdi:
Kim olursak olalım, hangi yaşta ya da bilinç düzeyinde olursak olalım, dolandırılma ihtimalimiz her zaman var.
Kolay yoldan para kazanma vaadi her zaman cezbedicidir. Ama bu vaatlerin ardında çoğu zaman hayal kırıklıkları ve yıkımlar gizlidir. Bu nedenle daima şüpheci olmalı, her duyduğumuza inanmamalı, paramızı ve bilgimizi asla tanımadığımız platformlara emanet etmemeliyiz.
Hayatın her alanında olduğu gibi finansal alanda da emek ve alın teri dışında bir kazancın sürdürülebilirliği yoktur. Bir gecede zengin olma hayaliyle yola çıkan pek çok insan, maalesef sabaha yoksullaşarak uyanıyor.
Unutmayalım: Gerçek kazanç, kolay yoldan değil, doğru yoldan kazanılandır.