Kabak Çekirdeği

“Kabak çekirdeği mi? “ demeyin sakın.

Bakın bir kabak çekirdeği nerelere götürecek bizi… Ben kabak çekirdeği ile çayı seviyorum ama kolum yoruluyor bir yerden sonra.

Sigara sevdiğimi de söylemiyorum çünkü sigara sağlığa zararlı ve buna rağmen sevenlerin sayısı da bir hayli artmış. Bana gerek olmayan bir yerde, bir cümlede, bir kelimede, kısaca gereksiz her lafta ve gerekmediğim her yerde acayip darlanıyorum.

Biliyor musunuz?

Arkadaşlarım bana hiç güzel hikayeler anlatmıyorlar kabak çekirdeği eşliğindeki muhabbetlerde.

Hikâye dinlemeyi sevmesem suçu kendimde arardım. Hayır hepsi şucu-bucu, ötekisi, bizden ki ve senden ki kokuyor.

En önemlisi de cinsiyetçi kokuyor. Ben cinsiyetsiz hikayeler dinlemek istiyorum kabak çekirdeği eşliğinde mesela. Ben toplumsal birliği pekiştirdiğine inandığım …cusuz …iz siz hikayeler dinlemek istiyorum. Tıpkı benim anlattıklarım gibi. Tıpkı beni dinleyenlerin, pür dikkat tavırları gibi ben de öylece dinlemek istiyorum onları.

Efendim… Ego mu dediniz. Sakın gülmemi beklemeyin. Gülmüyorum! Alçak gönüllü bir egom vardır benim. Etiketsizler içinde kanayan yürek, cinsiyet ayrımı yapanlar içinde savaşan bir ego benimkisi.

Aklıma ne geldi şimdi bakın. Yazayım… Eski Amerika’da insanlar iki biyolojik gruba ayrılmış zenciler ve beyazlar.

Özür dileyerek siyahi yerine zenci kelimesini kullanıyorum. O dönemde bu kelime başlığı altında sınıflandırma yapıldığı için. Sen zencisin bu kıyafetleri giymek zorundasın, sen burada yaşayacaksın, beyazlar daha zekidir. Zencilerin ve beyazların toplumsal rolü farklıdır önce beyazlar lütfen.

Bakın işte bu da bir sıfatizm örneği. Sıfata bakarak kendi iç dünyamızda kendimizi aşağılamak aslında. Çözüm ne mi?

Asla her iki ırka eşit haklar tanımak değil asıl çözüm ırk kavramını tamamen silmek gruplaşmayı yok etmek.

Yaşadığımız toplumda derisinin rengi, milliyeti, dini, cinsiyeti, elde etmek uğruna bir noktada emek harcamadığı, doğumuyla sahip olduğu uydurma kriterler nedeniyle kendisi ve kendisine benzeyenleri üstün gören ve ayrıcalıklı göründüğüne inanan komik insan… Yaşadığın toplumda öteki üstündeki gücünü bundan doğan ayrıcalıklarını kaybetme korkusudur bu düşünceyi beyninde gezdiren. Sanırsın ki onlarla aynı olursam değersiz olacağım.

Esra diyor ki ‘Düşüncelerimizi bir tarafgirliğe dayamaya gerek duymamalıyız. Sıfatlar insanların karakterini davranışlarını sınırlar’. Doğru diyor bence. Sağlıklı bir yaklaşım tarzı.

Bu tarzı kazanmak için çaba sarf etmek isteyenlere önerim; her türü gözlükten uzak bir bakış açısıyla değerlendirme egzersizleri yapın. Bir iki üç beş derken bir de bakmışsınız ki karşınızdaki ile diyalog içindeyken ne cinsiyeti ne teni, ne ırkı. Ne, ne, ne, ne … her NE varsa yok olmuş gitmiş.

Evrensel tarafsızlık almış sizi sarıp sarmalamış iyice ve tavana ulaştırmış. Yeri gelmişken diyorum ‘Her şeyin başı eğitim. ’ Eğitim programları teorisyeni Prof. Dr. Michael Apple “demokratik yönetimler gibi, demokratik okullar da tesadüfen gerçekleşmiyor” demiş. Güzel bir ifade.

Bir süreç ve bir çaba istiyor tabi. Şayet daha az griyle kaplı, mavisi bol bir dünya istiyorsak; eşitlik, adalet, insan hakları gibi değerleri içinde barındıran demokrasiyi hayata geçirebilecek okulları oluşturmamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirebilecek fikirlere, insanca ve tarafsızca bakış açısıyla büyüklerimizin destek olması, uygun düzenleme ve olanakları sağlamak için girişimlerde bulunması da şart tabi. Eğitim ve Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi gerekmez mi? Bir de unutkanlığa iyi gelen kabak çekirdeğini ara ara elimize almamız gerekmez mi?

İktidar adlı belanın insan üstündeki gücünü azaltabilmenin yegâne yoludur eğitim. Cinsiyetsiz, ırksız, dinsiz toplumlar yaratmak. Çünkü toplumun çoğunluğu bu insan tiplerinden oluşmuşsa, o toplumu yönlendirmek zor olur.

Algıyı yönetme devre dışıdır. Bu tür yönetimler sık sık propagandalara başvurur. Yöneticilerin bizleri düşündüğünden değildir bu. Toplumda bu insanlardan herhangi bir kar elde edilemediğindendir. Güç, ucuz kazanılmıştır. Aksi durumda iş zorlaşacak rahat ve ucuz güç elde edilemeyecektir. İşte bu yüzden bir kez daha eğitim ve bir kez daha geçmişi unutmamak için kabak çekirdeği diyorum ben efendim. Geçmişi unutan geleceği mükemmel kılmak için çabalamaz.

Sağlıcakla- sandığın taraf değil -ce kalın efendim…

Yayınlama: 06.08.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.