Viyana’da “sadaka vermek ister misiniz” diyenlere dikkat!

Son günler de Viyana sokaklarında, düzgün Türkçe konuşan türbanlı kadınlar yanınıza yaklaşarak, “sadaka vermek ister misiniz?” sorusunu yöneltiyor. Bu durumda sadaka vermeli mi, vermemeli mi?”

Viyana’da “sadaka vermek ister misiniz” diyenlere dikkat!

Gecen yıl haberini yaptığımız sadaka toplayıcılar, son aylarda özellikle göçmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerde yeniden görünmeye başladı. 

Viyana 10. Bölge’ye yoğunlaşan dört kadın, sessizce ve tebessüm ederek yanınıza yaklaşarak, “sadaka vermek ister misiniz?” sorusunu yöneltiyor.

Kadınların türbanlı olması ve düzgün Türkçe konuşması, inançlarında samimi olanları etkiliyor ve sadaka adı altında dolandırılıyorlar. 

Her seferinde başka bir akrabasının çocuğu hasta olan dolandırıcılar, yapılan bağış karşılığında herhangi bir fatura veya benzeri bir belge vermiyor. 

Ayrıca, insanların duygularını sömürebilmek için çok çeşitli taktikler geliştiriyorlar. 

Kadınların sadaka toplayacakları restoran veya kafelere önceden kendi ortakları gidiyor ve orada çay veya kahve gibi genelde ucuz olan bir içecek içiyor. Tam o anda kadınlar gelerek, sadaka vermek ister misiniz diye sorduklarında, kendi ortakları hemen sadaka veriyor, bu sayede diğer müşterilerin, sadaka toplayıcılarına güven duymasını sağlıyorlar. 

Davranışları ve parayı alış şekilleri son derece profesyonel olan dolandırıcılar, verilen paraya kesinlikle dokunmuyor, ellerinde taşıdıkları cüzdanı açarak, parayı verenin içine atmasını sağlıyorlar. Bunu yapmalarının nedeni ise, “biz paraya dokunmadan ihtiyaç sahibine ulaştıracağız” mesajı verilmek istenmekte ve karşı tarafa psikolojik üstünlük sağlamaktır. 

Gecen yıl Kur’an kursları için para toplayan dolandırıcılar, şimdilerde daha çok Türkiye’de hasta ve bakıma muhtaç çocuklar için topladıklarını ileri sürüyorlar. 

Gazetecileri tanıyan kadınlar, son haftalarda karşılaşmamıza rağmen artık sadaka istemiyorlar. Kadınlara yaptıklarının yanlış olduğunu söylediğimde ve tartışma biraz uzadığında, diğer kadınlarında müdahil olduğu görüldü. Ayrıca, sadaka adı altında insanları dolandıranların uzaktan seyreden erkek ortakları oldukları da tahmin ediliyor. 

“Ben Allah için verdim”

Birçok vatandaş sadaka toplayıcılara tepki gösterirken, para verenleri de uyarıyor. Ancak para verenlerin savunması “ben Allah için verdim” yönünde oluyor. Bu yanıt dolandırıldığını anlayanların en büyük savunmasıdır.

Bariz dolandırıcı olduğu anlaşılanlara, “sadaka” adı altında para vermek, Allah için yapılacak bir sevap olmamakla beraber, dolandırıcıları kutsamaktan başka bir şey değildir. | © DerVirgül

Yayınlama: 07.11.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.