Elektronik para şirketlerinde büyük deprem | Peki neden şimdi?
Türkiye finans sisteminde son aylara damgasını vuran bir tablo var: Elektronik para şirketlerine yönelik geniş çaplı operasyonlar, gözaltılar, lisans iptalleri ve şirket varlıklarına el koyma kararları… Kamuoyunda herkes aynı soruyu soruyor: Neden şimdi?
Bu sorunun cevabı basit değil; ama görünenden çok daha derin ve ekonomik temelli. Yasadışı bahisler yıllardır Türkiye ekonomisinin damarlarının arasında dolaşan görünmez para trafiği oluşturuyordu. Bu trafiğin taşınmasında kullanılan en modern araç ise banka değil, elektronik para şirketleri oldu. Çünkü hızlıydılar, bürokrasi dardı, API entegrasyonları güçlüydü ve paranın izi çok daha zor sürülüyordu. Devlet uzun süre bu alanı büyümeye bıraktı; inovasyonun önünü kesmek istemedi. Fintech (finans + teknoloji) Türkiye’nin kalkınma başlıklarından biri olarak görülüyordu. Ancak işler, inovasyondan çıkarak kayıt dışı para ekonomisinin otoyoluna döndü.
Şimdi yapılan operasyonlar, gecikmiş ama kaçınılamaz bir fren etkisi.
Peki devlet neden harekete geçti? En büyük neden ne?
Bir: İşlem hacimleri kontrol edilemez boyuta ulaştı.
İşlem tutarlarının yüz milyarları bulduğu şirketler, artık finans sisteminin yan akarı değil, ana damarlarından biri hâline gelmişti. Yasadışı bahis gelirlerinin büyük kısmı, elektronik cüzdanlar üzerinden saniyeler içinde taşınabiliyordu.
İki: Kayıt dışı para, vergi kaybı ve organize suç ilişkisi alarm verdi.
Devlet için mesele sadece “bahis” değildi; vergi kaçışı, kara para aklama ve organize suç ekonomisinin büyümesiydi. Ekonomi daralma dönemine girince, kaybolan her kuruş daha dikkat çekici hâle geldi.
Üç: Uluslararası baskı.
Avrupa Birliği ve FATF (Mali Eylem Görev Gücü) Türkiye’yi gri listeye almıştı. Kara para aklamaya göz yumulması, ülkenin finans itibarını riskli seviyeye çekiyordu. Türkiye’nin yeni hedefi: gri listeden çıkmak. Bunun yolu banka dışı ödeme sistemlerini sıkı denetlemekten geçiyor.
Devlet operasyonları bu yüzden yaptı. En büyük neden, finansal istikrar ve uluslararası güven.
Peki bugüne kadar neden müsamaha gösterildi?
Çünkü başlangıçta hedef farklıydı. Türkiye, elektronik para ve fintech sektöründe bölgesel merkez olmayı istiyordu. Hızlı büyüme, ödeme sistemlerinin yaygınlaşması, nakitsiz ekonomiye geçiş gibi amaçlarla gevşek düzenlemeler uygulandı.
Denetim mekanizmaları vardı ama test edilmemişti.
Bir çocuk düşünün: yürüsün diye ellerini serbest bıraktınız, ama koşup düşmeye başlayınca yakalamak zorunda kaldınız. Şimdi olan budur.
Mağdurlar ne yapacak?
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor:
Hukuki süreçler uzun ve yorucu olacak. Ancak elektronik para kuruluşlarının BDDK ve TCMB lisanslı yapıları sebebiyle kullanıcıların hak talep edebilmesi yasal zemine sahip.
Mağdurlar şunları kesinlikle yapmalı:
• Savcılıklara suç duyurusu
• MASAK ve BDDK’ya başvuru
• Alacakları varsa belgeleri mutlaka saklama
• Toplu hukuk girişimleri (dava konsorsiyumları)
Bu süreç kolay olmayacak ama hak kaybı yaşayanların izleyebileceği bir yol var.
Kendimizi nasıl koruyacağız?
Bu yazının en kritik bölümü burası. Halk (kullanıcılar) bilinçlenmezlerse, dolandırıcılık amaçlı, bahis ve kumara hizmet eden, kara para aklamaktan başka da bir amaçları olmayan fintech girişimi görünümlü elektronik para şirketleri yine çıkar.
Bir vatandaş elektronik para şirketinin güvenilir olup olmadığını 5 basit ölçütle test edebilir:
- Lisans durumu – TCMB onayı var mı?
- İşlem hacmi anormal mi hızlı büyümüş?
- Para transfer açıklamaları şüpheli mi?
- Şirketin bilançosu şeffaf mı?
- Bahis sitelerine entegre API hizmeti var mı?
Son madde kritik. Eğer bu şirketler bahisle temas ediyorsa, kaçınmak en güvenlisi.
Bu şirketler insanları nasıl mağdur etti?
En yaygın yöntem şuydu:
Bahis sitelerinin para çekme ve yatırma kanallarını sağlıyorlardı. Kullanıcıların bilerek ya da bilmeyerek bahis parasını taşımaları, hesaplarının bloke edilmesine, paranın yanmasına ve adli sürece girmelerine neden oldu.
Bazı kullanıcılar suçlu olmasalar bile sistemin parçası hâline geldi.
Zincirleme mağduriyet böyle doğdu.
Dünyada neler yapılıyor, bizde olmayan ne?
ABD ve İngiltere bu konuda çok daha katı.
• Elektronik para şirketleri anlık işlem raporu sunmak zorunda.
• Üst limitler var, ani para giriş-çıkışları alarm oluşturuyor.
• API bağlantıları devlet tarafından şeffaf şekilde izleniyor.
• Lisans iptali Türkiye’den çok daha hızlı uygulanıyor.
• Suç bağlantısı tespitinde şirket yöneticilerine hapis + mali sorumluluk yükleniyor.
Türkiye bu aşamada geç ama etkili adımlar atmaya başlıyor.
Sonuç: Bu dalga büyüyecek, çünkü sistem temizlenmek zorunda
Önümüzdeki dönemde daha fazla şirkete operasyon yapılması ihtimali yüksek.
Bu, finansal kanın temizlenme süreci. Kısa vadede sancı yaratır, ama uzun vadede Türkiye’nin finansal güvenilirliğini artırır.
Elektronik para ve ödeme sistemleri, geleceğin bankacılığı olmaya devam edecek. Ama artık denetim daha sert, süreç daha şeffaf ve tolerans çok daha düşük olacak.
Çünkü devlet geç de olsa fark etti:
Eğer para görünmez bir şekilde akarsa, ekonomi görünmez bir şekilde kırılır.
Bu kırılmayı durdurmak için düğmeye basıldı.
Şimdi görev, yalnızca devlette değil. Kullanıcıda, yatırımcıda, medyada ve hepimizde.
Gözümüzü açık tutacağız.
Kaynağı bilinmeyen hızlı para, her zaman risk taşır.|© DerVirgül