Stoacılık ve Faydacılık Işığında Yeni Yıl Umutları:
Yeni bir yıl, yeni bir umut defteri açar. Ancak bu deftere yazdığımız dilekler, binlerce yıllık felsefi bir çatışmanın yansımasıdır: İçsel huzurun erdemi mi, yoksa dışsal refahın mutluluğu mu daha değerlidir? 2026’nın eşiğinde, bu iki arayışın toplumsal belirsizlik karşısındaki yerini, iki büyük düşünce akımının merceğinden inceliyoruz: Stoacılık ve Faydacılık.
1. Felsefi Temeller: İki Zıt Pusula
Yeni yıl umutlarımızı yönlendiren bu iki felsefi sistemi daha derinlemesine inceleyelim.
A) Stoa’nın Kalesi: Epiktetos ve Manevi Yeterlilik
Stoacılık, M.Ö. 3. yüzyılda Atina’da Zenon tarafından kurulmuş, ancak en etkili pratik halini kölelikten profesörlüğe yükselen Epiktetos ile bulmuştur.
· Temel İlke (Manevi Umut): Gerçek iyi, sadece erdemdir (arete). Maddi zenginlik, sağlık veya itibar gibi dışsal şeyler kayıtsızdır (adiaphora). Stoacıya göre mutluluk (eudaimonia), bu dışsal olaylara karşı geliştirilen içsel dayanıklılık ve kendi yargılarını kontrol etme yeteneği ile elde edilir.
· Epiktetos’un 2026 Umudu: Yeni yılda ne kadar para kazanacağımız, dünyadaki siyasi istikrar veya borsanın durumu kontrolümüz dışındadır. Bunlar için kaygılanmak sadece mutsuzluğa davetiye çıkarır. Gerçek umut, içsel bir kale inşa etmektir. Ekonomik fırtınanın ortasında bile sarsılmaz bir karaktere, makul yargılara ve erdeme sahip olmak, Stoacı için en büyük manevi başarıdır. Maddi yetersizlik, ruhun zenginliğiyle aşılır.
B) Faydanın Matematiği: John Stuart Mill ve Maddi/Toplumsal Mutluluk
Faydacılık ise, 19. yüzyılda İngiltere’de Jeremy Bentham tarafından şekillendirilmiş, ancak John Stuart Mill tarafından geliştirilerek hem bireysel hem de toplumsal mutluluğun niteliksel bir ölçütü haline getirilmiştir.
· Temel İlke (Maddi/Toplumsal Umut): Doğru eylem, en büyük sayıda insana en büyük mutluluğu (utility) getiren eylemdir. Mill, mutluluğu sadece fiziksel zevk (maddi) değil, aynı zamanda entelektüel ve ahlaki zevk (manevi) olarak da tanımlar. “Memnun bir domuz olmaktansa, memnuniyetsiz bir Sokrates olmak daha iyidir.”
· Mill’in 2026 Umudu: Toplumsal fayda, bireyin maddi yaşam standartları yükselmeden gerçekleşemez. Yoksulluk, adaletsizlik ve eşitsizlik varken, büyük bir çoğunluk “yüksek zevklere” (eğitim, sanat, özgür düşünce) erişemez. Mill için yeni yılın umudu, salt bireysel kâr değil, ekonomik politikalarla yoksulluğu azaltmak, eğitimi yaygınlaştırmak ve maddi refahı tabana yayarak toplumsal mutluluğun niteliğini artırmaktır. Maddi ilerleme, manevi ve entelektüel gelişime zemin hazırlar.
2. Dönemlerin Işığında 2026 İkilemi
Epiktetos ve Mill, kendi çağlarındaki maddi ve manevi durumu gözlemleyerek felsefelerini kurdular; bu, 2026 Türkiye’sinin ikilemini anlamamız için hayati önem taşır.
2026 Gerçeği: Her İki Umuda Mecburiyet
Günümüz toplumu, Epiktetos’un yaşadığı kadar güvencesiz bir ekonomik ortamla mücadele ederken, aynı zamanda Mill’in eleştirdiği kadar derin bir eşitsizliği yaşıyor.
· Maddi Umut Zorunluluğu (Mill’in Çığlığı): Gelir adaletsizliği, temel ihtiyaçlara erişimi tehdit ettiği an, manevi umutlar geri plana itilir. 2026’da bireyin temel umudu, Mill’in savunduğu gibi, özgürce düşünebilme lüksüne ulaşmak için önce maddi güvenceyi sağlamaktır. Bu birincil hedef, çoğunluk için maneviyatın ön şartıdır.
· Manevi Umut Sığınağı (Epiktetos’un Tedavisi): Öte yandan, teknoloji ve sosyal medyanın yarattığı tüketim baskısı ve sürekli karşılaştırma kültürü, içsel huzuru tehdit ediyor. Maddi hedeflere ulaşılamadığı her durumda, Epiktetos’un çağrısı yankılanır: Kontrol edemediğin için kaygılanma! Bu felsefe, maddi başarısızlığın yarattığı depresif etkiyi dengeleyen bir terapi görevi görür.
Sonuç: Yeni Yılın Sentezi
Yeni yılda bir kıyaslama yapmak yerine, bu iki umudu sentezlememiz gerekiyor. 2026’nın gerçek umudu, ne sadece cüzdanın doluluğunda ne de sadece ruhun dinginliğindedir.
Mill’in izinden giderek, adil bir ekonomik düzen ve toplumsal refah için çabalamalıyız. Ancak bu çabalar sonuç vermediğinde veya geçici kayıplar yaşadığımızda, Epiktetos’un öğretisini hatırlamalıyız: Dışsal başarısızlık, içsel başarısızlık demek değildir.
Gerçek mutluluk, dışsal zenginliği manevi bir temele oturtarak; yani Mill’in “Büyük Mutluluğu”nu, Epiktetos’un “İçsel Özgürlüğü” ile kazanmakta yatar. Yeni yılın vaadi, hem refaha hem de ruhen sarsılmaz olmaya aynı anda talip olabilme cesaretidir.| ©DerVirgül