Duygusal Acı ve Akıbeti

Mag Oguzhan Sezer - Psychotherapie/Psychoanalyse Psikoterapist-Psikanalist 8. Viyana / Wickenburggasse 3/11 www.psychotherapie-sezer.com

Bir kişinin, bedeninde bazı tıbbi belirtiler keşfettiğinde yaptığı ilk şey moda şekilde ChatGPT’ye sormak olur. Ondan sonra bir doktora görünülür. Başka bir neden bulunmadığı zaman “psikolojik kaynaklı” denir. Hatta daha da genel biçimiyle “stres yüzünden” denir. Hepimiz biliriz ki bunu duymak bizi biraz rahatlatır. Kanser gibi bir bela ortada kol gezerken, mide bulantımızın ya da aşırı yorgunluğumuzun psikolojik olduğunu duymak neredeyse her şeyin yolunda olduğunu düşündürür. Bir anlamda bu belirtinin ciddiyetini biraz azaltır, bu zaten haklıdır da çünkü beden hasta olduktan sonra psikolojinin sağlam olması beklenemez. Fakat bu rahatlamanın günlük hayatın temposunda gözden kaçan aldatıcı bir tarafı da vardır. Farkında olunmadan psikolojik nedenin bir çırpıda hükmü verilir. Önem sırasında arka sıraya itilir. Sanki bu işlem onu bir sorun olmaktan çıkaracaktır.

Süleyman Demirel “meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz” sözüyle akıllarda yer etmiştir. Bu bağlamda Demirel’in, Fikret Kızılok’a “Süleyman Hep Başbakan” şarkısını yazdıracak kadar uzun süre halkın teveccühünü kazanması tesadüf olmasa gerek.

Burada yararlı olacağını düşündüğümüz bir açıklama yapılabilir. Psikolojik kökenli şikayet günün sonunda bir şikayettir, psikolojimizin verili durumdan memnun olmadığını söylemesi, durumun değiştirilmesini talep etmesidir. Bu anlamda psikolojik şikayet, bedene yansımış duygusal bir şikayettir. Başlığa dönersek duygusal acımızın bedenimiz tarafından ifade edilmesidir. Kulak verilmeyen bir sesin kendini farklı yollarla duyurmaya çalışması da diyebiliriz.  Hatta hissedilen acının kendi zihnimizde ve danıştığımız profesyonelde bile kategorilere ayrılması ona kulak vermemizi zorlaştırmaz mı?

Hayatlarımızın zor koşulları, duygusal acımızı arkaya atmamızı teşvik ederken bedenimiz kırılgan olduğunun sinyallerini sürekli verirken, bu seferlik duygusal acı görmezden gelinemez mi? Bu durumun sorun oluşturan tarafı, insanın fark etmeden kendisine acı çekmenin kabul edilir olduğu fikrini vermesidir. Kendi duygusal acısını ciddiye almayan birinin başkalarının acısını ciddiye alması zorlaşacaktır. Bu kişinin sonra yoğun bir yalnızlık hissetmesi doğal değil midir?

Kendi acısına tamam diyen bir kişi kendi hayatını, içinde yaşadığı toplumu nasıl değiştirmeye koyulabilir?| ©DerVirgül

Yayınlama: 05.09.2025
Düzenleme: 05.09.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.