Madde mi Düşünceyi Yaratır, Düşünce mi Maddeyi?

Madde mi Düşünceyi Yaratır, Düşünce mi Maddeyi?

| Derleyen Adem Hüyük

Felsefenin en temel sorusunu günlük yaşamdan örneklerle açıklamak

Bu soru, insanlık tarihinin en eski ve en derin felsefi tartışmalarından biridir: “Gerçeklik neye dayanır? Madde mi yoksa düşünce mi önce gelir?”

Madde Önceliklidir – Materyalizm

Materyalist görüşe göre, dünya bizden bağımsızdır. Gözlerimizi kapatsak da dışarıda ağaçlar, evler, denizler vardır. İnsan beyni, bu dış gerçekliği algılar ve üzerine düşünür.

Örneğin:

  • Elinizde tuttuğunuz bir kalem var. Bu kalem, sizin onu düşünmenize veya fark etmenize bağlı olmadan vardır.
  • Beyniniz kalemi algılar, kalem hakkında düşünceler yaratır, fikirler üretir.

Burada madde yani dış dünya, düşünceden önce gelir. Madde düşüncenin temelidir. Bu görüş, bilimsel düşüncenin temelini oluşturur ve Marksist felsefenin de dayandığı düşüncedir.

Düşünce Önceliklidir – İdealizm

İdealistler ise, gerçekliğin asıl kaynağının düşünce, bilinç veya ruh olduğunu savunur. Düşünce olmadan maddeden söz edilemez; çünkü madde ancak zihnimizde anlam kazanır.

Örneğin:

  • Bir tablo düşünün. Tablo, sadece sizin ona anlam vermenizle “sanat” olur. Eğer ona bakmasanız, onun hakkında düşünmezseniz, tablonun anlamı zihninizde yoktur.
  • Bazı filozoflara göre, gerçeklik zihin ve fikirler üzerine kuruludur.

İdealizm ve Materyalizm Arasındaki Metafizik Tartışma

Bu iki görüş arasındaki tartışma çoğu zaman metafizik temellere dayanır. İdealizm, materyalizmin maddeyi gerçekliğin temel öğesi olarak almasını eleştirir ve “madde gerçekliğin aslı değildir, bilinç ya da ruh önce gelir” der.

Materyalizm ise idealizmi, somut deneyimden kopuk, soyut ve gerçekliği tam açıklamayan bir anlayış olarak görür. Bu nedenle bu iki felsefi yaklaşım, gerçekliğin doğası üzerine uzun süredir devam eden temel bir çatışmayı temsil eder.

Günlük Hayattan Örneklerle Açıklayalım

Diyelim ki odada bir masa var.

  • Materyalizm diyor ki: Masa oradadır, sizin onu fark etmeniz gerekmez. Madde kendi varlığını sürdürür.
  • İdealizm ise diyor ki: Masa ancak ona “masa” dediğinizde, ona anlam verdiğinizde gerçek olur. Zihninizde “masa” fikri olmadan masa kavramı yoktur.

Bir başka örnek:
Bir çocuk ilk defa bir köpeğin havlamasını duyduğunda şaşırır. Bu yeni ses, onun dünyasında yeni bir “düşünce” yaratır. Yani dışarıda gerçek [köpeğin havlaması] vardır ama bunu zihninde kavraması gerekir.

Diyalektik Materyalizm: Madde ve Düşüncenin Birliği

Marksist diyalektik düşünce, maddeyi birinci, düşünceyi ise maddeye bağlı ama onun gelişmesini sağlayan bir güç olarak görür. Madde düşünceyi yaratır ama düşünce de maddeyi değiştirir.

Örneğin:

  • İnsan, doğadan [madde] beslenir, düşünceler üretir.
  • Ancak düşünceleriyle dünyayı değiştirir, teknolojiler yaratır, sosyal düzenler kurar.

Yani madde ve düşünce, karşılıklı etkileşim halindedir. Bu etkileşim toplumu, doğayı ve insanı sürekli olarak geliştirir.

Hegel ile Marx’ın Diyalektik Anlayışındaki Farklar

Hegel ve Marx, diyalektik kavramını geliştirmiş iki önemli filozoftur. Ancak diyalektik anlayışlarında temel bir çatışma vardır.

Hegel’in Diyalektiği: İdealist Yaklaşım

  • Gerçeklik, düşüncenin, fikrin ve “Mutlak Ruh”un gelişim sürecidir.
  • Diyalektik, fikirlerin çelişkilerinden yeni gerçeklerin doğmasıdır.
  • Gerçeklik temelde ideaların hareketidir.
  • Madde, düşüncenin dışavurumudur, ikinci plandadır.

Marx’ın Diyalektiği: Materyalist Yaklaşım

  • Gerçeklik maddidir; insan toplumu ve doğa maddi koşullarla belirlenir.
  • Diyalektik, toplumsal ve doğal süreçlerdeki maddi çelişkilerin sonucudur.
  • Bilinç ve fikirler, maddi koşulların ürünüdür.
  • Marx, Hegel’in düşünceyi gerçekliğin temeli yapmasını “baş aşağı” bir görüş olarak
Hegel Marx
Diyalektik idealisttir Diyalektik materyalisttir
Gerçeklik fikirlerin hareketidir Gerçeklik maddi koşulların ürünüdür
Madde düşüncenin yansımasıdır Düşünce maddenin ürünüdür
“Mutlak Ruh” gelişir Toplumsal değişim maddeden kaynaklanır

 

Sonuç: İkisi Birlikte Hayatın Temeli

Madde ve düşünce birbirinden ayrı düşünülemez. Madde, düşüncenin zeminidir; düşünce ise maddi dünyayı anlamlandıran ve dönüştüren güçtür. İdealizm ve materyalizm arasındaki tartışma, gerçekliğin doğasına dair farklı yaklaşımları ortaya koyar. Hegel ve Marx’ın diyalektiği ise bu tartışmayı derinleştirerek, düşüncenin ve maddenin etkileşimini anlamamız için güçlü araçlar sunar.| ©DerVirgül

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.