Taş Olup Sustum

Öğretmen

Taş olup sustum, ruhum adını çağırdı
Son saati vuruyordum, ömürde son zamanı
Kış olup dondum, kalbim yine alev aldı
Ben ölümü soruyordum, önümde aşk uzandı
…………..
Bazen bir sessizlik, bin sözden daha ağırdır. Konuşmaya takati kalmamış bir kalbin suskunluğu…

İşte o an, dil değil ruh dile gelir. Kendi içimizde kaybolduğumuzu sandığımız bir gecede, içten içe bir ses yankılanır: Adını bile hatırlamakta zorlandığımız o duygunun sesi.

Hayat garip bir döngü. Hep bir şeylere yetişmeye çalışırken, aslında en çok kendimize geç kalıyoruz.

Ve sonra bir an geliyor; zamanın son vuruşu gibi bir hisle, içimizde yıllardır ötelediğimiz bir gerçek gün yüzüne çıkıyor.

Bitti dediğimiz, kırıldığımız, içimize kapandığımız o anlarda kalbimizde bir kıvılcım beliriyor. O kadar soğumuşuz ki, yeniden yanmak bile şaşırtıyor bizi.

Ama insan kalbi, ne kadar soğursa soğusun, sevgiye, umuda, aşka açık kalmayı sürdürüyor. Buzla kaplansa da bir rüya, bir ses, bir nefes, bir bakışla tekrar yanabiliyor. Kalp donduktan sonra yanan bir ateş, sıradan bir sıcaklıktan daha güçlüdür. O ateş, geçmişin küllerinden doğan bir haykırıştır aslında.

Ve insan bazen ölümü sorarken, yani hayatın anlamını yitirirken, hiç beklemediği bir mucizeyle karşılaşır: Aşk. O an anlarsın, bazı sonlar aslında başlangıçtır. Hayat, bazen en büyük cevabını en çok kaybolduğun anda verir. Aşk, ölümle iç içe bir diriliştir çünkü. Seni bitirdiğini sandığın yerde, yeniden kurar kendini.

Suskunluklarımız, içimizdeki en gür fısıltılardır. Kalbimiz kırıldığında bile yeniden sevme gücünü içinde taşıyorsa, bu en çok yaşadığımızın kanıtıdır. Aşk, her şeyden vazgeçtiğin anda karşına çıkan o tanımsız ışık gibidir. Ve o ışıkla birlikte, insan bir daha hiç eskisi gibi olmaz.

Hayatın sessiz anlarında, kalbinizden geçen her duanın, bir rüyanın karşılığını bulmanız dileğiyle…

Sağlıcakla kalın efendim.

Yayınlama: 23.07.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.