Öznel farklılık taşıyan Avusturya Sosyal Demokrat Parti’de ideolojik lider tartışması devam ediyor

Kendine özgü Avusturya Marksizm’in uzantısı olan, Avusturya Sosyal Demokrat Parti [SPÖ] içerisindeki liderlik yarışı ideolojik bir boyut almış durumda. Parti içerisinde “sağ” kanat savunucusu olarak nitelendirilen Burgenland eyalet valisi ile patinin son Marksist’i olarak tanımlanan Rendi-Wagner karşı karşıya…

Öznel farklılık taşıyan Avusturya Sosyal Demokrat Parti’de ideolojik lider tartışması devam ediyor

Adem Hüyük

Avusturya Sosyal Demokrat Parti [SPÖ], bir önceki ismiyle geçmişe bakıldığında, Avusturya birinci ve ikinci cumhuriyetin ilan edilmesinde baş rol onamış ve bunların yanı sıra, 1848 devrimlerine kadar uzanan bir geçmişe sahip.

Avusturya’da, meşrutiyet mücadelesi 1848 Devrimi’nin etkisiyle başladı ve 70 yıl sürdü.

İkinci meşrutiyet denemesi 1849, üçüncü meşrutiyet denemesi 1859 ve dördüncü meşrutiyet denemesi 1867’de gündeme geldi. Monarşi, tam dört meşrutiyet ilanını boşa çıkardı ama, Avusturya’da cumhuriyete geçiş bu mücadelelerin eseri oldu.

13 Mart 1848 Viyana halk ayaklanması, 15 Mayıs 1848’de kraliyet merkezi “Hofburg”un kuşatılması ve 17 Mayıs’ta imparatorluk tahtının Innsbruck’a taşınmak zorunda kalınması, 1849’da “Mart Anayasası” döneminin başlaması, 1859’da “Ekim Deklarasyonu“nun yayımlanması, 1861’de “Krallığın Temsiline İlişkin Temel Yasa“nın çıkarılması anımsatılabilir.

Kâğıt üzerinde bırakılsa da ilk anayasaların kabul edilişi, uygulanması engellense de oy hakkının en geniş kesimleri kapsaması, kalıcı bir çalışma dönemi şansı bulamasa da “Temsilciler Meclisi”nin “Aristokratik Senato”yla aynı yetkileri sahip olması bu mücadelelerin kazanımlarıydı. Avusturya’nın tarihindeki ilk iki parti de, monarşinin meşrutiyet mücadelelerine sahne olduğu bu döneminde kuruldu.

İlk parti, 1889’da kurulan Sosyal Demokrat İşçi Partisi [Sozialdemokratische Arbeiter Partei –SDAP] oldu. Yani günümüzdeki SPÖ…

Hitler sonrasında, Avusturya Sosyal Demokrat Partisi [SPÖ], 14 Nisan 1945 tarihinde Adolf Schärf ve Karl Renner tarafından Viyana’da kuruldu.

İkinci cumhuriyet sonrasında ülkeyi dönüşümlü olarak iki parti yönetti. Bunlardan birisi SPÖ idi.

Salon Marksist’i Kern

2017 genel erken seçimlerde başbakanlığı ÖVP’nin genç lideri Sebastian Kurz’a devrende Şansölye Christian Kern, iktidar lideri olduğu dönemde kabinesine İngiltere’de sağlık noktasında araştırmalar yapan Pamela Rendi-Wagner’i ülkeye davet ederek Sağlık Bakanı Yaptı.

Bugün Rendi-Wagner’in parti içerisinde yaşadığı baskıya, 2017 ve 2018 yıllarında maruz kalan Christian Kern, “Parti içerisinde, entrikalara ve oportünist gelişmeler artık dayanamıyorum” diyerek SPÖ Federal Genel Başkanlığından istifa ederek, siyaseti bıraktığını ilan etti…

Kern, işçi sendikalarında gelen birisi olduğundan, başbakan olduğu dönemde, özellikle ÖVP çevresindeki sermaye sahipleri, ona “salon Marksist’i” nitelenmesinde bulunarak, Kern’i provoke etmek istediler. Kern, Parti başkanlığından istifa ettiğinde, federal başkanlığa Rendi-Wagner’i işaret etti…

Eski Şansölye Christian Kern’in sürpriz istifasının ardından Rendi-Wagner’in SPÖ’nün yeni lideri olarak seçilmesinden kısa bir süre sonra ilk anlaşmazlıklar ortaya çıktı. 22 Eylül 2018 tarihinde beri Doktor Rendi-Wagner SPÖ’nün federal başkanlığı görevini yapmakta.

SPÖ Lideri Rendi-Wagner’den Devrimci Çıkış!

Kasım 2019’da SPÖ’nün Ulusal Konsey seçimlerindeki kötü performansının ardından Doskozil, Rendi-Wagner’in SPÖ’yü “yönetmeye uygun olmadığını” alenen ilan etti.

Ocak 2020’de Burgenland Eyalet seçimleri öncesinde Doskozil yine “tematik olarak pasif” Federal SPÖ’YE karşı çıkıyor. Eyalet seçim zaferinden sonra, seçim gecesi Federal SPÖ’ye, bir sonraki liderlik tartışmasında bizzat yer alacağını işaret etti.

Buna karşılık Rendi-Wagner, genel başkanlığa devem edip-etmeyeceğini ve partinin yol haritasını belirlemek için, parti üyeleri arasında isimsiz oylama yapılacağını duyurdu. Oylamanın sonucunda, yüzde 71,4 oranında onay aldı…

26 Haziran 2021’de, Federal parti kongresi Rendi-Wagner için bir fiyaskoya dönüştü. Yeniden seçildiği kongrede delegelerin sadece yüzde 75,3’ünün oyunu alarak zaten düşük tuttuğu yüzde 70’lik çıtayı ancak aştı.

Bahar 2023’de SPÖ’nün Aşağı Avusturya’daki seçimleri kaybetmesinin ardından, Doskozil’in SPÖ’nün mevcut yönetimiyle seçmen potansiyelinin tamamını kullanamadığı yönündeki açıklamalarıyla alevlenen Rendi-Wagner tartışması hız kazandı. Rendi-Wagner, Doskozil’den “mevcut durumu göz önünde bulundurarak” Mart başında yapılacak SPÖ başkanlık divanına katılmasını istediğinde, Doskozil “sosyal demokrasinin gelecek perspektiflerini” tartışmak üzere bunu kabul etti.

14 Mart 2023: Doskozil, SPÖ’nün federal başkanlığına aday olacağını ilan etti…

23 Mart 2023: Ağırlıklı olarak partinin sol kanadı tarafından desteklenen Traiskirchen [NÖ] Belediye Başkanı Andreas Babler adaylığını açıkladı. Adaylığıyla partiye üyelik referandumunun önünü açması için baskı yapan Viyana SPÖ’lü siyasetçi ve “Section 8” eski başkanı Nikolaus Kowall daha sonra adaylığını geri çekti.

11 Nisan 2023: Aralarında eski BZÖ’lü siyasetçi Gerald Grosz’un da bulunduğu ilk 73 adaydan sadece Rendi-Wagner, Doskozil ve Babler hala yarışta.

Bugün, Rendi, Doskozil veya Babler’in Üye Anketini kazanıp kazanmadığı açıklanacak.|©DerVirgül

Yayınlama: 22.05.2023
Düzenleme: 22.05.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.