Okullarda Tatil Başladı!

Bir eğitim-öğretim yılı daha geride kaldı. Acı-tatlı anılarla dolu yoğun bir yılın ardından öğrenciler karnelerini alarak yaz tatiline başladılar. Çocukların yüzlerindeki sevinç, ailelerin gözlerindeki gurur, okul bahçelerinde yankılanan neşeli sesler, eğitim yolculuğunun bir durağında olduğumuzu yeniden hatırlattı.

Bu tatil başlangıcı, bana da geçmişten bir anıyı taşıdı. Yıllar sonra, 2013 yılında mezun olan ve şimdi bir Türkçe öğretmeni olmuş öğrencimle karşılaştım. Daha beni görür görmez tanıdı ve “Siz, bizim 2013 yılında Saadet Emir İlköğretim Okulu’nda müdürümüzdünüz” diyerek kendini tanıttı. Bu karşılaşma beni yıllar öncesine götürdü. O yıllarda yürüttüğüm müdürlük ve öğretmenlik görevim bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti.

Birkaç gün sonra öğrencim, bana o döneme ait bir “Andaç”tan bazı fotoğraflar gönderdi. Birlikte çektirdiğimiz o toplu öğretmen fotoğrafına bakarken, aradan 13 yılın geçmiş olduğunu fark ettim. O karedeki öğretmenlerin bir kısmı emekli olmuş, bazıları ise hâlâ mesleklerine devam ediyor. Zamanın nasıl da su gibi akıp gittiğini bir kez daha hissettim.

İnsan hayatı, kendi meşgaleleriyle uğraşırken geçmişin izlerini çoğu zaman geride bırakıyor. Oysa bir zamanlar yaşanmış anılar, öyle kolay silinmiyor. Eski bir fotoğraf, bir selam, bir tanıma anı, geçmişin sıcaklığını bir anda bugüne taşıyabiliyor.

O günlerde mezun ettiğimiz öğrencilerimize yazdığım mezuniyet mesajımı, o Andaç’ta tekrar görünce duygulandım. Ne mutlu ki bu sözler öğrencilerimin hafızasında yer etmiş. O satırları burada bir kez daha paylaşmak istiyorum:

“Sevgili öğrencilerim,

Okulumuzun 20. öğretim yılını tamamlarken, sevgiyle bağrımıza bastığımız siz öğrencilerimizi bu güzel yuvadan liselere uğurlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Acı tatlı anılarla sekiz yılınızı geçirdiğiniz bu sıcak okul ortamından ayrılırken, aynı zamanda geleceğe hazırlanma sorumluluğunu da üstlenmiş olacaksınız.

Gelecek, umut ve heyecan barındırır. Hayallere açılan yolda, karşılaşacağınız zorlukları aşacağınıza ve başarıyla yürüyeceğinize inanıyoruz. Bu anıların değerini yıllar sonra daha da iyi anlayacaksınız; çünkü onlarla yaşayacaksınız.

Atatürk’ün çağdaş uygarlık seviyesini aşma hedefini rehber edinen bir kurum olarak, sizleri güven dolu bireyler olarak yetiştirmeye çalıştık. Şimdi sizleri mezun etmenin haklı gururunu yaşarken, aynı zamanda vedanın hüznünü de hissediyoruz. Sizlerden ricamız; okulunuzu ve bizleri unutmayın. Yolunuz açık, hayatınız başarılarla dolu olsun.”

Bu satırları yazarken dile getirdiğim duyguların yıllar sonra öğrencilerim tarafından hâlâ hatırlanması, hatta yaşam felsefesi haline getirilmesi, bir eğitimci olarak hissettiğim en büyük gurur. Öğrencilerimizin hayatta iyi yerlere gelmesi, paylaşmayı sürdürmesi, anılarına sahip çıkması… bunlar, öğretmenlik mesleğinin en güzel meyveleri.

Bir eğitim yılının daha sonunda, geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği bir zaman diliminde, bütün öğrencilerimizin sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir ömür geçirmesini diliyorum.