Ölüm Tıklanıyor | Sosyal Medyanın Vicdansızlığı

Adem Hüyük, Avusturya'nın Viyana kentinde yaşayan Türk gazetecidir. Gazetecilik kariyerinde, Avusturya'daki Türk toplumu, göçmen politikaları ve Avrupa'daki Türk diasporası üzerine analizler kaleme almıştır. ****Deutsch: Adem Hüyük ist ein türkischer Journalist, der in Wien, Österreich lebt. In seiner journalistischen Laufbahn hat er Analysen über die türkische Gemeinschaft in Österreich, Migrationspolitik und die türkische Diaspora in Europa verfasst.

Sosyal medya üzerinden başlayan pervasızca para kazanma furyası, geçmişte toplum tarafından dışlanan ve görünürlüğü sınırlı tutulan bazı meslek gruplarını görünür kılarken, toplumsal ahlak sınırlarını da zorlayarak kabul görmelerine yol açıyor.

Ancak bu platformlarda ahlaksızca kazanılan paraların ötesinde, Ferdi Tayfur’un ölümünden sonra kendisini daha bariz bir şekilde gösteren ve Güllü isimli şarkıcının trajik ölümüyle ayyuka ulaşan vicdansızca, vicdan sömürüsü paylaşım yarışı, ölümün bile sosyal medyada bir metaya dönüştüğünü göstermiştir. Sadece seyredilmek ve “tıklama” alabilmek için asılsız haber başlıklarıyla yayınlanan kısa videolar, adeta toplumun en cahil bırakılmış katmanına yem olarak sunulmaktadır.

Geçim sıkıntısı çeken bu kesim, ayrıntılı olarak bir haberi okumak veya araştırmak gibi, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel alt yapısı ve sistem tarafından yapısal bir olanak sağlanmadığı için kabul görmektedir.

Artık ölüm, taziye ve anma süreçlerinin ötesinde, etkileşim ve görünürlük hesaplarının bir aracı hâline gelmiştir. Ölüm haberleri kısa süreli viral içeriklere dönüşüyor; paylaşımların ardında çoğu zaman sayfa büyütme, takipçi çekme ve reklamlardan gelir elde etme motivasyonu yatıyor. Bu durum, hem kaybedilen insanların hatırasının basitleştirilmesine hem de ölümün toplum tarafından normalleşmiş bir tüketim nesnesi olarak algılanmasına yol açıyor.

Sosyal medyanın bu yaklaşımı, toplumsal ahlakın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Önceden tabu sayılan kayıp ve acı anları artık birer gösteri unsuru ve tıklanma malzemesi olarak işleniyor. Ferdi Tayfur ve Güllü gibi isimlerin ölümüne dair paylaşımlar, duygusal bir tepkiyle başlayıp hızla bir paylaşım yarışına dönüşüyor; kimin daha çok görünür olacağı, kimin daha fazla etkileşim alacağı ön plana çıkıyor. Bu süreç sadece ünlülerle sınırlı değil; her gün sosyal medya akışında, kayıplar ve trajediler üzerinden yükselen içeriklerle karşılaşmak mümkün. Ölüm artık bir hikâye veya trend malzemesi olarak tüketiliyor. Takipçiler acı üzerinden tüketim yaparken, içerik üreticileri ölüm üzerinden gelir sağlıyor; sosyal medya en temel insani duyguları bile metaya dönüştürüyor.

Bu durum, toplumsal çürümenin de işaretlerini taşıyor.

Ölüm ve kayıplar doğal olarak saygı ve hüzünle karşılanması gereken olaylar olmasına rağmen, platformların algoritmaları ve içerik üreticilerin motivasyonları nedeniyle ticarileştiriliyor.

İnsanlar acıyı paylaşırken bile görünür olma ve paylaşım yarışı perspektifiyle hareket ediyor; ahlaki normlar ve empati duygusu aşınıyor. Ölüm üzerinden duygu sömürüsü, hem bireyler hem de toplum üzerinde manipülatif bir etki yaratıyor. İnsanların ölüm ve acıyı paylaşım malzemesi olarak görmesi, toplumsal bağların zayıflamasına ve samimiyetin yerini yarış ve görünürlük kaygısının almasına yol açıyor.

Yayınlama: 06.10.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.