Türk Restoranları | İnsanlar neden restoranlarda yemek yer?

Araştırma | Amaç sadece karnımızı doyurmak olsaydı, bunu evlerimizde de yapabiliriz. O zaman neden restoranlara gidip, orada yemek yemenin peşindeyiz? Viyana’daki Türkiye kökenlilerin sosyal statüsü mü değişti? Restoranların çığ gibi büyümesinde arz / talep arasında denge adil mi?

Türk Restoranları | İnsanlar neden restoranlarda yemek yer?

| Adem Hüyük

Göçmenlerin kendi kültürlerinden getirdikleri yemekler ve mutfak alışkanlıkları, genellikle yeni yerleştikleri topluluklarda çeşitlilik ve zenginlik yaratır. Türkiye göçmenleri uzun bir süre kendi mutfağını ev mutfaklarından dış dünyaya çıkartamamış, Avusturya’da kamuya açık alanda sergileyememiştir. Hatta kimi zaman kendi mutfağının lezzetlerini kendi evinde bile yemek haline getirmesi, “domuz ve helal” gibi dini nedenlerden dolayı olanaksız olmuştur. Bunu aşmak, Almanca diline hâkim olacak olan ikinci neslin yetişmesiyle mümkün olmuştur.

Bugün göçün 60. Yılı dolmuş ve dördüncü neslin Avusturya’da çeşitli alanlarda boy gösterdiğini görüyoruz. Birçok olumsuz faktör aşılmış, gelenek ve dini inançlara uygun gıda ürünleri bizzat kendileri tarafından üretilir olmuştur. Hayvan çiftlikleri, döner fabrikaları gibi birçok ham madde üretim alanlarının sahibi olmuşlardır. Dolayısıyla, dışarıda yemek tüketiminin önündeki en önemli engel aşılmıştır.

Genelde Avusturya’da özel de ise Viyana’da yiyecek-içecek sektörünün var olma nedenlerinden olan dışarıda yemek yeme davranışının nedenlerini araştırdığımız şu günlerde, aslında Viyana’da büyük bir çoğunluğun dışarıda yemek yemediğini öğrendik.

Avusturya’da en başarılı olduğumuz sektörün belgesel filmi çekiliyor

Doğu Ekspresi Belgesel Filminin izleyenlerden tam not alması, bizlere ikinci bir belgesel çekimi için cesaret verdi. Yönetmenliği ve senaryosunun yine bana ait olacağı, Avusturya’da en başarılı olduğumuz gastronomi ve gıda sektörünün belgesel filmini çekmeye başladık. Türkiye’den Avusturya’ya göçün 60. Yılı ile de ilişkilendirilecek olan belgesel filmi için alan çalışması yapmaya devam ediyoruz. Bu makalede bu çalışmanın sonuçlarından doğmuştur.

| Viyana’da Türk restoranlar tarihi belgeseli / Fragman

 

Araştırmalarımızda, Viyana’da yaşayan Türkiye kökenlilerin neredeyse yarısından daha fazlası halen dışarıda yemek yemiyor. Alan çalışmalarımızdan edindiğimiz bilgilerde, bu kesimin dışarıda yemek yememe davranışının herhangi bir olumsuz karşıtlığı bulunmuyor. Ancak, ilk nesilden kalan “ekonomik tasarruf alışkanlığı” mirasına sahip çıktıkları görülüyor.

Diğer yandan, alan çalışmalarından elde edilen bulgulara göre, araştırma tüketicilerin yarısına yakını, haftada 1-2 kez Türk restoranlarında yemek yemektedirler. Özellikle küçük/büyük işverenlerin, iş koşullarından dolayı Türk restoranlarını daha sık ziyaret ettikleri görüldü.

Psikolojik faktör

Son 15 yıl içerisinde, eskiye göre daha çok dışarıda yemek yiyen Türkiye kökenlilerin bu değişimi, özünde içine dönük bir değişim olarak görülmelidir.

Dışarıda yemek yeme alışkanlığı beraberinde sosyalleşmeyi getirmiş olsa da bu durum bu gelişmede biraz farklı ele alınmalıdır.

Zira Türkiye kökenlilerin, yukarıda da belirttiğim bazı faktörlerden dolayı, dışarıda yemek yeme alışkanlığı sadece Türk restoranları için geçerlidir. Yani, Avusturya mutfağı veya diğer göçmen grupların restoranlarını ziyaret etme alışkanlığı edinilmemiştir. Dolayısıyla sosyalleşme içine dönük olarak kendisini göstermiştir.

Türk restoranlarına artan talebin arkasın da yatan nedenlere bakacak olursak, psikolojik faktör, durumsal faktör, itibar ve sosyalleşme faktörü ve de var olmasını destekleme faktörü öne çıkmaktadır. Ancak en etkili faktör, psikolojik faktördür. Bunun karşılığını ise, psikolojik olarak rahatlama olarak tanımlayabiliriz.

Sosyo-kültürel faktörlerin doğurduğu “var olmasını destekleme” anlayışı, Avusturya’da bir başarı elde etmenin verdiği gururun sonucudur.

Kadının çalışması

Kuşkusuz Türkiye kökenlilerin dışarıda yemek yemelerindeki en önemli faktör, kadınlarında üretime katılarak çalışmasıdır. Ekonomik özgürlüğünü kazanan kadın, artık hem fabrikada çalışıp hem de evde yemek yapmanın zorluğunu yaşamış ve dışarıda yemek tüketimi alışkanlığının hızlanmasını sağlamıştır.

Artık birçok aile Ramazan aylarında bile iftar davetlerini Türk restoranlarında veriyor, aile toplantılarını dahi bu çatı altında yapar olmuştur. Aslında bunu yaparken bir süreçten geçerek değişime uğradığının farkında olmadan, “talebi” artırmış ve beraberinde “arzı” daha yukarı çekmiştir.

Yaşadığı toplumun yaşam standartlarına kısmen de olsa ulaşan dördüncü nesil, yerli halkın alışkanlıklarından istese de istemese de etkilenmiş ve “ara kültür” olarak nitelenen bir yaşam biçimi benimsemiştir.

Öte yandan, sistemin yerli ve tüm göçmenlere dayattığı yalnızlık olgusunun aşılmasında Türk restoranları, atalarından gelen birlikte yemek yeme kültürünün savunulması ve yaşanmasının bir aracı olarak görülmektedir.

Bir sosyalleşme aracı olan Türk restoranları, eski nesillerin sosyalleşme aracı olarak kullandığı düğün, kermes, dernek ve cami gibi olguların yerini tam olarak almış olmasa da daha modern bir buluşma merkezi olarak hayatımızda önemli bir yer edinmiştir.| ©DerVirgül

Devam edecek…

| Doğu Ekspresi Belgeseli Filmi | “Beyaza Yolculuk”

Yayınlama: 04.01.2024
Düzenleme: 10.02.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.