Ankara’da Oyun Havaları ve Gece Hayatının Sosyolojisi
| Derleyen: Adem Hüyük
Çok eski zamandı… Henüz duvarlara “kahrolsun”la biten cümleler yazmaya başlamadığım, Ankara’ya gönlümün düştüğü yıllardı. Şehre misafir gitmiş, tiyatro ve sinema gezintilerini bitirmiştik. Yüksel Caddesi üzerindeki bir türkü bara da uğrayarak Ankara’da siyasi bir amacı olmayan bir vatandaşın yapması gerekeni yapmıştık.
İzmir’den bildiğim sokak düğünlerinin Ankara’da da olmaması mümkün değildi. Düşündüğüm gibi çıktı. Artık her akşam müzik sesi gelen yöne koşuyor, düğünlerde oynuyorduk. Ben, Avusturya’da tanıdığım Ankaralı dostlarımdan öğrendiğim birkaç figürle kendimi kurtarırken, arkadaşım adeta tam bir Ankaralı olduğunu bana ispat ediyordu.
O günlerden sonra Ankara oyun havaları bende bir refleks yaratır oldu; duyduğumda reaksiyon göstermeden duramaz hale geldim. Başkent Ankara’nın eğlence yaşamının yalnızca bir “gece hayatı” meselesi olmadığını da o günlerde öğrendim. Bugün inanıyorum ki bu alan, Türkiye’nin toplumsal dönüşümlerinin sahnelendiği bir zemin olarak okunmalıdır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında modernleşme idealiyle kurulan mekânlar, Demokrat Parti döneminde hızlanan iç göç süreciyle yeni yüzler kazandı. Ardından 12 Eylül darbesi ve piyasa ekonomisinin dayattığı “yerli kültür endüstrisi”, Ankara’nın eğlence anlayışını köklü biçimde değiştirdi. 1990’lardan itibaren kentin periferisine yerleşen yeni “Ankaralı” nüfus, 2000’lerle birlikte gazino-pavyon kültürünü daha görünür kıldı. Böylece Ankara, bir yandan siyasal dönüşümlerin, diğer yandan demografik hareketliliğin izlerini gece hayatında taşımaya başladı.
Bu sürecin müzikal ayağında ise kadim bir gelenek hep varlığını sürdürdü: Ankara oyun havaları. Kökleri Seymenlik ve Orta Anadolu müzik geleneğine dayanan bu pratikler, Refik Başaran’dan Bayram Aracı’ya uzanan ustaların elinde şehrin hafızasına işlendi.
Oyun havaları önce oda sohbetlerinde, müzik–içki–kadın üçgeninde kendine yer buldu; 1960’ların sonlarından itibaren gazino sahnelerine taşınarak kalıcı bir iz bıraktı. 1980 sonrasında arabesk müziğin etkisiyle yeni bir form kazandı. Değişen toplumsal demografiyle buluşan bu etki, Ankara havalarının hem yerel bir sound’la icra edilmesini hem de farklı kuşaklara aktarılmasını sağladı.
Bugün Ulus’tan Cebeci’ye, Maltepe’den kentin çeperlerine uzanan mekânlarda hâlâ bu kültürün izlerine rastlamak mümkün. Ankara oyun havası, küreselleşme çağında bile kadim bir geleneğin modern şehir hayatında nasıl tutunabildiğinin canlı bir örneği olarak yaşamaya devam ediyor.| ©DerVirgül