Mülteciler için entegrasyon artık zorunlu program olacak

Entegrasyon Bakanı Claudia Plakolm, mülteciler için sosyal yardımlardaki yeni düzenlemeyi savundu. 14 yaş altındaki çocuklar için planlanan başörtüsü yasağını ise çocukların yüksek yararıyla gerekçelendirdi. Sorumlu Bakan Claudia Plakolm’a (ÖVP) göre, entegrasyondaki gönüllülük dönemi artık sona erdi. Zorunlu entegrasyon programı süresince alınacak yardımın miktarı entegrasyona katılım isteğine, Ukraynalılar için aile yardımı ise çalışmaya hazır olmalarına bağlanacak. Planlanan başörtüsü yasağının kendisi için dini değil, çocukların yararıyla ilgili bir konu olduğunu APA’ya verdiği demeçte belirtti.
Entegrasyona direnenlere daha az yardım
Üç yıl sürecek zorunlu entegrasyon programı, sonbaharda açıklanacak sosyal yardım reformuyla birleştirilecek. Bu durum, iltica hakkı ve ikincil koruma hakkı olanları, savaş nedeniyle ülkelerini terk edenleri ve kalma ihtimali yüksek olan sığınmacıları kapsayacak. Kimler ki dil veya değerler kurslarına mazeretsiz olarak katılmaz ya da iş bulma kurumuna (AMS) başvurmazsa, bu süreçte verilen entegrasyon yardımında açık bir kesintiyle karşılaşacak. Plakolm, bütçe artışı söz konusu değil dedi; çünkü sığınma başvurularında belirgin bir düşüş yaşanıyor, ayrıca kurslarda tekrar eden boş kontenjanlar ve kullanılmayan yerler mevcut.
Ukrayna’dan gelenler için aile yardımı hakkı 31 Ekim’e kadar sürüyor. Plakolm, yeni düzenlemenin en kısa zamanda müzakere edileceğini ve bunun çalışmaya hazır olmaya bağlanacağını söyledi. Ukraynalılar ilk günden itibaren çalışabildikleri için, gelecekteki düzenlemede bireysel yaşam koşullarının –örneğin küçük çocuğu olanların bakım yükümlülükleri– dikkate alınacağını ekledi.
Plakolm’a göre başörtüsü yasağı çocukların yararı için
Sonbaharda ayrıca okullarda 14 yaş altı çocuklar için başörtüsü yasağı getirilecek. Bunun yanında eşlik eden önlemler de olacak: Kız çocukları cesaretlendirilecek, ebeveynlerle görüşmeler yapılacak; gerektiğinde okul psikologları, çocuk ve gençlik hizmetleri ile çocuk ve gençlik savunucuları devreye sokulacak. Başörtüsünü çıkarmayan kızlara ne tür yaptırımlar uygulanacağı ise henüz kararlaştırılmadı.
Anayasa Mahkemesi (VfGH) 2020’de başörtüsü yasağını iptal etmişti; gerekçe olarak, önlemin yalnızca Müslümanları hedef alması gösterilmişti. Plakolm ise şunu vurguladı: “Benim için bu çocukların yararıyla ilgili bir konudur. Dini bir arka planı yok; çünkü başörtüsünün 14 yaş altındaki çocuklarda yeri yok. İslam’da da bu yaşta başörtüsü zorunlu değildir.”
Sosyal medya platformlarına karşı daha fazla Avrupa düzenlemesi
Sosyal medya platformları için daha fazla Avrupa düzeyinde yaptırım gerektiğini belirten Plakolm, özellikle yaş kontrolü konusunda ortak kuralların şart olduğunu söyledi. Asgari kullanım yaşı konusunda net bir sınır vermek istemedi; önce Avrupa çapında bir uyum sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca içeriklerin yetersiz şekilde denetlenmesine de karşı çıkılması gerektiğini, gerçek hayatta yasak olan şeylerin dijital ortamda da cezalandırılması gerektiğini ifade etti.
“Sosyal Yumurtalık Dondurma” konusunda tartışmaya açık
Kadın Bakanı Eva-Maria Holzleitner’in (SPÖ) önerdiği gibi ebeveyn izninde zorunlu “yarı yarıya paylaşım” uygulamasına sıcak bakmadığını söyleyen Plakolm, mevcut yasal imkânların yeterli olduğunu belirtti. Ailelerin kendileri için en uygun olanı bildiğini, bunun için 2026 sonuna kadar bir çalışma grubunun babaların daha fazla katılımını teşvik edecek öneriler geliştireceğini aktardı. İşverenler için cazip teşvikler ve üst düzey yöneticilerin daha uzun süre izinli kalabilmesi gibi önlemler üzerinde durulabileceğini söyledi.
“Social Egg Freezing” (yumurtaların sosyal nedenlerle dondurulması) konusunda ise oldukça açık olduğunu belirten Plakolm, bunun şu anda yalnızca tıbbi nedenlerle mümkün olduğunu, ancak Anayasa Mahkemesi’nin Haziran ayında yapılacak duruşma sonrası yasağı kaldırabileceğini hatırlattı. “Daha fazla çocuk sahibi olmamıza katkı sağlayacak her önlem tartışmaya değer,” dedi.
Ukrayna savaşı ve Macaristan konusunda Avrupa birliği çağrısı
Ukrayna savaşı ve Macaristan’ın sık sık farklı tutum alması sorulduğunda Plakolm, barışa odaklanılması ve Avrupa’nın birlik içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi. Üye devletlerin iç siyasetine medyadan parmak sallamanın anlamsız olduğunu, Avusturya’nın Macaristan’a komşu olarak güçlü bir arabulucu rolü üstlendiğini vurguladı. Kendi doğru bulmadığı gelişmeleri ise doğrudan ikili görüşmelerde dile getireceğini belirtti.|© DerVirgül