Kadını Susturmayın!

Hayatı erkeklerden daha iyi tanıyan, onu daha fazla umursayan, daha fazla yıpranan ve acı çeken , üzülen daha fazla gülen, daha fazla mutlu olan kadınlar… Erkeklerin hiçbir zaman anlayamayacağı, aslında konuştukları her kelimede binlerce anlam çıkarılması gereken dahiyane varlık KADINLARIMIZ…   Sevgili okuyucularım, yazmaya ara verdiğimi düşünen bir kadın okuyucumun yazma fiilsizliğimden yola çıkarak bana […]

Hayatı erkeklerden daha iyi tanıyan, onu daha fazla umursayan, daha fazla yıpranan ve acı çeken , üzülen daha fazla gülen, daha fazla mutlu olan kadınlar…

Erkeklerin hiçbir zaman anlayamayacağı, aslında konuştukları her kelimede binlerce anlam çıkarılması gereken dahiyane varlık KADINLARIMIZ…

 

Sevgili okuyucularım, yazmaya ara verdiğimi düşünen bir kadın okuyucumun yazma fiilsizliğimden yola çıkarak bana gönderdiği yazıyı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

‘Kadın Susarsa Gider’

Sevgili Esra Hanım, Dünya Emekçi Kadınlar günü geldi ve siz yoksunuz.

Her siteye girişimde ‘belki Esra Hanım yazmıştır’ umudum son yazınızın değişmemesiyle yarım kalıyor.

Sizinle, kadınlarımız üzerine konuşmak isteyip te konuşamamak üzüyor beni.

Çareyi size yazmakta buldum. Sizce geçen yıllara oranla kadına verilen değer değişti mi?

Kadınlar cinayete kurban giderken, şiddete maruz kalırken 8 Mart’ın anlamı sizce ne?

Hakkı veriliyor mu dersiniz?

Ben sanmıyorum.

Kadına bakış açısı toplumdan topluma farklılık gösterdiğini hepimiz biliyoruz.

Biliyoruz da genel bir durum var ortada.

‘Kadın susarsa gider, gide-mez ise de evliliğe ve eşine olan inancını yitirir. ‘

 

Bizim toplumumuzda süre gelen birtakım söylemlere değinmek istiyorum.

Bilirsiniz ne der bizim erkeklerimiz?

“Kadın hep konuşur”, “kadın hep dırdır eder”, “off eve git işin yoksa bir de kadın dırdırı çek” gibi gibi.

Gibi uzayan bir sürü cümle kullanırlar.

Halbuki bu durumun onlar için bir şükretme noktası, buraya dikkat ‘onurlandırılma şekli’ olduğunun farkında değillerdir.

Kadın konuşursa çözüm arıyor demektir. Kadın kavga ediyorsa, eşine değer veriyor demektir.

Evliliğini kurtarmak adına çaba sarf ediyor demektir.

Anlayın artık kadın kavga ediyorsa ya da avam dille dırdır ediyorsa çıkış yolu arıyor demektir.

 

Peki ya konuşmazsa konuşamazsa konuşmak istemezse?

Ya susarsa?

İşte can alıcı nokta tam da burası.

 

Bir kadın susuyorsa, çözmek istediği konu kalmamış demektir.

Susuyorsa kadın yorulmuş ve artık umurunda değil demektir.

Sorun çözülmüş olsa da geç kalınmıştır onun için.

Susuyorsa kadın her şeyi tüketmiş, gitmeye hazır demektir.

Susuyorsa kadın gözü kararmış demektir.

Ve susuyorsa kadın eşine ve evliliğine olan inancı, güveni kalmamış demektir.

 

Susturmayın kadınları!

Bırakın konuşsunlar.

Bırakın kavga etsinler.

Siz sadece gurur duyun, onura olun kadınınız, karınız, eşiniz konuştuğu sürece, kavga ettiği sürece.

Kıymetini bilin ve susmalarına izin vermeyin…

Giderler UNUTMAYIN…’

Nur KANKUR

 

 

Sevgili Nur Hanım benim sebebim eğitim hayatımdan kaynaklı bir susma olsa da bu kadar içten ve kaygılı bir yaklaşımla mektup yazmanız günün anlamına uygunluğu babından beni etkiledi.

Sevgili büyük dedem derdi ki ; İç içe geçmiş kuyu gibidir kadın.

Birinden çıkınca diğerinin dibinde bulursunuz kendinizi.

Sonra tırmana tırmana bir diğerinin dibine geçersiniz ve bu böyle devam eder.

Çözüm yukarıya, ışığın geldiği yere doğru ilerlemek değildir.

Çözüm aşağı doğru kazmak, sürekli derinleşmektir.

Sonra bir anda, etin ve kanın bittiği o en karanlık noktada kuyunun ağzı tamamen kapanır ve sevgili konuşmaya başlar.

 

‘HOŞ GELDİN RUHUM..’

Sağlıcakla kalın…

Yayınlama: 08.03.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.