İklim Krizi ve Orman Yangınları | Ciğerlerimiz Yanıyor

İklim Kanunu; sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğine uyum çalışmaları, bu kapsamda yapılacak planlama ve uygulama araçları, finansman mekanizmaları, izin-denetim süreçleri ile yasal ve kurumsal çerçeveyi belirlemeyi amaçlıyor. Türkiye, Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 tarihinde, New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülkeyle birlikte imzaladı. Ulusal Beyanımızda, anlaşmanın gelişmekte olan bir ülke olarak imzalandığı vurgulandı. İlk aşamada belirli esneklikler talep edilse de zamanla daha iddialı hedefler benimsendi. Türkiye, 2030 yılına kadar karbon salımını 2015 seviyelerine göre %21 oranında azaltmayı hedefliyor.

Bugün 192 ülke içinde 175’i emisyon azaltma taahhüdü vermiş durumda. Ancak bu yükümlülüklerin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından farklı sonuçlar doğurduğu unutulmamalı.

Peki, iklim değişikliğiyle mücadelede bu kadar kritik bir dönemeçte, orman yangınları neden hâlâ bu kadar yaygın? Üstelik bu yangınların %96’sının insan kaynaklı olduğu gerçeği ortadayken…

Ormanlarımız Neden Yanıyor?

Yaz aylarında yükselen sıcaklıklarla birlikte, orman yangınlarında da ciddi bir artış görülüyor. Hem doğal yaşam hem de ekosistem bu yangınlardan ciddi şekilde etkileniyor. Oysa alınacak basit önlemlerle bu felaketlerin önüne geçmek mümkün.

Başlıca nedenler şöyle:

  • Ormanda güvenlik önlemi almadan ateş yakılması
  • Sönmemiş ateş, sigara izmariti veya kibritin yere atılması
  • Tarla veya otluk alanlarda kontrolsüz ot/anız yakımı
  • Cam/kırık camların ormanda bırakılması
  • Çocukların ormanda ateşle oynaması
  • Bilinçli olarak çıkarılan yangınlar: intikam, sabotaj ya da yasa dışı faaliyetleri örtbas etmek için
  • Tarla veya otlak alanı genişletme amacıyla bilinçli yakmalar

Yangınların Yol Açtığı Kayıplar

Orman yangınları sadece ağaçları değil, tüm bir yaşam döngüsünü yok ediyor:

  • Biyolojik çeşitlilik ağır zarar görüyor.
  • Ormanda yaşayan hayvanların yaşam alanları yok oluyor.
  • Erozyon, sel ve hava kirliliği gibi felaketler artıyor.
  • İklim sisteminde (sıcaklık, nem, rüzgar, yağış) bozulmalar yaşanıyor.
  • Orman turizmi, sağlık, spor, avcılık gibi sektörler olumsuz etkileniyor.

Rakamlarla 2024-2025 Yangın Gerçeği

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamalarına göre;
Ocak–Temmuz 2024 döneminde 4.268 yangın çıkmıştı. Bunların 2.059’u ormanlık, 2.209’u orman dışı alandaydı.
2025’in aynı döneminde ise yangın sayısı 4.477’ye ulaştı. 2.549’u orman dışı, 1.928’i ise ormanlık alanlarda meydana geldi.
Yangınların:

  • %57’si orman dışında başladı ve ormana ulaşmadan söndürüldü.
  • %30’u orman dışından başlayarak ormanlara sıçradı.
  • %13’ü doğrudan ormanlık alanda başladı.

Yani toplamda yangınların %43’ü doğrudan ormanlarımızı etkiledi.

Kasıtlı Yangınlar ve Organize Tehdit

İnsan eliyle çıkarılan yangınlar arasında, kasıtlı olanların oranı ciddi boyutta. Hatta bazı olaylar artık bireysel değil, organize sabotaj düzeyinde. Örneğin, askerlikten atılmış bir şahsın önce su bidonlarıyla ağaçları suluyormuş gibi davranıp, ardından aynı bidonları benzinle doldurup ormanı ateşe verdiği tespit edildi. “Devletin ormanı” diyerek düşman belleyip, kamu malına bu şekilde zarar veren bir zihniyetin başka açıklaması yok. Bu tür vakaların sayısı hiç de az değil.

Vatandaşlık Görevi: Sessiz Kalma

Ormanlarımızı korumak sadece devletin değil, hepimizin sorumluluğu.
Yangın şüphesi olan her durumda, ALO 112 veya ALO 177 numaralarını arayarak ihbarda bulunmak hayati önem taşıyor. Herkesin dikkatli, duyarlı ve sorumlu davranması gerekiyor. Bu vatan hepimizin, bu ormanlar hepimizin ciğeri…

Yayınlama: 31.07.2025
Düzenleme: 31.07.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.